Kafe ve benzeri mekânların, geneli hazır ya da donmuş ürünlerden oluşan Amerikanvari porsiyonlarıyla karnını doyuran biri olmadığımdan tam bir “kafe cahili” olarak yaşadım yıllarca.

Öyle ki Ankaralı eski dostum Gamze Cizreli’nin yarattığı kafe zinciri olan Big Chefs’e bile 3-4 kez anca gitmişimdir.

Boğaz’ı bilenler bilir. Balık lokantaları ve çay bahçeleri dışında şöyle oturup doğru düzgün bir şeyler yiyip içecek pek bir mekân yoktur her iki yakada da.

Özellikle de Anadolu yakasında.

Birkaç ay önceydi, evim Çengelköy’e yakın, balıkçı ya da çay bahçesi olmayan bir yerde bir şeyler yiyelim derken Anadolu Hisarı’ndaki Big Chefs geldi aklımıza.

Gittik! Ortaya atıştırmalık bir çıtır mantı, ana yemek olarak da humuslu köfte sipariş ettim.

Mantısı da köftesi de beklentimin üzerindeydi.

İKİNCİ KEZ BODRUM’DA

Bodrum’da buluştuğumuz İngiliz gazeteci dostlarımı Londra’ya uğurlamadan önce bir de Palmarina’yı göstermek istedim onlara.

Sezon sonu olduğundan denettirmek istediğim çoğu mekân kapalıydı. Marinadaki sakinliğe rağmen nispeten daha haraketli gözüken Kitchenette‘e gitmek istedi bizimkiler.

Lezzetiyle, eğlencesiyle nefis bir üç gün yaşattığım bu insanları uğurlarken damaklarında vasat bir tat bırakacak olmanın endişesiyle girdim Kitchenette’e.

İlk intiba: Mekân gayet şık, temiz pak, personel ise gayet bilgili ve donanımlı.

Pek çok lezzeti denemek için ortaya farklı yemekler istemekten yana kullandı arkadaşlar tercihlerini.

Haliyle ben de!

Bu da ikinci deneyim oldu kafeler hakkındaki önyargılarımı alıp götüren. Zira enternasyonal ya da yöresel, ne yediysek hepsi birbirinden lezzetliydi.

EKMEK VE PASTALAR HARİÇ

Kuruluşunun 10. yılı onuruna Big Chefs Nişantaşı’nda verdiği yemek davetinde kış mönüsüne yeni giren dana şaşlık ve sucuklu-humuslu börek gibi yöresel lezzetleri tadarken konuştuk Gamze Cizreli’yle kafe mönülerinde gözlemlenen bu iyileşmeyi.

Artan sağlıklı beslenme ve yaşam bilincinin bir yansıması olarak özellikle Türkiye’de daha da fazla gözlenen bir durummuş yaşanan.

Big Chefs, Kitchenette ve The House Cafe gibi büyük zincirler buna ekstra dikkat etmeye başlamışlar.

Her ne kadar bu tip zincirlerin ekmekleri ve pastaları ana mutfaktan geliyor olsa da diğer ürünlerin yüzde 100’ü taze malzemelerden hazırlanıyor ve anlık pişiriliyormuş artık.

DAVETLERDEN...

Geçen pazartesi akşamı Beyoğlu’ndaki Fransız Sarayı’nda sanatçı Burçak Bingöl‘ün Louis Vuitton Moet Hennessy (LVMV) ile yaptığı 7 yerel sanatçı, 7 şehir temalı 7 ülkeyi kapsayan “Jardin Particulier” sergisinin açılış daveti vardı. Yalnızca 3 gün açık kalacak ve güvenlik sebebiyle her gün belli saat diliminde önceden belirlenmiş kişiler tarafından gezilebilecek sergiyi görmek isteyen sanatseverler resmen akın etmişti Saray’a.

WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), Türkiye’deki 40. yılını Four Seasons Hotel at Bosphorus otelinde verdiği “40 Yılda 40 Başarı” temalı bir balo ile kutladı. Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Bayar’ın ev sahipliğinde düzenlenen geceye her ne kadar Chromas Korosu performansı ile Kenan Doğulu konseri damgasını vurmuş olsa da 20 bölge, 6 tür ve 8 sulak alanın korunmasının anlatıldığı hikâye ile eski ABD Başkan Yardımcısı Al Gore’un gönderdiği video mesajı da bir o kadar akıllara kazınanlar arasındaydı.