Ülkemizi derinden sarsan korkunç deprem felaketinden sonra dayanışma ve yardım etme refleksinin en güzel örneklerinden birini futbol dünyası verdi. En temiz duygularla ve anında biz birlikteyiz etiketi ile yardım kampanyalarına başladılar. Sahada çalıştılar. Felaket bölgesine sadece tırlar, yardımlar, yöneticiler değil güvenlik görevlisi olarak taraftarlar da gitti. Fenerliler Erden Timur'u, Galatasaraylılar Volkan Demirel'i alkışladılar. Her kulüp, yardım yapmak isteyen kendi taraftarına en büyük rakibinin stadyumunu adres gösterdi. Gökhan Zan, memleketi Antakya'nın sözcüsü oldu. TFF anında maçları önce 2 sonra 2, sonra 3. hafta sonuna erteledi. Gayet doğal olarak Hatay ve Gaziantep ligden çekildi. Zaten çok ciddi ekonomik krize rağmen kulüpler bu iki takımın bazı oyuncularının maliyetlerini karşılama adına transfer süresine ek tarihler verildi. Hatay ve Antep'ten alınacak yabancı oyunculardan birinin yerli statüsünde sayılması sağlandı. Ve nihayet 16 Şubat'taki Konferans Ligi maçında Trabzon'da olağanüstü bir beraberlik görüntüsü sergilendi. 3 Temmuz 2011'de FETÖ eliyle açılan yapay sosyal fay hattı, neredeyse kapandı.

Bu temiz, yürekten, samimi ve cesaretli tavır, beğenilmeyen; "lümpen" denilen taraftar kitlesinin büyük katkısı ile yürüdü.

Bu çok ama çok güzel tablo bence bir süre daha bozulmaz.

Ancak uyarmak zorundayım. Bu harika tabloyu ancak ve sadece üst üste gelecek fahiş hakem hataları ile bozmaya çalışanlar olabilir. Dış etkilerle ya da 'gündem değişsin' amacı ile bir takım operasyonlar başlayabilir. TFF çok ama çok dikkatli olmalı. Büyükekşi, "yapay zeka" zırvasından vazgeçmeli. Hakem ataması konusu artık futboldan daha fazlası demek. Operasyoncu hakemlere bir gün bile tahammül edilmemeli.

Peki kim mi bu hakemler? İki önceki MHK Başkanı Serdar Tatlı'nın verdiği listeden başlayın gerisi çorap söküğü gibi gelir.