Top
25/07/2013

Nostalji babamdan

ARTIK uzayan saçlarını arkadan bağlamaya başlamış, onu asıl ziyaret nedenim bunu görmek içindi. İlk 10 dakika her şey iyi gitti, sonra küpe de takması gerektiği konusunda münakaşa çıktı, bu hemen kavgaya dönüştü. Saçlarını hiç tanımadığı yabancı kadınlara bağlattığını duyunca ben kavgayı kestim.
Bu arada evde sürekli temizlik yapıp bir şeyler atıyor (nedeni son derece diabolik ve moral bozucu olduğu için buna girmeyeceğim). "Bunlar senin eski yazıların" diyerek elime bir çanta tutuşturdu.
Bu hareketi, yeni bir yazı türünü denemeye karar vermeme yol açtı. Eski yazılar, şimdinin genç okuyucuları henüz doğmamışken yazılmıştır. Dolayısıyla genç okuyucular benim o yazılarımı bilmiyorlar. Bu bana da onlara da bir haksızlık. Bu yüzden arada bir eski yazılarımdan bazılarını bu köşede tekrar yayınlayacağım.
Bu nostaljinin sebebi babamdır.
Bugünkü yazımın başlığı "Hâkim Benim". 28 Eylül 1998 tarihinde yayınlanmış:
"Geçen hafta Türkiye'yi izlerken yıllar öncesinin bir Amerikan televizyon programı geldi aklıma.
1970'li yıllarda olduğu için yanlış hatırlayabilirim ama sanıyorum ya Carol Burnett şov ya da Dean Martin şovdu.
Sammy Davis Jr. o şovda bir komedi skeci yapıyordu. Bir zenci hâkim rolündeydi.
Her hafta rutin aynıydı. Cüppesini giymiş olan Sammy'nin sanığı dinledikten sonra suratına tuhaf bir gülümseme yerleşiyordu. Dava hakkında en olmayacak, en şoke edici kararı şak diye açıklıyordu.
Sanık itiraz ederse de ortaya çıkıp 'Hâkim benim, hâkim benim' diye söylenerek dans ediyordu. Salondaki diğer insanlar 'Check it out, check it out' (Bakın ona, bakın ona) diyerek koro desteği veriyorlardı."
Şimdi bugüne döndük sevgili okuyucu, bundan sonrasını okurken yılın 1998 olduğunu hatırlamalısınız. Şimdi eski yazıya devam edebiliriz:
"Recep Tayyip Erdoğan olayını izlerken bu komedi rutini aklıma geldi.
Benim ne Refah Partisi ne de Fazilet ile zerre kadar ortak yanım yok. Onlarla ortak paydaları da zor bulacağımıza inanıyorum.
Kadının elini sıkmayı reddeden bir hayat anlayışı bana uymaz.
Bu nedenle eğer ortak paydalar bulunacaksa benim değil onların değişmesi gerektiğine inanıyorum.
Değişmeyiz derlerse bunu da anlarım
O zaman da bu hayatı onlarla paralel olarak paylaşmaktan yanayım.
İktidardayken o zihniyet ben ve benim gibi insanlara neredeyse savaş açtı.
Bizler sadece kendi başımıza bırakılmak, yaşam tarzımızı kimseden onay almadan kurmak, başkalarının ne yaptığına katiyen aldırmamak, kendimizin ne yaptığına da kimsenin aldırmamasını isteyen ve geleceğimizi özgürce planlama hürriyetini istemekten başka talepleri bulunmayan milyonlarca insanız.
Ben bunlara bir zamanlar beyaz Türkler adını takmıştım. Yukarıda saydığım özelliklere sahip olan insanlar beyaz Türklerdir.
Şimdi Faziletliler eskisi gibi yapmayacaklarını söylüyorlar. Bunun için teşekkür etmem beklenmesin, normal olmaya başladıkları için sadece onları tebrik ederim.
Daha önce kandırıldığım için inanmakta zorlanıyorum, ama öyle olmasını umuyorum. Onlarla birlikte yaşadığımız bütün bu acı sürece ve umut kırıklığına rağmen ileride Türkiye'nin ancak paralel yaşamlara saygı duymayı bilen liderler ve insanlarla var olabileceğini, bu olmazsa ülkemizin geleceğinin tehlikeye atılacağını biliyorum.
İşte tam da bu noktada bugün Recep Tayyip Erdoğan'a yapılanları reddediyorum.
Dünya görüşlerimizin arasında sıfır ortak payda olmasına rağmen ona yapılan bu muameleyi kınıyorum. Ondan yana durmamda ve yapılanlara karşı olmamda egoistçe nedenler var, bunu itiraf ediyorum.
Belediye başkanına yapılanlar, bu ülkede paralel yaşamlara saygı duyulacak bir kültürün gelişmesini radikal biçimde durduracaktır.
Bu ise Recep Tayyip Bey'den daha çok ben ve benim gibi milyonlarca insana zarar verecek bir gelişmedir. İnşallah karardan bir şekilde geri dönülebilir."
Eski yazı burada bitiyor.
Ya yandaş arkadaş, ya beni kendileri gibi sanıp güçlüye destek vermek için suçlamakta olan insanlar, buyurun bakalım okuyun da görün hayatta tutarlılık ne demekmiş.
Okuyun da öğrenin ve anlamaya çalışın.
Hafta içi olduğu için ciddi bir eski yazıyla başladım ama mizahi olanlar da var, onlar da gelecek. Kemerleri takın, çünkü uçuşa geçeceğiz.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp