Top
10/08/2013

İnsana bu da düşündürülür mü ya Türkiye?

DÜŞÜNSENİZE iki günlüğüne kaçmışsınız her şeyden, Ege kıyılarındasınız ama Türkiye'ye uzaktan bakıyorsunuz.
Mutlu bir Türk olmak için en iyi pozisyon bu bence. Uzoma buzları atmışım kıvamına gelmiş, salata, cacık, herif bir de sarmısak salatası yapmış, yeme de yanında yat.
Bu pozisyonda bir insan ne düşünür? Aşkı, hayatı, güzellikleri değil mi. Ama o normal insana özgü bir şey, ben ise bir Türk gazeteciyim. Ben gündeme baktığım için AK Parti ile cemaat arası ilişkileri düşünüyorum.
Kendimi dışarıdan analiz edecek olsaydım, kendimi akıl hastanesine koydurmam gerekecekti.
Madem bu tatsız konuyu düşünmemi bana zorladın Türkiye, o zaman kısasa kısas ben de bu koşullarda yazabileceğim binlerce güzel şeyin yerine, al sana cemaat ve AK Parti ilişkisi yazısı. Al da başına çal, ne yaparsan yap.
Gülen Cemaati ile AK Parti iktidarı arasında derin görüş ayrılıkları var. Ancak bunlar farklı İslami yorumlara dayandığından, ben de böyle şeylere önem vermediğimden ve hiç anlamadığımdan bu konuda çok şey söylemeyeceğim.
Ancak bildiklerim de var, bunlar ise bir cemaat-AK Parti arası ilişkiler kısa tarihi oluşturabilecek şeylerdir.
Onlar da şundan ibaret:
Gülen Cemaati referandum öncesinde evet oyu için çok çalıştı, çok çabaladı. Çıkan evette Gülen Cemaati'nin de büyük payı olduğu söylenebilir.
Bu çabasının karşılığında cemaat, AK Parti'den en azından bir teşekkür ve daha sıcak ilişkilerin gelişmesini bekliyordu.
Bunun yerine referandum sonucunda AK Parti, yaptıkları karşılığında sanki cemaati cezalandırmak istermiş gibi bazı bakanlıklarda cemaate yakın olduğu bilinen bürokratları tasfiye etmeye başladı.
Cemaatin abileri, bu tasfiye işinin AK Parti'nin Milli Görüş'e yakın olan cephesi tarafından yapıldığını düşünüyordu.
Ben bunu bir öğle yemeğinde duyunca "Hazırlanın, cemaat ile AK Parti arası ilişkiler kızışacak" uyarısını yaptığımda benim ciddiye alınacak bir insan olmadığımı düşünenler, "Haydi canım sen de" tavrıyla dediklerimi dinlememişlerdi. Sağolsunlar, ne yapalım, şimdi haklı çıkıyorum ya bu da bana yeter.
Bütün bunlardan sonra AK Parti'de Ortadoğu'daki İhvan hareketine yaklaşma süreci başladı. AK Parti'deki İhvanlaşma süreci, kafalarındaki bakanlık tasfiyeleriyle birleşince cemaat abilerinin tüylerini diken diken etti.
İslami fraksiyonlar arası ayrılıkları bilmem ve önem vermem, ama bir şeyi de bilirim. Cemaatin kökleri tamamen Türkiye topraklarına aittir ve onlar ciddi biçimde Türk değerleri içerir. Cemaatin fikir adamları, Arap dünyasına ait her türlü değer ve tavra uzak durmaya çalışırlar.
İhvan hareketine yakınlaşan bir ideoloji, cemaate uzak kalır ve bu onlar için ideolojik bir çatışma konusudur.
İşte böyle, benim bildiklerim bundan ibaret.
Şimdi nihayet buzlu uzomu içip keyfime bakabilirim.
Ama ne yazık ki Fehmi Koru'nun yazısını da okumuş bulunmaktayım. "Ortak bir hedefe doğru gitmekte olan cemaat ve AK Parti şu aşamada neden çatışsın, neden ayrışsın ki?" diye soruyor.
"Acaba neymiş bu ortak hedef ki" diye düşündüm ve bir an için canım sıkıldı, ancak bir yudum aldıktan sonra sıkıntım azaldı.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp