ÇOK uzun zamandır mücadele ettiği 3 kulvarda da son raddeye getirebilen bir Türk takımı göremiyorduk. Fenerbahçe bu yıl ligin 2. yarısının ortalarından itibaren müthiş bir çıkış sergiliyor. Gerçekten takdire şayan. Öte yandan ortalama Fenerbahçe taraftarı ya da camianın büyük bölümü için en az önemsenen kulvar Türkiye Kupası hedefi.
Zaten geçen yıl bu kupayı kazanarak bu turnuvanın tüm esprisini bitirmişlerdi. Ligde G.Saray'ı tehdit etmeyi sürdürüyorlar. Ama elbette ki herkesin Kızıl Elma'sı UEFA Şampiyonluğu. Burada en parıltısız arzu nesnesi Türkiye Kupası.
■ İşte böylesine bir psikolojide
■ Neredeyse gün aşırı maç yapmak durumundayken
■ Ligde şampiyonluk ümidi pamuk ipliğine bağlıyken
■ UEFA Kupası'nda final için son bir adım kalmışken
■ Ve üstelik Topal ve Caner dışında asıl kadrodan olmayan oyuncularla dolu bir kadroyla Eskişehir gibi güçlü bir takım karşısında istenilen skorla dönmek büyük başarıdır. Ama daha da önemlisi maçın başından sonuna kadar hırslı ve istekli kalabilmektir ki dün çubuklu giyenler bunu
başardılar.
Maçı uzun uzadıya yazmayı sevmediğimi bilirsiniz. Maçı çoğunuz seyretmişsinizdir.
Bu maçla ilgili 90 dakika sonunda benim süzgecimde kalanlar şunlar:
1- Takım 3 kulvarın hepsinde hırslı.
2- Uzun süredir forma bulamayan oyuncuların iştahı normal. Ama Topal-Caner-Bekir gibi takımın gediklileri bile istekliydi ki bu çok önemli.
3- Orhan Şam ve Serdar Kesimal'ın bu takımın oyuncusu olmadıkları bir kez daha belirlendi.
4- Krasiç koordinasyonunu kazanmaya başlamış. İyi bir sezon başı hazırlığı ile seneye daha çok katkı verebilir.
5- Stoch-Semih- Topuz ve Selçuk Şahin muhtemelen gelecek sezon bu takımda olmayacaklar. Yine de candan ve içten oynuyorlar ki ayrıca takdir edilmeli.
6- Şimdi hafta sonunda Gençlerbirliği maçında, Caner ile Topal'ın dinlenme zamanı. Benfica maçı öncesi rotasyon sırası onlarda. Muhtemelen Sow takıma girecektir. Topal yerine de yine Selçuk görev yapabilir.
7- Madrid'de kilo veren; fit olarak buraya dönen; döndükten sonra çok katkı veren ve fakat Türkiye'de yine eski sakatlıkları nükseden; belli ki Madrid'deki gibi asla çalışmayan Emre Belözoğlu artık aynaya bakmalı. Kendine demeli ki "Bu arkadaşlar kendilerini paralıyor. Zaten UEFA maçlarında oynayamıyorum. Ligde ve Türkiye Kupası'nda da katkı veremeyeceksem, böylesi bir dönemde fayda sağlayamayacaksam ne zaman ne işe yarayacağım."

* * *

Topal'ın golündeki sevinci Lazio maçındakinden farklı olmayan Aykut Kocaman'ı; tüm futbolcuları bu mücadele düzeyleri, iş disiplinleri nedeniyle tebrik ederim. Yönetim şimdi bu ekip için ekstra prim vermeli. Bir kupanın finalinin ucundan tuttular, dansı diğerine...