F.Bahçe-G.Saray maçları kaldırılsın yerine Açlık Oyunları getirilsin. Kim kimin oyuncusunu daha çok öldürürse o takım galip sayılsın. Çünkü bu iki takım arasında oynanan maçlar futbol olmaktan çıktı; saçmalığa doğru gidiyor. Yöneticisinden, hocasına, oyuncusundan taraftarına, gazetelerin kulüp muhabiri değil, kulüplerin gazete temsilciliğine soyunmuş medyası ile bu saçma sapan sidik yarışının sonu görünmüyor.

* * *

Gelelim 100 dakikalık oyuna benzeyen şeye:
■ G.Saray 65. dakikaya kadar bir derbi oynandığının farkında değildi.
■ Fenerbahçe ise elinden gelen her şeyi vermek için sahaya çıkmıştı.
■ Fenerbahçeli futbolcular "Yenelim; yenemezsek dövelim" mantığıyla sahadaydılar. Sonra baktılar ki rakibin oynamaya niyeti yok "bari oynayalım" dediler.
■ G.Saray biraz topa benzer bir şey oynamaya başladığı 3 dakikada bir tek akında penaltıyı kazanarak öne geçti.
■ Sonra F.Bahçe ilk doğru dürüst futbol atağında Webo ile harika bir gol buldu. 3 dakika sonra bariz faulden 2. gol de Webo'dan geldi.
■ İlk yarıda kayda değer başka bir şey olmadı. 2. yarıda "G.Saray biraz toparlanır" dedik ama G.Saray yine Reina'da kalmıştı.
■ Son 10 dakika içinde olağanüstü 2 kaleci kurtarışı gördük. Sonra 8-9 dakikalık Mehmet Topal kaleciliğine geldi sıra ama Topal'a top gelmedi.
■ Sonuçta Fenerbahçe 3 puanı hanesine yazdırdı ve 2.'liği kaptı. Maçın yüzde 70'i kavgayla geçtiğinden kalan yüzde 30'una göre F.Bahçe, G.Saray karşısında galibiyete daha yakın olan taraftı diyebiliriz.
Gelelim özel olarak yazacaklarımıza:
Derbide işini yapmak isteyenlerle olay çıkartmak isteyenler arasında bir maç daha oynandı aslında. Melo-Eboue-Amrabat ve klasik olarak sadece olay çıkarsın diye sahaya sürülen Sabri bir taraftaydı. Karşısında ise Yine klasik olarak Emre-Bekir-Caner ile her zamanki gibi başrolü kimseye bırakmayan Volkan da karşı taraftaydı. Volkan'ın Fenerbahçe'deki geleceği ciddi anlamda tartışılmalı. Sabri'nin boğazına yapışması için 3 dakika bekleyemeyecek kadar çığırdan çıkan F.Bahçe kalecisi olamaz. Benim için Semih-Selçuk-Burak-Aydın-Elmander sakinliği daha önemli. Bu isimleri alkışlıyorum. Topal-Sow-Kuyt-Yobo-Gökhan saygınlığını da tebrik etmek istiyorum. Bu isimleri öne çıkarmalıyız; saha içindeki amigoları değil.
Sonuçta Topal ve Webo maçın en iyi isimleriydi. Muslera da G.Saray'daki en önemli isimdi. Kadıköy'de geleneği sürdüren F.Bahçe, camiasına bir teselli verdi.

CÜNEYT ÇAKIR:
Eboue'ye yapılan faul ile atılan gol pozisyonu Telekom'da olsa faulu çalardı. G.Saray lehine penaltı vermese yine faul çalardı. Durum berabere olsa Riera'nın Kuyt'a yaptığı penaltıyı verirdi. Telekom'da Emre'yi atardı. F.Bahçe'nin ilk golünden önce Hamit'e faul var mı açıkçası emin değilim. Ama Telekom'da Cüneyt Çakır o pozisyona da faul çalardı. Sahaya; skora göre bu kadar farklı maç yöneten başka hakem yok. O yüzden Türkiye nin en kötü hakemi.