Top
Ahmet Hakan

Ahmet Hakan

ahmethakan@hurriyet.com.tr

01/08/2015

Çekil o masadan ey CHP

-MADEM Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok kuvvetli bir erken seçim vurgusu yapıyor.
-Madem Başbakan Davutoğlu, "Erdoğan'a rağmen bir şey yapmayız" diyor.
-Madem her geçen gün AK Parti, ideolojik olarak daha çok MHP'ye yanaşıyor.
-Madem Davutoğlu, "MHP ile temas yapıyoruz, CHP ile not alıyoruz" diyor.
O halde size düşen...
"Koalisyon yapıyormuşuz gibi çek panpa" pozu vermek dışında bir şey yapmayan AK Parti'nin oyuncağı olmaktan istifa etmektir.


*


Yık o masayı ey CHP.
Çekil o masadan.
Rejisörü, senaryosu, oyuncusu, kurgucusu en baştan belli olan bu tuhaf müsamerenin figüranı olma.


*


Ahmet Davutoğlu'nun Tayyip Erdoğan'a rağmen bir şey yapma ihtimali, sıfırın bile altındadır.
"Davutoğlu istiyor" falan diye kendini avutma.
Unutma ki:
Davutoğlu'nun hayatta en çok istediği şey sizinle koalisyon yapmak olsa bile...
Erdoğan'a rağmen bunu yapma iradesi sergilemesine ihtimal yoktur.


*


O halde çekil o masadan ey CHP...
Oyuna gelme.
Oyunu boz.
Planları en baştan itibaren "erken seçime gitmek" olanlara, "Denedik ama olmadı" deme fırsatı verme.

 


Bir Akdoğan içtihadı: Apocu olmak serbest

 

 

YALÇIN Akdoğan ne demişti?
Şunu demişti:
"Abdullah Öcalan, HDP'lileri yakalasa sopayla kovalar."


*


Eğer HDP'liler sopayla kovalanacak kişilerse...
Ve Öcalan da onları sopayla kovalayacak isimse...
Buradan çıkan içtihat şudur:
-HDP sopayla kovalanacak kötü çocuktur.
-Öcalan sopayla kovalayacak iyi amcadır.

 

 

 

 


Bir fanus vardı ne oldu ona

 

MHP Lideri Devlet Bahçeli, yeni koalisyon şartlarını açıklamış.
Şartlara baktım, biri dışında hepsi eski şartlar.


*


Şartlar arasında...
O meşhur "Cumhurbaşkanı Erdoğan, Saray'dan çıkacak ve Çankaya fanusuna girecek" şartı yok.


*


Bahçeli'ye soruyorum:
"Fanus" unutuldu mu?
Yoksa şartlar arasından çıkarıldı mı?

 


Dalkavukluk böyle bir şey

 


PADİŞAH patlıcan severken...
Dalkavuk patlıcana övgüler dizermiş.
Gün gelmiş, padişah patlıcanı sevmemeye başlamış.
Dalkavuk da başlamış patlıcana saydırmaya.
Demişler ki: Ne iş?
Dalkavuk cevap vermiş:
"Ben padişahın dalkavuğuyum, patlıcanın değil, gidin işinize."


*


Erdoğan, çözüm sürecini savunurken ve "Ben bu işin altına bedenimi koydum" derken... Dalkavuk "çözüm süreci"ni dilinden düşürmez, aleyhte en küçük bir şey söyleyene "Çözüm karşıtı, kandan beslenen" diye atıp tutardı.
Erdoğan, çözüm sürecinden vazgeçince... Dalkavuk başladı çözümden söz edenlere saydırmaya...


*


"Ne iş" diye sorsak...
Alacağımız cevap belli.
Ben "Saray"ın dalkavuğuyum, "çözüm süreci"nin değil.

 


Madem savaş yaptırmayacaksınız

 


SAVAŞ tek taraflı yapılmaz hevaller.
Savaş dediğin şeyin iki tarafı olur.


*


Eğer gerçekten de "Size savaş yaptırmayacağız" derken samimiyseniz...
İki tarafa birden seslenmek durumundasınız.
Taraflardan birine "Size savaş yaptırmayacağız" der, taraflardan diğerine ise "Vur gerilla vur" derseniz...
Bu yaptığınızın...
Savaş yaptırmamakla uzaktan yakından bir ilgisi olmaz.


*


Eğer gerçekten de savaş yaptırmayacaksanız...
Önce en uzağınızdakine değil, en yakınınızdakine sesleneceksiniz.
Döneceksiniz dağlara...
Ve haykıracaksınız:
-"Çek elini tetikten" diyeceksiniz.
-"Kalleşçe pusu kurmayı bırak" diyeceksiniz.
-"Öldürme, kan akıtma" diyeceksiniz.


*


Ancak dağlara dönüp bunu dedikten sonra...
"Size savaş yaptırmayacağız" sözünüzün bir anlamı, bir değeri olur.
Aksi takdirde...
"Size savaş yaptırmayacağız" derken...
Aslında...
"Ey dağdaki! Sen vurmaya devam et! Merak etme. Biz 'Savaş yaptırmayacağız' derken sadece Erdoğan'a savaş yaptırmamayı kastediyoruz" demiş olursunuz.

 

 

En delikanlısı İbo çıktı

 

"MEGRİ megri"yi herkesin unutmak istediği...
"Çözüm" derken yaşaran gözleri anmak istemediği...
Barzani'li, Şiwan'lı kutlamayı kimsenin akıllara bile getirmek istemediği...
Bir günde...
Bir tek İbrahim Tatlıses çıktı ve "hop" dedi.


*


Serdi şu fotoğrafı herkesin gözleri önüne...
"Hani çözüm yapıyorduk" dedi. "Hani söz vermiştik" dedi. "Hani bırakacaktık hamaseti" dedi. "Hani analar ağlamayacaktı" dedi.
Dedi de dedi.
Helal olsun İbrahim Tatlıses'e.
En tutarlısı, en samimisi ve en delikanlısı o çıktı.

 

 

Kan ve oy özdeyişleri

 


-KANDAN oy devşirilmez.
-Kanın getireceği oyu kan götürür.
-Kanın ne yapacağı belli olmaz: Tam oy getiriyormuş gibi yaparken bir de bakmışsın ki götürmüş.
-Kandan oy mühendisliği yapılmaz. Akan kan hiçbir mühendisliğe sığmaz.
-Akan kandan kazanmak kadar akan kanda boğulmak da var.
-Kanın istatistikle arası hoş değildir. Anketleri sağlam yatırır.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp