Top
26/07/2013

Basın bayramı

BASIN ile bayram kavramlarının bir arada, yan yana kullanılmasının ortaya oksimoron çıkarmaktan başka bir işe yaramadığını nedense görmezden gelenler, bu bayramı kutlamayı ısrarla sürdürüyorlar.
Bu arada "oksimoron", yan yana kullanıldığında ortaya bir anlamsızlık, abukluk çıkaran iki kelimeye verilen addır.
Bu oksimoron yılda bir kez ortaya çıkıyor, ama ben nedenini hiç öğrenememiştim. Önceki gün merak edip soruşturdum "Bu oksimoronun gerçek nedeni nedir?" diye, cevap olarak "basında sansürün kaldırılmasının 125'inci yılı" olduğunu söylediler.
Bu bile Türklerin değişime ne kadar zor adapte olduklarının bir kanıtıdır. 125 yılda bile yapılan yeniliğe zor alışıyoruz.
Günün anlam ve önemine uygun olsun diye eskiden yazmış olduğum bir yazının bir bölümünü tekrardan yayınlıyorum.
Bunun tarihi de 6 Ekim 1998.
"Bill Mauldin, İkinci Dünya Savaşı'nı Amerikan ordusunun yayın organı Stars and Stripes adına karikatür çizeri olarak izlemişti.
Son derece trajik olan savaş sürecinde bile komik olanı bulup çıkarmakta ve gerçekleri insanların suratına çarpmakta ustaydı.
O kadar meşhur olmuş, çizgileri o kadar beğeni kazanmıştı ki Vanity Fair Dergisi, onunla ilgili hayat hikâyesine 'Siperlerin Rembrant'ı' başlığı atmayı uygun bulmuştu.
Tek bir bakışıyla erleri titreten, savaşı bir şiir olarak gören, generallerin 'dâhi' olarak nitelendirdiği General George S.Patton, Bill Mauldin'in sıkça konu kaynağı oluyordu.
Hislerini her zaman açıklıkla ortaya koyan Patton da Bill Mauldin'den tüm benliğiyle nefret ediyordu.
Patton savaşa o kadar saygıyla yaklaşıyordu ki, en büyük çarpışmaların olduğu cephelerde bile askerlerin kravat takmalarını ve her gün tıraş olmalarını istiyordu.
Bunlara uymayanlara cezalar veriyordu. Aslında Patton'un her küçük yanlışa ceza vermek gibi bir âdeti vardı.
Bill Mauldin sonunda Patton'un bu huyuyla da dalga geçmeye karar verdi.
Stars and Stripes'ta ortaya çıkan karikatürde, iki er cibin içinde, Patton'un komuta ettiği 'Üçüncü ordunun alanına girmektesiniz' yazılı bir panonun yanında durmaktadır.
Panonun altındaki bölümde disiplinsizliklere verilecek cezalar sıralanmaktadır. Tıraş olmayana 10 dolar, kravat takmayana 25 dolar gibi cezalar.
Bunu gören er, arkadaşına döner ve 'Merkeze söyle, ana yoldan gitmek yerine 1000 metre kadar dolambaçlı bir yoldan gitmeye mecburuz, biraz geç kalacağız' der.

Bu karikatürü gören Patton deliye döner. Stars and Stripes'ın kendi bölgesinde satılmasını yasaklar. Bill Mauldin'i çağırtıp fırçalar. Bunlardan da tatmin olmaz ve Başkan Eisenhower'e telefon açıp 'O o.....
çocuğu bir daha üçüncü ordu sınırları içine girerse onu hemen hapse atacağım' der.
Eisenhower, bir halk kahramanı olan General Patton ile yaptığı bu görüşmeden sonra Stars and Stripes Dergisi'nin yayın yönetmenine bir mektup yazar.
Mektubunda, 'Mauldin'in çizgilerini yasaklamam için üzerimde çok büyük baskılar kurulmak istendi. Siz editör olarak bu gibi kararlara katiyen dışarıdan kimsenin karışmamasını sağlayacaksınız' dedi. Başkan 'kimsenin' diyerek aslında 'Beni de dinlemeyin' demekteydi.
Başkan bundan sonra ikinci bir yazıyı da Patton'a emir olarak gönderdi. 'Mauldin ve Stars and Stripes ile uğraşmayı hemen keseceksin' dedi.
Amerika basın ve fikir özgürlüğünün ne demek olduğunu o gün anladı.
Bunları bugün yazıyorum; çünkü okunursa biz de anlamaya başlarız diye umuyorum.
Savaş koşullarında bile bazı insanların ilkeleri zedelemesine izin verilmemesi gerektiğini bildiği için Amerika, bizim bildiğimiz Amerika olabildi.
Biz ise ancak Türkiye kadar olabildik."

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp