Top
Yılmaz Karakoyunlu

Yılmaz Karakoyunlu

ykarakoyunlu@htgazete.com.tr

04/01/2016

Müphem veya bulanık

 

Siyasette, rakibi için pazarlık niyetleri besleyen her lider, biraz içten içe, bir irade tanımlaması yapıyor demektir. Siyasetçi bu tanımlamanın, mahiyetini; yani iradenin tezahür tarzını önemser. Niyet okuyuculuğu yapar.

Hele bu tanımlama, bugün gerçekleştirilecek olan bir hayati görüşmenin can alıcı başlıklarında ele alınacaksa, durum daha da ciddiyet kazanır.

Ve bu konu, kan kusturacak kadar önem kazanmış, karar günleri arifesinde gerçekleştirilecekse; bu niyet, hiç vazgeçilmez derecede hayati önem kazanmış olur.

Bugün AKP, anayasa değişiklikleri konusunda MHP’nin kırmızı-beyaz çizgilerini öğrenmek için geniş kapsamlı görüşmelerin ilkini gerçekleştirecek.

Bu toplantı sadece AKP veya MHP’yi değil, Türk siyaset müzakerelerinin en önemli örneklerinden biri olarak, bütün siyasi partileri ilgilendirmektedir.

***

AKP, 1 Kasım seçimleri sonrasında siyaset planlamasını, Başbakan Davutoğlu’na değil; Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bıraktı.

Bunun anlamı şudur: Başkanlık sistemi, ancak Tayyip Bey’in kalıplarına uygun ise, üzerinde siyaset planlamak mümkün olabilir. Yani, ileri sürülecek kozların en önemlisi, kamuoyu önünde gerçekleştirilecektir.

Böylece Tayyip Bey; bu bahiste yıpranmadan, amaç yoğunlaşması sağlarken, Ahmet Bey, kendi partisi içinde ve dışındaki bütün karar otoriteleri nezdinde siyaseten aşınacaktır.

***

Kılıçdaroğlu, başkanlık sistemini reddetti.

MHP, bu görüşmelerde kırmızı-çizgilerinin ne olacağını net açıkladı:

Başkanlık sistemine sıcak bakmadığını belirtti.

HDP’nin de aynı eğilim içinde olduğu hissediliyor.

O zaman, başkanlık sisteminde ısrarlı olan AKP’nin, tekil talebinin hiçbir olumlu sonuç getirmesi mümkün olmaz.

***

Bu takdirde, Tayyip Bey ne yapabilir?

Tayyip Bey, o zaman cumhurbaşkanlığı sıfatıyla yetinecek ve bu alternatifi (yani siyasi konumu), AKP’nin siyasi avantajları içinde, bir tür geçici başkanlık sistemi olarak kullanmayı deneyecektir.

Tekrar halkın oyuna başvurarak başkan seçilmesi mümkün olmadığı gibi,

cumhurbaşkanı seçilmesi de siyasi tereddüt yaratan durumlara yol açabilecektir.

İşin özetindeki temel nokta şudur:

CHP de başkanlık sistemine karşıdır.

MHP ilke olarak başkanlık sistemine karşıdır.

HDP de karşı görüş içindedir.

Bu takdirde sonuç ne olacaktır?

***

Sonuç şudur: AKP istediği ölçekte başkanlık sistemi kuramayacağı için, Tayyip Bey zaman içinde yıpranacaktır.

Çünkü Tayyip Bey’in hükümet ve Davutoğlu üzerinde kuracağı emir-yönetim sistemini, Türk halkı Davutoğlu’na karşı işlenmiş bir siyasi haksızlık veya ayıp olarak görecektir.

Bu durumda, Tayyip Beyin siyaseten hırpalanmasının önlenmesine yönelik,

yeni destekler getirmesi sağlanamadığı takdirde, Davutoğlu ile Tayyip Bey arasında çatışmalar kaçınılmaz olacaktır...

O zaman Tayyip Bey, bir zamanlar İnönü’nün Milli Şef olduğu yönetim tarzını hatırlatan üslup ile dikkat çekecektir.

***

AKP’de asıl kırmızı-çizgiler, Tayyip Bey’in mutlaka başkan olmak isteği ve ısrarının makule bir türlü çekilemeyişidir...

Türkiye’de müphem ve bulanık kalan hiçbir siyasi parti, kimseye güven vermez.

O kadar ki kendi kadrolarından bile itibar toplamaz.

Ve halkın genel kabul göstermediği bir iddia ile siyaseten varlık sürmenin peşine düşmez...

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları