Top
Ahmet Hakan

Ahmet Hakan

ahmethakan@hurriyet.com.tr

11/04/2024

Kılıçdaroğlu / Uğur Dündar tartışmasına dair

Demiş ki:*“Kılıçdaroğlu aday olmasaydı Cumhurbaşkanlığı seçimi kazanılırdı.”*Bu cümleyi söylemeyen kalmadı.Hatta bu cümlemeyi söylemeyenleri dövüyorlar.O derece yani.*Fakat ne hikmetse Kemal Kılıçdaroğlu, bu cümleyi sanki ilk kez ve sadece Uğur Dündar dile getirmiş gibi Uğur Dündar’a yüklendi.Ama nasıl bir yüklenme.Hiç kendi tarzına uygun olmayan bir biçimde resmen Uğur Dündar’ın cemaziyülevvelini çıkararak.Konuyu alabildiğine kişiselleştirerek.İçine attığı ne varsa hepsini Uğur Dündar üzerinden dışa vurarak.*Bir kez daha söylüyorum:*Eskiden Kemal Kılıçdaroğlu’yla ilgili kanaatlerim şunlardı:İnanılmaz kibar. Duygularından arınmış. Hırstan uzak. Kin tutmaz.*Son birkaç yıldır her yaşadığımız olayda Kemal Kılıçdaroğlu’nu ne kadar yanlış tanıdığımı bir kez daha iyi anlıyorum.İKİ YAS SÜRECİ KIYASLAMASIMUHALİFLER, seçim kaybettiklerinde şöyle bir yas sürecinden geçerdi:*- İNKAR EVRESİ: Oylar çalındı, hile yapıldı, Suriyeliler oy kullandı, AA manipülasyon yaptı falan türü cümlelerle yürüyen evre.*- ÖFKE EVRESİ: Bir suçlu bulunup tüm öfkenin ona yönelmesi evresi. Örnek: Kemal Kılıçdaroğlu’nun çiğ çiğ yenmesi.*- TEPKİ EVRESİ: “Bu millet adam olmaz abi”, “Bunlar bidon kafa abi” türü cümlelerle ortaya çıkan evre.*- KABULLENME EVRESİ: “Balkon konuşmasındaki mesajlar iyiydi abi” yaklaşımıyla beliren evre.*AK Parti’nin seçim kaybettiğinde yas süreci biraz farklı gelişti.*Tek bir evre söz konusuydu bu yas sürecinde.*“Emekliye verecektik o zammı abi” evresi.ÜÇ CİSİM PROBLEMİ İŞKENCESİDEDİLER ki:“Netflix adı verilen platformda ‘Üç Cisim Problemi’ diye bir dizi var. Bu dizide YPG / PKK propagandası yapılıyor.”*“Dur, bir bakayım. Acaba nasıl yapmışlar bu propagandayı” dedim.Hay demez olaydım.*İçinde kuantum, fizik, bilim, yapay zeka, Çinliler, uzaylılar falan geçen bir dizi.Hayranlık duyanlara saygım sonsuz ama ben doğuştan sözelciyim.*Başladım diziyi izlemeye.Açılış sahnesi görkemliydi. İlgimi çekti.Sonra aniden bilimsel teoriler uçuşmaya başladı dizide.Demir leblebi fizik problemleri, izafiyet teorisi falan.Sıkıldım tabii...*Sardırarak izlemeye başladım. 7 bölüm sardırdım. YPG / PKK’nın izi tozu bile yoktu. Sekizinci ve son bölümün sonuna doğru nihayet yakaladım YPG / PKK militanını.Dünyayı uzaylılardan kurtaracak üç tipolojiden biriydi Leyla isimli YPG / PKK militanı kadın.Yakından görülmüyordu, sesi çıkmıyordu.Üç saniyelik falan bir şey.Hepsi bu.Dizideki Leyla isimli YPG / PKK militanı.*Bana hiç sevmediğim tarzdaki bu dizide YPG / PKK militanını bulmak için dakikalarımı harcatan kişiyi bir bulursam ona seksen kere Potemkin Zırhlısı’nı izleme cezası vereceğim.CHP’NİN DİNLE KURDUĞU YENİ İLİŞKİ- “Şeker Bayramı” demiyorlar, “Ramazan Bayramı” diyorlar.- Kuran’a el basarak yemin edenler var.- Eyüp Sultan’da bayram namazı kılıyorlar.- “Selamün Aleyküm” demeyi öğrenmeye başladılar.- Makam odalarında dua ediyorlar.*Üstelik bütün bunları yaparken...“Bakın bakın. Biz de dini literatürü kullanıyoruz” tarzı inorganik edalar takınmıyorlar.*Bakalım bunu ne kadar sürdürebilecekler?Ve bakalım içlerinden ilk kim bu gidişatı bozan ters bir çıkış yapacak?FATİH ERBAKAN NEDEN JET YAKITI İFTİRASINA DEVAM EDİYOR TÜRKİYE, İsrail’e jet yakıtı satmıyor.Bu konuda yapılan resmî açıklama şöyle:*“Söz konusu yakıt, İsrail’e gönderilen bir yakıt değildir. Tamamen Türkiye topraklarındaki havalimanlarında İsrail’e ait sivil uçaklar için satılan jet yakıtıdır. Yakıt alan uçakların tamamı yolcu uçağıdır.”*Resmî açıklama bu olduğu halde...YRP Lideri Fatih Erbakan, “Türkiye İsrail’e jet yakıtı satıyor” iftirasına devam ediyor.*Sadece şu kadarını söyleyebilirim:Fatih Erbakan, eğer samimi bir Gazze duyarlılığıyla hareket eden birisi olsaydı böyle bir iftiraya tenezzül etmezdi.*İçtenlikli bir Gazze duyarlılığı, İsrail’in işine yarayacak türden bir iç çekişmeden geçmez, Gazze duyarlılığı taşıyanlarla birlikte hareket etmekten geçer.OLMAZSA OLMAZ: KAMUDA TASARRUFMEHMET Şimşek’ten kamuda tasarrufa yönelik vurgular geliyor.*Bütçe dışı ek ödenek yokmuş. Yeni kamu binası satın alınmayacakmış. Kamudaki servis hizmetleri son bulacakmış. Lüks otellerde eğitim seminerleri yapılamayacakmış. Kamuda araç kiralama veya yeni araç alımında çok katı kurallar getirilecekmiş.*Hepsi güzel.Keşke kamudaki şu lüks ve pahalı araç saltanatına da radikal biçimde son verilse.
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp