Top
Yılmaz Karakoyunlu

Yılmaz Karakoyunlu

ykarakoyunlu@htgazete.com.tr

10/04/2009

Eğri omurga ile dik durulmaz...

Seçim sonuçlarıyla ilgili iki önemli tahlil yayınlandı: Birincisi İlhan Kesici'nin; ikincisi Bülent Arınç'ın...
İkincisinde tahlil alanı dar tutulmuş; Bülent Arınç, AKP'nin karşılaştığı sürpriz sonuçları örgütün kabahati olarak görüyor. Özü; kapsamlı bir Tayyip Bey koruması...
Bu tahlil yanlış sayılmaz; ama doğrusu Tayyip Bey de kimseye fırsat tanımadı. Her zaferin sahibi olmak bütün karizmalarda en öne çıkan ruhsal iddia alanıdır.
*
İkinci tahlil detayını Cüneyt Ülsever'in köşe yazısında okudum. Genel nitelik kazanması gereken bir tahlil, istek üzerine Cüneyt Bey'e özel servis olarak hazırlanmış... Tahlilde mahzun mana egemenliği dikkat çekiyor...
Siyasette böyle üsluplar sahibinin sıkıntılar içinde olduğunu yansıtır. (İlhan Kesici dostumuzdur; isterseniz "hissettirir" diyelim.)
Nedir İlhan Bey'in tahlilindeki omurga?
İlhan Bey "oy kullanımında üç sağlam gerekçe vardır" demiş. Doğru...
Bunları sıralamış ve sayısal ilişkilere de yer vermiş,.. Yer, yer empatiler hatırlatmış...
Bunlar da doğru... Ama hiçbiri yeni değil...
*
Bu tahliller daha önceleri daha ayrıntılı yapılmıştı. Daha sonraları da yapılacak... İlhan Bey de bu tahlilleri daha önceleri yapmıştı. Muhtemelen ileride yine yapacak...
Peki, eksik olan ne? Eksik olan bu tahlilde hüküm cümlesinin olmayışı... Gelin o hüküm cümlesini biz verelim: "Eğri omurga ile dik durulmaz..." Türk siyasetçisinin geleneksel zaafı budur...
İlhan Bey bir türlü genel başkanını eleştirmeye yüreklenememiş... Cüneyt Bey'in sütununu kullanmış...
"Hüma Kuşu" dediğiniz şey, "devlet kuşudur." Yükseklerden seslenir; ama adamın başına konmaz... Sadece arkasından bîr hoyrat söyletir: "Atım kaçtı ben yoruldum..."

Tavuk toplum

İbrahim Yüncü dostumuzun haftalık İZCEP sirkülerinden bir alıntı: Darwin'den aktarıyor:
Bilim ve sanat, bir kuşun iki kanadı gibidir. Bu iki kanadı kullanabilen toplumlar uçar ve özgür olurlar. Uçamayanlar ise tavuk olur...
"Tavuk toplum", önüne atılan bîr avuç yemi gagalarken, arkadan yumurtalarının alındığının farkında bile olmaz!...

Soykırım kantarı

Obama'yı iki hafta içinde kantara çıkartacağız...
Bu kantar "Ermeni Soykırım" olayıdır.
Zemin Amerikan Parlamentosu... Dirhemler, Ermeni diasporası...
Obama, Ermeni soykırımı konusunda adına "soykırım" demeden tamamen soykırım tanımlaması yapmıştı
Meclisteki görüşmesinde ise, "Benim bu konudaki fikirlerim bilinmektedir" dedi. Sonra da Amerikalılar'ın geçmişte siyah ve kızılderili ırklara yaptıklarına dokundu. Bu kıyaslama yine Türkiye için "soykırım" kanaatini (tehdidini) sürdürmekte olduğunu gösteriyor.
*
24 Nisan'da ne yaşayacağımızı henüz net göremiyoruz. Ermenilerin yıllardır gündeme getirdikleri husus Amerikan kamuoyunda yaygınlaşıyor. Çünkü dünya kamuoyunu sıcak tutmasını beceriyorlar.
Ermenileri yaptığı şey, "tarihten husumet çıkarmaktır."
Bunu başarmışlardır. Şimdi pekiştirmektedirler. Bizim karşıt olarak ne yaptığımızı net bilen kaç siyasetçimiz var?
"Arşiv açtık" demekle akan suları durdurmaya çalışıyoruz. Sonuçta sel üzerimize geliyor...
Tayyip Bey ile Obama arasında hoş bir ilişki kurulduğu hissindeyim. Bu seyahat hatta Tayyip Bey'le Obama arasında geçen dostluk gibi de değerlendirilir. Ayasofya'da kedi başı okşamaktan tutun da, Sultanahmet kubbesinde aynı ilahi idrakin huşuu içinde olmak bu yakınlaşmada etkili bir fırsat yaratmıştır.
Herkes Tayyip Bey'in "Rasmussen'e evet" diyerek diklenmeyi bırakıp eğilmeye geçtiğini eleştiriyor. Sanırım Tayyip Bey'e biraz haksızlık yapılıyor.
Çünkü Tayyip, Rasmussen'e "ever" diyenin kendisi değil. Abdullah Gül olduğunu anlatmaya çalışıyor.
Bir ima cümlesi, bin mana cümlesinden evla oluyor...

Mal varlığı

Rusya Başbakanı mal varlığını açıklamış: 78 metre karelik bir evi ve 1965 model otomobili varmış.
Komünist ve kapitalist dünya farkını bundan güzel açıklayan ölçüt bulunabilir mi?
Türkiye'nin "karma ekonomi" olduğunu hatırdan çıkarmayın...

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları