Top
18/08/2013

Büyük gazetecilik başarım

HERKESİN Mısır'la ilgilenmesini fırsat bilip tüm medyayı atlattım. Psikoloğum Bayan Z.'nin benim hakkımda tuttuğu seans notlarını ele geçirdim.
Bugün bu meşum belgeyi açıklıyorum:
"10 Mart 2013: Yeni hastanın adı Serdar Turgut, yaş 58. İlk bakışta sürekli takip edilme korkusu yaşadığını düşündüm; daha sonra anladım ki gözleri olağanüstü şaşı olduğu için sürekli öyle bakıyormuş. Adamı hipnotize etmek de mümkün değil, çünkü bir kişinin hipnotize olabilmesi için bir noktaya sabit bakması gerekiyor.
Ona ise 'Baş parmağıma gözlerini ayırmadan bak' dediğiniz zaman o böyle yaptığını sandığında aslında bahçeye bakıyor oluyor. Tıp fakültesinde bize hiçbir şaşının bir noktaya baktığında 360 derecelik bakış açısına sahip olabileceğini öğretmemişlerdi.
11 Mart 2013 sabaha karşı: Endişeden uyuyamıyorum. Bu hastayı tedavi etmeyi kabul etmekle büyük bir hata yaptığım korkusu içimi sardı.
15 Mart 2013: İlk seansımızı yaptık. Bir an sustu, sonra soluk almadan konuşmaya başladı. Dünyanın karşı karşıya kaldığı ekolojik sorunlardan, insanı hızla öldüren salgın hastalıklardan, ebola virüsünden, Azerbaycan'ın sosyal meselelerinden, Türk Malı dizisinin gizli anlamlarından bahsetmeye başladı.
Lafını keserek 'Sorumu duymadın galiba; seks yaşamını anlat demiştim' uyarısını yaptım. Sustu. 30-40 saniye kadar suratıma baktı. Suratıma odaklanabilmesi için aslında odanın penceresinden dışarıya bakması gerekiyordu ama ben artık onun şaşılığına alışmıştım. Sonra 'Bütün bu cinselliği etkileyen dış koşulları bilmeden seksüel yaşamımı nasıl anlayabilirsin ki?' dedi.
16, 17, 18 Mart seansları: Seks yaşamını etkileyen koşulları anlatmayı sürdürüyor. Son iki seansı seri katillerin yaşam hikâyelerini anlatmaya ayırdı. Özellikle öldürdüğü kadınların cesedini yiyen seri katilere takmıştı.
19 Mart: Anlatması nihayet bitti. 'Sorunu bir daha hatırlatır mısın, ne istediğini unuttum' dedi. O anda doktorluğu tamamen bırakıp herifi bir güzel dövmeyi öyle canım istedi ki. Bunu ona da söyledim. Birden suratına gülümseme yayıldı. 'Bundan hoşlanabilirim, hatta dövmeyi bir kırbaçla yaparsan çok daha güzel olabilir' dedi. Ben meselenin üstüne gitmemenin daha doğru olacağını düşündüm.
20 Mart: Hasta en sevdiği filmlerin 'Mezarlarınıza Tüküreceğim' ve 'Bana Onun Kellesini Getirin' olduğunu söyledi. En son seyrettiği 'World War Z' adlı filmden de büyük keyif aldığını anlattı. 'Peki o son filmde seni en çok çeken yön ne oldu' soruma da 'Tabii ki film boyunca yaklaşık 4 milyar insanın ölmesi' diye cevap verdi.
Sonra birden 'Ha unutmadan söyleyeyim, hani şu durmadan binaların üstüne tırmanan dev maymun var ya, onun Godzilla adlı canavarla dövüştüğü bütün filmlere de bayılırım' diye haykırdı.
Hastada sanat zevki diye bir şey yok; operacıları 'Şarkı söylemekle konuşmayı karıştıran insanlar', balecileri 'Yürüme özürlü insanlar', senfonicileri de 'Rock grubu kurma yeteneğinden yoksun insanlar' olarak tanımlaması bana çok iğrenç geldi, ama ne yapayım o hasta ben de doktorum.
21 Mart: Hayatımda ilk ve son kez bir hastayı penceremden dışarıya bakarak hipnotize ettim. Ancak oraya bakarak gözleriyle temas kurabiliyordum.
Kitaplarda bulunmayan yeni bir korku türünü keşfetmiş durumdayım. Hasta hipnoz altındayken sürekli olarak 'Hamit, ağzında pipo varken rakıyı aynı anda içemezsin. Bir gün infilak edeceksin' deyip cenin konumuna bürünüp ağlıyordu. Anlamını sorduğumda babasının, ağzında pipo varken aynı anda rakı içme yeteneğiyle çok övündüğünü söyledi. Peki, babanın başka övündüğün yönleri var mı deyince de 'Yoooo, bu yetmez mi yani' dedi.
22 Mart: Bu hastanın tedavi edilmesi imkânsız. Çünkü ahlakı, sevgisi, inancı, amacı yok, yani adamın var olan bir yanı yok.
Bu yoklar listemi ona okuduğumda 'Hayırrr, bir amacım var benim' diye haykırdı. Peki amacın ne senin diye sorunca hayattaki tek amacının kendi kendine cinsel tatmin üzerine bir 'magnum opus' yazmak olduğunu öğrendim.
Kitabının en az 700 sayfa uzunluğunda olacağını da ekledi. 'Erkekler için mi yazıyorsun yoksa kadınlar için mi?' diye sordum. 'Tabii ki erkekler için, kadınlardan bana ne' dedi. 'O zaman 700 sayfada ne anlatacaksın, bu konuya sadece iki sayfa yetmez mi' deyince de benim dünyanın en düşüncesiz, en duyarsız ,en anlayışsız kadını olduğumu ve bu yüzden yaşamamam gerektiğini söyledi. Polis çağırdım ve seansları sona erdirdim."

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları