MAÇTA bütün sezonun berbat izlerini ortadan silmek için sahaya tüm isteğiyle çıkan ve elinde avucunda ne varsa ortaya döken Trabzonspor vardı. Karşılarında ise 64. maçına çıkan, korkunç yorgun, Sow'un golüne kadar sahaya çıkmamış gibi duran Fenerbahçe.
Maçın son ilk 8 ve son 10 dakikası hariç maçı Fenerbahçe'nin kazanacağı belliydi. Çünkü iki takım arasında bariz kalite üstünlüğü vardı.
Fenerbahçe kadrosu Trabzon'a göre çok daha kaliteli. Sezonun en kötü futbollarından birini oynamalarına rağmen sakin kalmaları-teknik kapasitelerini konuşturmaları ve zaman zaman bireysel kalitelerini ortaya koymaları kupayı kazanmalarına yetti. 2 sezon üst üste kupa kazanmak çok zor. Lig uzun bir maraton ama kupa, eleme sistemi ile her maç sürprizlere gebe. Aykut Kocaman'ı ve futbolcuları tebrik ederim. Maçla ilgili söyleyecek fazla bir şey yok. Kısa özet şu ki iki takım da sürprizsiz, kendilerinden beklenen diziliş ve mantıkla sahadaydı. İki teknik adam da "şaşırtıcı bir yenilik" yaratmadı. Daha iyi takım kazandı. Gelelim özel notlarımıza.
FENERBAHÇE YÖNETİMİ VE TEKNİK EKİBİNE: Oyunculara deseler ki "45 dakikalık son bir maç daha var"; sahaya çıkacak oyuncu bulunmaz durumda. Gelecek sezon G.Saray'dan fark yememek; Avrupa'da en azından bu seneki performansa ulaşabilmek için 15-16'sı çok çok kaliteli 25 kişilik bir kadro kurmalılar. İleri üçlünün sıfır alternatifi olamaz. Bu bölgeye 2 alternatif oyuncu - Sağ bek - Sol bek - Asıl stoper - Topal'ı yedekleyecek bir defansif orta saha ve Cristian yerine gerçek bir skorer orta alan oyuncusu alınmalı ki gerçek anlamda geniş bir kadro olsun.
TRABZONSPOR'A: Takım kalitesi çok düşük. Kaleciler tamam ama iki bek ve en az 1 asıl stoper - 3 orta alan oyuncusu - sağ ön forveti ile 2 santrafor alınmazsa Trabzon seneye de yarışı unutsun. Sürekli yerde yatan Halil ile her pozisyonda itiraz etmekten koşamayan Olcan ile Trabzon üst tarafı zorlayamaz. Yeni başkana şimdiden Allah kolaylık versin.
FIRAT AYDINUS'A: Yine eyyam yapıp maçı idare etti. Ama Türkiye'nin hala en iyi hakemi. Hiç olmazsa Cüneyt Çakır gibi skora göre maç yönetmiyor; oyuncuları germiyor. Böylesine bir final ancak idare edilirdi. O da onu yaptı.
TFF VE KUPA ORGANİZASYONU'NA: Kupanın hiç esprisi kalmadı. Bu turnuvayı daha anlamlı kılacak bir takım maddi ve manevi yenilikler getirmek gerek.
POLİSİYE ÖNLEMLER'E: Ankara emniyetini tebrik edelim. Gün boyu Ankara'da olay çıkarmayan çoğunluğu oluşturan taraftarları da. Peki tribünde sahaya su atan holiganlara "Sen-sen-sen... Gel buraya; çık dışarı.." ne zaman diyebileceğiz. Gayet güzel maç izleyen 30 bin kişinin içindeki 3 tane holiganı anında ortamdan ayıracak sistemi getirdiğimiz anda bu işi yüzde 90 çözdük demektir.