DİYORSUN ki: Bir dini cemaat adliyeye savcı, emniyete polis, mahkemeye yargıç yerleştiremez, yerleştirmemeli. Ne işi olur bir dini cemaatin bu türden hesaplarla?
Sonsuz haklısın.
Gerçekten de bir dini cemaatin bu tür işlere tevessül etmesi olacak iş değildir.
*
Ama bununla yetinmiyorsun.
Ayrıca diyorsun ki:
Bir dini cemaatin siyasetle ne işi olur? Ekonomiyle, Ugandayla ne işi olur? Otursun hizmetini yapsın. Siyasete ne hakla karışıyor?
İşte burada dur muhterem, burada dur.
*
Çünkü bu sözler, senin ömrünü adadığın davana tam zıt.
Çünkü sen, 40 yıldır bu yaklaşımı yıkmak için siyasettesin.
Çünkü sen ömrün boyunca bu yaklaşımı dile getirenlere vay laikçi Kemalist vay diye çıkıştın.
*
Ömrün boyunca...
Din sadece vicdanlara hapsedilemez dedin.
Dinin hayatın her alanında var olması gerektiğine inandın.
Dini cemaat ve yapıların ekonomi alanında var olmalarını savundun.
*
İskenderpaşaya gidip siyasi konularda istişare yaptın, ne işim var benim burada demedin.
Menzilin oyları nereye gidecek diye sordun, hiç merak etmiyorum demedin.
İsmailağayla ilişkilerini sıcak tuttun, ne gerek var şimdi demedin.
12 Eylül Referandumunda Pensilvanyaya teşekkür ettin, ne işi var bu Cemaatin siyasetle demedin.
Dini cemaat ve yapılarla kol kola oldun, onların siyasetle ilgilenmesini zenginlik olarak gördün.
Dini cemaat ve yapıların siyasette yer almasına karşı çıkanlara zorba laikçiler dedin.
*
Ve şimdi çıkmış gayet laikçi bir edayla ne işi var dini cemaatin siyasetle? diyorsun.
Ne diyelim şimdi biz sana?
Hoş geldin jakoben laikçi Kemalist muhafazakâr mı diyelim?
Dünyanın en şanslı adayı: Kadir Topbaş
Miting yapmasına gerek yok, nasıl olsa onun adına yapan var.
Kavga vermesine gerek yok, nasıl olsa onun adına veren var.
Proje açıklamasına gerek yok, nasıl olsa onun adına açıklayan var.
Bağırmasına gerek yok, nasıl olsa onun adına bağıran var.
Ekip kurmasına gerek yok, nasıl olsa onun adına kuran var.
Televizyona çıkmasına gerek yok, nasıl olsa onun adına çıkan var.
Ahalinin arasına karışmasına gerek yok, nasıl olsa onun adına ahaliyi etkileyen var.
Yorulmasına gerek yok, nasıl olsa onun adına yorulan var.
Posterini asmasına bile gerek yok, nasıl olsa kendi posterini asan var.
*
Bu duruma bakarak...
Böyle adaylığa can kurban diyebilir miyiz?
Korkarım diyebiliriz.
Çalıyorlar ama F-16 alamıyorlar
BDPli Sırrı Sakık harika bir akıl yürütmeyle şöyle demiş:
Yolsuzluklar umurumuzda değil... Yolsuzluğa giden paralar Hazineye giderse F-16lar alınır. Bunlar gider Roboskiyi bombalar.
*
Sırrı Sakıkın mantığını şöyle devam ettirebiliriz:
Çalsınlar ki yeni TOMA almaya fırsat bulamasınlar.
Çalsınlar ki gaz bombası siparişlerinin ödemesini yapamasınlar.
Çalsınlar ki yeni zindanlar inşa edemesinler.
Çalsınlar ki paralel yapıya yeni adalet sarayları kuramasınlar.
Yeni İçişleri Bakanının destansı tornistanı
YENİ İçişleri Bakanı Efkan Ala, geçtiğimiz günlerde Erzurumda yaptığı çok ateşli konuşmada şunları söyledi:
Biz kaç darbeyi bertaraf etmişiz. Senin ağababalarını yenmişiz ağababalarını. Sana pabuç bırakır mıyız? Sen içine yuvalandığın o tabanda Allah rızası için çalışan insanları bile bozuyorsun. Çekil oradan çekil. Senin orada yerin yok.
*
Sokaktaki çocuğa sorsan bu sözlerin hedefindeki kişi kimdir diye...
Alacağınız yanıt bellidir:
Fethullah Gülen.
*
Ancak Efkan Ala, toplumun zekâsıyla alay edercesine muhteşem bir tornistan yaparak durumu şöyle toparlamaya çalıştı:
Biz devlet kurumunda görevini kötüye kullanarak darbeye teşebbüs edene sen kimsin dedik. Konuşmanın tamamına bakın, su-i zanda bulunmayın.
*
Efkan Alaya soruyorum:
Sen kimsin çıkışını Fethullah Gülene değil de görevini kötüye kullananlara yaptıysanız, İçinde yuvalandığın tabanda Allah rızası için çalışan insanları bozuyorsun diye seslendiğiniz kişi kimdir?
Yok, eğer o çıkışı Fethullah Gülene yaptıysanız... Neden sözünüzün arkasında durmuyorsunuz? Neden Evet, Fethullah Gülene söyledim demiyor, diyemiyorsunuz?
Devlet kurumunda görevini kötüye kullanarak darbeye teşebbüs edenler kimlerdir?
İçişleri Bakanı olarak sizin göreviniz bu kişileri saptamak değil midir? Neden saptamıyorsunuz? Saptadıysanız bu kişilerle ilgili hangi işlemleri yaptınız?
Eğer darbeleri atlatan, darbecileri yenen tek başına sizseniz... Milli orduya kim kumpas kurdu?
*
Son soru:
İçişleri Bakanlığı koltuğunda bir şey mi var ki her defasında gelen gideni aratmakta?
Kılık kıyafet alerjisine iyi gelecek çıkışlar
BATMANdan gelen peçeli kadınlar fotoğrafı, çoktandır gün yüzüne çıkmayan kılık kıyafet alerjisinin yeniden belirmesine yol açtı.
Bu alerjiye iyi gelecek cümleleri derledim.
Takdim ediyorum:
*
Sana ne kardeşim? Beden onun, karar onun... İstediği kıyafeti giyer. Sana ne?
İster yüzünü örter, ister açar... Sana ne?
Çarşaf giyen, peçe takan sana sen de böyle giy mi diyor? Sen niye rahatsız oluyorsun ki?
Başkalarının kıyafetini yargılama hakkını nereden alıyorsun? Sen kimsin? Kimsin sen?
Senin kıyafetine laf edildiğinde haklı olarak havalara zıplıyorsun... Peki sen niye başkalarının kıyafetine laf ediyorsun?
Ama o zorla örtüyor mu diyorsun? Nereden biliyorsun kardeşim? Ya zorla örtmüyorsa?
Hem zorla örtüyorsa gitsin polise başvursun. Sana ne? Kıyafet inzibatı mısın sen?
Ama bu çağda falan mı diyorsun? Ne varmış bu çağda? Bu çağda herkesin kafasına göre takılması esas değil mi?