Top
Yılmaz Karakoyunlu

Yılmaz Karakoyunlu

ykarakoyunlu@htgazete.com.tr

26/12/2015

İlk olay, örnek olay

 

Siyasette tecrübeyi en geniş ölçekte ve genişlikte yaşayabileceğiniz fırsat zemini, Cumhurbaşkanı’na verilen danışmanlık hizmetidir...

Hele bir de “metin yazarlığı” gibi bir görev ile taltif edildiyseniz, ayağınıza gelen bu fırsat, siyasette size çok büyük makamların kapısını açar.

Daha doğrusu niteliklerinize, siyaset nezaketinize ve bilhassa siyasette dil kullanma kabiliyetinize göre önemli “terfiler” ve “tefeyyüzler” fırsatı hazırlar.

Parlamentoya ilk giren yeni milletvekillerine “Meclis’in tefeyyüz zemininden mutlaka yararlanın” diye nasihatte bulunurdum.

Derdim ki:

Siyasi tarihimizin mültefit ve bahtiyar zeminlerinde, takdirkâr sözlerle göklere çıkarılırsınız ki, hemen tedbir alıp dikkatli davranmanız gerekir. Çünkü bu takdirkâr ifadeler dilinizde, tehditkarlığa dönüşebilir...”

***

Biliyorsunuz bir süredir Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nde (ODTÜ) bir “mescit” sorunu yaşanıyor...

Bu bir üniversite içi sorundur. Üniversitede farklı görüşlerin ve düşüncelerin bahsinde ve münasebetinde bulunan öğrenciler arasında, farklı görüşlerin savunulması bir sorun olarak ortaya çıkabilir.

Bu koşullarda bu tartışmalar, zaman içinde kavgaya dönüşebilir.

Geçmişte bu türde olayların yaşandığı en tecrübeli ve en geniş içerikli örneği ODTÜ’dür...

***

ODTÜ, üniversal eğitim kurumlarımız arasında çok seçkin bir konum ve değer taşır. Geride sadece altmış yıl bırakmış ama en az altı yüzyıl tecrübe biriktirmiş üniversitelere örnek olacak bir saygın kurum ve eğitim abidesidir.

Böyle kurumlarda ara sıra öğrenciler arasında ihtilaflar çıkabilir. Geçmişte de olmuştur. Gelecekte de kuşkusuz ki olacaktır.

Bu tür ihtilaflı manzaralara polisli, jandarmalı tanklı, tüfekli tehdit ve sindirme teşebbüsleri ile çözüm arasanız, kimse sizin bu hayret uyandıran cesaret iddianıza boyun eğmez; ama sizi kesin ve sessiz bir garabetle karşılar.

***

Bu yazının girişinde şahsiyet tarifinin önemini ve görev tarifin taşıdığı derinliği anlattığım şahıs, AKP Ankara Milletvekili Aydın Ünal’dır. Tayyip Bey’in eski metin yazarı ve danışmanıdır.

Yani daha Meclis’e girdiği ilk günden itibaren Tayyip Bey’e yakınlığı nedeniyle diğer AKP milletvekilleri arasında öncelikli ve derin itibarlı bir konum kazanmıştır.

Anlaşılıyor ki Aydın Bey, bu konumunu kullanarak sözlerinin etkinliğini değiştirebileceğini ve derinliğini düşünmüştür.

Ve Hemen konuya girmiştir.

***

Aydın Ünal, hükümete yakın A Haber’de katıldığı canlı yayında ÖDTÜ’de yaşanan gerginliğe değinerek solcu öğrencileri ve ODTÜ rektörünü hedef aldı.

Mescit”gerginliğine değindi: “Cizre’ye nasıl girildi (ise), Silopi’ye nasıl girildi (ise), ODTÜ’ye de öyle girilir” tehdidini dile getirdi...

ODTÜ’de Gezi olayları sırasında, dinimize, imanımıza saldırılan pankartlar asılmaya başlandı. Onlarla şovlar yapılmaya başlandı. Bunlar solcu faşistler, bunlar solculuktan da anlamayan faşistler” ifadelerini kullandı.

Ve bir hüküm cümlesiyle işi bitirdi:

Zaten bu ODTÜ Amerikalılar tarafından kurulmuş bir üniversite; maalesef, şimdi (ABD) o solcu öğrencileri bir maşa gibi kullanıyor” dedi.

***

Bunun için elinizi vicdanınıza koyun. Kim, kimin namaz kılmasını engelliyor ki, tanklarla Cizre’ye girilir gibi ağır tehditle Ankara’nın göbeğinde, bir büyük ilim yuvasına savaş ilan ediyorsunuz?

Biz dualarımızı şöyle bitirirdik: Yetiş ya Rabbi, yetiş...”

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları