F.Bahçe, Plzen’i deplasmanda yenmiş, rövanş için iyi bir avantaj ile ülkeye dönmüştü. G.Saray ise Schalke maçında evinde berabere kalmış ve avantaj yitirmişti. Geçmiş yılların aksine Fenerbahçe tribünlerinde “Schalke’ye başarılar” pankartları açılmadı. Bir grup taraftarın Alman Kulübü’nün bayrağını açmaları gibi münferit hadiseler oldu tabi. Ve fakat Gelsenkirchen rövanşı öncesinde bildiğimiz, alışık olduğumuz görüntüler yaşanmadı. Ha keza G.Saray taraftarından da “Ümidimiz Plzen’de” tadında girişimler olmadı. Schalke maçı öncesi Fenerbahçeliler’in bir kısmı “G.Saray Şampiyonlar Ligi’ni, biz UEFA’yı alalım” söylemlerinde bulundu. Linç mekanizması Twitter’da bile “G.Saray’a başarılar” mesajları çoğunluktaydı. Tur geçildikten sonra G.Saray taraftarı kendi sevinçlerinin yanına F.Bahçe’ye başarı dileklerini de eklediler. “Avrupa Süper Kupa Finali’nde Fenerbahçe ile oynamak isteriz” mesajları aldı yürüdü. Ultraslan Grubu’nun kimseden çekinmeden Fenerbahçe’ye başarı dilemeleri çok önemli hareketti. Sosyal medyada “Birlikte el ele..”; “Şimdi sıra sizde..” iyi niyet dilekleri peş peşe sıralandı. Bazı Fenerbahçeliler’in “Kadıköy’e G.Saray taraftarı artık gelebilir” görüşlerine şahit oldum. Aykut Kocaman’ın Plzen maçı konuşmasına G.Saray’ı tebrik ile başlaması ve ardından bu iyi temenninin Sayın Ünal Aysal’dan resmen karşılık bulması pastanın çileği oldu. Tam yeterli değil, evet belki hali hazırda taraftarların yüzde 50’si bu birlikteliği düşünüyor olabilir. Ama zaten iyiden iyiye keskinleşen rekabete; 3 Temmuz süreciyle tamamen beliren düşmanlığa rağmen iki büyüğün çeyrek finale çıkması iki apayrı camia arasında bir yakınlaşma başlattığı da bir gerçek. Bence ülke puanının yanı sıra bu yakınlaşma bile çok önemli. İki ekibimizin bir de yarı final oynadığını düşünün…O zaman yakınlaşma adımları daha hızlı atılır.

Elbette zor ama imkansız değil

Bu köşeyi sürekli takip edenler bilir ki ben iyi bir Real Madrid taraftarıyım. Kurada bu tur için Madridista’lığıma ara veriyor ve elbette G.Saray’ı destekliyorum. Önce bunu söyleyeyim. Sonra gelelim tur şansına. G.Saray’ın dezavantajları ve Madrid’in üstün taraflarını saymama gerek yok. Ve fakat benim yorumum şu: Bu turda G.Saray’ın da tur atlama şansı var.

Anlatayım:

1- Real Madrid hemen her maç gol yiyor. Galatasaray da gol atabiliyor. Madrid’de bile 2 gol bile bulunabilir.

2- Skor üretiminde Ronaldo’ya tam anlamıyla yüzde 80 bağımlılık var. Ronaldo’ya sıkı ve çalışılmış önlemler skor üretim gücünü ciddi oranda düşürebilir.

3- Bu sene deplasmanda gol üretiminde de zorluk çekiyor Real. Geçen seneki gibi hücum hattı tam sabitleşmiş değil. Savunmada arızalar da mevcut.

4- Jose ile taraftar arası açık. Dortmund maçında örneğini gördüğümüz üzere işler ters gittiğinde tribünde homurdanmalar da başlıyor.

5- G.Saray, Real’i fizik mücadele ve koşarak durduramaz. Ama hızını kesecek pas oyunları, düşük tempoya mahkum edecek çizgiye yakın oynama planları işe yarayacaktır. Bunu uygulayabilcek bir kadro var.

6- Psikolojik olarak kendini tamamen bu kupayı almaya adamış Jose Mourinho’nun hırsı bazen ters tepebiliyor.

7- En önemlisi Galatasaray rahat. Burada elenirlerse kimse bir şey demez. Ama elerlerse Madrid karışır, kendileri de iyice havaya girer. Bir çok açıdan çok daha güçlü bir ekiple oynayacak Galatasaray. Ama iyi bir plan ve çok konsantre bir oyuncu grubuyla imkansız olmayan bu zor görev tamamlanabilir. Enseyi karartmayalım.

Kocaman bu kez Petkoviç’i devirir

Bence Fenerbahçe için çekilebilecek en iyi 2. kura buydu. Keşke Basel gelseydi. Ama sonraki tercih Lazio olmalıydı. Rubin Kazan gibi sert ve iyi savunma yapan bir takım, Benfica gibi isim üzerinde bir rakip veya 3 İngiliz yerine Lazio ideal kuradır.

***

Fenerbahçe bu turun favorisidir. Bir kere kadrosu çok daha iyi. Lazio’nun oyun anlayışı özellikle içerideki maç için Fenerbahçe’yi zorlayacak cinsten değil. Daha set oyununa yatkınlar. Hücumda Floccari-Ederson-Hernanes gibi isimlerin çabukluğu ve yeteneği; Kozak’ın bitiriciliği ile skor üretmeye çalışıyorlar. Ama misal Plzen gibi batıcı ve hızlı çıkabilen bir takım değiller. Fenerbahçe duran top zafiyetini giderir, akan oyunda pozisyona girme çalışmalarına ağırlık verirse bu turu geçer. Lazio teknik direktörü Petkoviç’in Young Boys ve Samsunspor’un başındayken, Kocaman’a hep üstünlük kurduğunu unutmamak lazım. Aykut Kocaman için Petkoviç’i devirmek için bir şans daha geldi. Bence Kocaman bu şansı tepmeyecektir.

Avcı büyük ayıp etmiş

F.Bahçe’nin tüm yabancı oyuncuları için ülke federasyonlarından “Milli kampa Salı günü katılsalar olur” yanıtı alınmış. Abdullah Avcı da izin verse Perşembe maç yapan Fener, lig müsabakasını pazartesi oynayabilecekti. Ama eloğlunun verdiği izni Avcı vermemiş. Büyük ayıp etmiş. Çok kritik milli maçlar öncesinde daha fazlasını söylemeyelim.