Hısım akrabalarından transfer yaptı. 4-5 oyuncu yeter deyip bir deste adam aldırdı. Eleştirdik falan ama sezon başladı 3-3'lük Ümraniye beraberliği sonrası bizlere tempolu - vazgeçmeyen - teslim olmayan her şeyden evvel önde baskı yapmaya yemin etmiş bir takım izletti. Yendi - yenemedi ama "Hah, Fenerbahçe böyle oynar" dedirtti.

Fenerli mutluydu, kendi de mutluydu. 3-0'dan geri dönmeler, fizik olarak rakiplere ağır üstünlük kurmalar Fenerbahçelilere yıllar sonra ümit verdirdi. Sonra araya Dünya Kupası girdi. Hemen o maç öncesi gelen mağlubiyet yol kazası olarak nitelendirildi. Gel gelelim kupa dönüşü Fenerbahçe'nin yerinde yeller esiyor. Belli ki hoca kontrolü kaybetti. Ya oyuncuların bir kısmıyla koptu. Ya başkana kırgın olduğu iddiaları doğru. Bir şekilde sezonun bitmesini bekliyor ya da gönderilmeyi bekliyor gibi bir havaya büründü.

Arda Güler konusundaki net inadı, Emre Mor'u futbolcu zannetmesi neyse de her şeyin başında kimliğinden, inancından vazgeçti. Bildiği, sevdiği; kendisinin de sevilmesine neden olan futboldan vazgeçti. "Bu takıma ne oldu?" soruları peş peşe geldi. Oyuncuların bir kısmı hocayı yiyor desek, Vitor dönemi kadar görünen bir şey yok.

Başkana kırıldı desek sahada işini yapma motivasyonu da mı kalmadı? Açıkçası ne olduğunu bilmiyorum ama bu şekilde trip yapacaksa işler hep kötüye gider. Tekrar edeyim Ali Koç-Jesus barışı sağlanmalı. Ya da başka sorun neyse o sorun çözülmeli.

☆☆

Gelelim futbolculara.

• Emre Mor'dan bir şey olmaz. İçeride bomboş futbolculara pas veremeyen adamı futbolcu sanmamak lazım.

• Rossi de sonradan girince etkili olabiliyor.

• Bir şehir efsanesi olarak "İrfan ortada oynamalı" önermesinin ne kadar boş bir önerme olduğunun görüldüğünü umuyorum.

• Crespo bu haliyle de bu tempo yapamayan futbolda da oynayamaz. Zajc oynar. İlla ki iki dinamik isim lazımsa Arao - İsmail oynar Crespo yine oynamaz.

• Hoca Alioski'yi beğenmiyor ama Lincoln'ün sol bekliğinden iyidir.

• Samet yeni transfer falan ama Umur Nayir'e geçilen stoper olmaz. Her türlü Serdar Aziz oynar.

• Altay, Ümraniye kalecisinin yapabildiğini dahi yapamayan biri. Bu haliyle 30 milyon lira istiyor. İtalya'dan da teklif falan yok. Seneye kalede olmamalı. Sene sonuna kadar primle mutlu edilip sezon sonu yollar ayrılmalı.

• F.Bahçe bu maçı kazandıysa VAR hakemi Mustafa İlker Coşkun'a dua etmeli. Ümraniye'nin 2. golünün, öncesindeki faul nedeniyle iptali büyük tartışma yaratacaktır. Faul pozisyonu Bitigen'in gözü önünde oldu. Orada faul verecekse vermeliydi. Yok vermediyse iş VAR'a gitmemeliydi. Saha hakemiyle VAR arasında bu kadar uyumsuzluk normal değil. Hakemlere soruşturma şart.