Top
Serpil Yılmaz

Serpil Yılmaz

syilmaz@htgazete.com.tr

22/05/2018

Mardin’i anlamak

 

4. Uluslararası Mardin Bienal için 1 milyon insanı bu kente çeken yalnızca sergilen çok kıymetli sanat eserleri eğil, mekanın çekiciliği de…

Mardin’in çokkültürlü yapısı; sokaklarında rastladığmız Türkçe, Arapça, Kürtçe, Süryanice konuşan insanların oluşturduğu etnik, dini mozaiğikten ibaret değil. Tarihsel köklerini çağlar boyu koruyor.

Mardin’deki Deyrulzafaran Manastırı arşivindeki belgeye kadar gitmek gerekir.

Hz. Muhammmed’in Kuran-ı Kerim’in öğretilerine dayanarak Hicret’in 2. yılında (Mekke’den Mediye’ye göç MS. 622) Sina Dağı’nda Süryanilere, dolayısıyla tüm Hristiyanlara verdiği Resuli Ahidnamede şu yazıyor:

“Kiliselerini yıkmayın, malzemelerini camilerde kullanmayın, kiliselerinin onarımına yardım edin.”

Merkezi Şam’da bulunan Süryani Ortodoks Kilisesi’nin Mardin Metropoliti Deyrulzafaran’ı ikametgahı olarak kullanıyor.

Süryani Kilisesi’nin “İkinci Kudüs” ilan ettiği ve 397 yılında kurulan “rahiplerin meskeni” anlamına gelen Mor Gabriel,

Filistinde’ki Mor Saba Manastırı’ndan 80 yıl öncesine gidiyor. Süryani ve Kürt nüfusun ağırlıkla yaşadığı Midyat’ta 7 kilise yaşıyor...

Bunlar içinde en çarpıcı olanı Nusaybin ilçesinin Bagok dağı yamaçlarına inşa edilen Mor Evgin (Augin) Manastırı denilebilir. Kayaların içine oturan 1700 yıllık Manastır’da rahipler inziva yaşamı sürüyor.

Süryani Kiliseleri içinde 1280 kg. ağırlığı ile en büyük çanı, geçen yıl Almanya’da yaşayan bir hayırsever bu manastıra bağışlanmış.

Nusaybin’den Mardin’e geçerken halkın “Zindan” adını verdiği su sarnıcı İstanbul’daki Yerebatan Sarnıcı’nı anımsatıyor. Mardin’e yaklaşırken Dara Antik Kenti karşımıza çıkıyor. Mardin Müze Müdürlüğü tarafından 1986 yılında başlatılan kazılardan çıkan 3 binin üzerinde insan cesedi “Büyük Galeri Mezar” da toplanmış. “Mezopotamya’nın Efes’i” olarak da anılan köy ziyaretçi çekiyor.

Dara adına dair en yayın görüş, Pers Kralı Darius III’ten (MÖ 336-330) geldiği yönünde.

Mardin sokaklarında en sık rastlanılan antik isimlerden biri Dara ise diğeri Artuk olması rastlantı değil.

Mardin, Hasankeyf ve Harput bölgelerinde 1102-1409 yılları arasında hüküm sürmüş Oğuz Türkmen Beyliği Artuklular, derin izler bırakmışlar.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp