ESKİ yazılarımı karıştırırken siyasi söylemlerimizden "ama"lı cümleleri atmamız gerektiğini yazdığım bir yazı dikkatimi çekti.
Yaşamımızdan hemen çıkarmamız gereken "ama"ları o günlerde şöyle örneklemişim:
"Recep Tayyip Erdoğan'a yapılan haksızlıklara karşıyım AMA..."
Askerler siyasete karışmasın AMA...
Üniversitelere herkes istediği kıyafetle girebilsin AMA..."
Böyle gidiyordu 1998 yılında yazmış olduğum bu yazı. Durumu anladınız, o dönemin hâkim siyasi ve ideolojik ortamında yapılan yanlışlara karşı çıkıyordum ve hayatımızdan "ama"lı cümleleri çıkarmadığımızda ne demokrasiye ulaşabileceğimizi ne de mutlu olabileceğimizi anlatıyordum.
Ne yazık ki siyasi söylemlerimizden "ama"lı cümleleri çıkarmak hayalim galiba gerçekleşmedi; çünkü yaklaşan seçimlerde, ilk önce de yerel seçimde yine bu "ama"lı cümleler bolca kullanılacak ve belirleyici olacak diye düşünüyorum.
Yeni siyasi ortamda belirleyici olabilecek birkaç "ama"lı cümle şöyle olacak:
"Hükümetin ekonomi politikalarını aslında çok beğeniyorum AMA...
Erdoğan'a alternatif olacak kalibrede bir lider yok AMA...
CHP iktidara gelse ülke iyi yönetemez AMA...
Sorunların üzerine kararlı gitmelerini çok beğeniyorum AMA... "
Bunların miktarını artırabilirim ama siz ne demek istediğimi anlamış olmalısınız.
Bir de İzmir'de belediye meclisinin AK Partili üyesinin bana anlattığı bir olayı aktarayım da meseleyi açıkça ortaya koyalım:
Bir gün öğle saatlerinde ileride belediye başkanlığı için adaylığını koyması beklenen AK Partili sokaklarda geziyormuş. Metro konusunda konuşmalar yapılıyor ve gelecekte yapılacak hizmetler yolda yürünürken anlatılıyormuş.
O sırada sokakta koşu yapmakta olan orta yaşlı bir kadın, AK Partili adayın yanına gelmiş ve "Metronuzu filan istemiyoruz, eksik olsun, yeter ki siz gelmeyin" demiş.
AK Partili arkadaşlar bu olayı bana, insanların hizmet konusunda nasıl bilinçsiz olduğunun bir örneği olarak anlattılar.
Ben de onlara, "Millet sizin iyi işler yaptığınızı ve yapacağınızı kabul ediyor AMA" dedim ve o "AMA"dan sonra gelenleri de anlattım.
Onlar da İzmirli oldukları için katılmasalar da beni anladılar ve dostça sohbet ettik.
Açıkçası ben, siyasi söylemimizden "ama" ile başlayan cümlelerin tamamen kalkmasını istemekle birlikte, AK Parti'nin nedense bazı insanlara o "ama"ları kullandırmak için elinden geleni yaptığını düşünüyorum.
Ve bu nedenle yaklaşan seçim döneminde ilkelerin, hizmetlerin değil, yapılan güzelliklerin hiç değil, bazı kesimlerde "ama"dan sonra gelen cümlelerdeki hissiyatın belirleyici olacağını düşünüyorum. Balkon konuşmalarında Başbakan Erdoğan, bizlerin hayatındaki "ama"ların üzerini çizen, onları hayatımızdan çıkaran bir liderdi, fakat sonraki icraatlarda o silinen "ama"ların yerine başka çok sayıda "ama"yı nedense tekrar koydu.
Ben bunu kaçırılmış bir fırsat olarak görüyorum ve Başbakan eğer isterse bizlere "ama"sız bir hayat verebilir diye düşünüyorum.