Top
Serdar Ali Çelikler

Serdar Ali Çelikler

serdarc@htgazete.com.tr

04/05/2013

Yarı final ve Aziz Yıldırım

YILLAR evvel G.Saray UEFA Kupası’nı aldıktan sonra mali krize girince şu söylenmişti: “G.Saray sportif başarıyı ekonomik getiriye dönüştüremedi.” Yıldırım dönemi F.Bahçe’sinde ise durum tam tersi: F.Bahçe ekonomik kalkınmayı sportif başarıya dönüştüremedi.   

***

Fenerbahçe, Aziz Yıldırım’ın 15 yıllık başkanlık döneminde 2 milyar dolar para harcadı. Bu maliyetin içinde stadyum başta tesisleşme, şirketleşme ve amatör şube harcamaları olsa da yaklaşık 1 milyar dolar futbol takımına gitti. Bu harcama miktarının karşılığında 5 kez lig şampiyonluğu 1 kez de Türkiye Kupası kazanılmış. Görev süresinin ilk 2 yılındaki G.Saray şampiyonluklarını hesaba katmasak dahi G.Saray’a 5 şampiyonluk verilmiş. Avrupa ise bu seneye kadar başkanın hiç umurunda olmamış. Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final görülen yıldan itibaren Avrupa’da “yok”lar oynanmış. Bu sezon camianın baskısı ile başkan zoraki olarak “Bu sene Avrupa’da bir şeyler yapmalıyız” diyebilmiş. Nitekim bu yıl Avrupa’da elle tutulur bir seviyeye gelinmiş. Başkanın en büyük hatası G.Saray’ın mali krizlerle boğuştuğu 10 yıllık sürede şampiyonluk farkını açamamış olması ve Avrupa’da sürekli bir seviye tutturacak yapılanmayı başaramamasıdır. Fenerbahçeliler bu kadar yüksek potansiyelli kulübün, bu kadar getirisi olan bir şirketin, bu kadar harcama kapasitesi olan bir taraftarın oluşturduğu gücün, 15 yılda 5 şampiyonluk; 1 kupa; 1 ŞL Çeyrek Finali 1 UEFA Yarı Finali ile yetinip yetinmeyeceğini sorgulamalı. Aziz Yıldırım’a “Başkan, sayende oluşturulan maddi gücümüz ve ligin ekonomik durumu ile her yıl ilk 2 neredeyse kesin. Bize şampiyonluk ve sürdürülebilir Avrupa başarısı için somut vaatleriniz nedir” sorusunun sorulması Fenerbahçe kongresinin kaçamayacağı bir görevdir artık.

YARI FİNAL VE AYKUT KOCAMAN
Aykut Kocaman, 3 yıllık teknik sorumluluk döneminde sadece bonservise 86 milyon Euro para harcattı. Kadroya 27 futbolcu katıldı. 1 şampiyonluk ve 1 kupa alındı; 2 kez 2. olundu. Bu yıla kadar Avrupa’da loser bir görüntü sergilendi. Bu yıl ise gelinmesi gereken noktaya gelindi. O kadar maç içinde çok kötü oynanan 2 karşılaşmadan sonuncusunda final hedefi kaybedildi, anlaşılabilir. Kocaman ligin 2. Yarısındaki transferlerle aklındaki ve kalbindeki sistem olan 4-2-1-3’ü oturttu. Alex’i, Emre’yi, Semih’i, Stoch’u bitirmek pahasına “Antrenör takımı”nı oluşturdu. Kendine has medyası olan, kulüp tarihinin en çok kredi açılan teknik adamı olmasına karşın 3 Temmuz sürecindeki harikulade liderliği dışında teknik adamlığı tartışıldı. Ama felsefesini oturttu. 2003-04 yılından beri süregelen 4-4-1-1 sistemini bitirdi. Avrupa’da ise başarılı oldu, bu kadar net. Şimdi Kocaman için muhasebeleşme vakti. Ligde kendisinden daha güçlü bir kadroya sahip, önümüzdeki sezon daha da güçleneceği kesin olan G.Saray var. Avrupa’da başarının tadını aldı. Hoca eğer seneye de takımın başında olacaksa 30 milyon Euro’luk harcamayı yine yaptıracaktır. O zaman sistemini; o sisteme uygun transfer planlamasını net olarak açıklamalıdır. Bu yıl dar bir kadro kullanmayı yeğledi. Gelecek yıl nasıl daha geniş ve verimliliği birbirine yakın bir kadro oluşturacağını soru işareti bırakmadan tanımlamalıdır. Hedefi öncelikle hangi kulvardır söylemelidir. Fenerbahçeliler Kocaman döneminde bir gram bal tadı alabilmek için bir çuval keçiboynuzu çiğnemek zorunda kaldılar. Seneye kimsenin yeni bir “3 Temmuz etkisi” cümlelerine; yeni bir Alex krizine; 1.5 aylık zaman kredisi talebine; gelenekselleşen berbat ilk yarı performanslarına, “Kadın taraftarların protestosu organizeydi” safsatalarına tahammülü olmayacaktır. Hoca tüm bunların hesabını yapıp camiasının karşısına çıkmalı ve devam edecekse net ve kesin hedefini ortaya koymalıdır.

ÜMİDİMİ ARTIRAN BAŞKANLAR ÜNAL VE KALKAVAN
Lig TV’de üst üste 2 kulüp başkanının açıklamaları Türk futbolu için ümidimi artırdı. Önce Eskişehirspor Kulüp Başkanı Halil Ünal konuk oldu Lig Tv’ye. Başkanın tecrübesi bir yana talepleri ve sorunlara yaklaşımını çok beğendim. Kulüplere gelir artırıcı projeler bir yana ilk defa bir başkandan “düzgün ve oturmuş bir finansal yapı çalışması yapılması gerekiyor” cümlesini duydum. Ligin şirketleşmesinden; Bundesliga’yı örnek almasından bahsedişinden etkilendim. En çok da “Lig TV’den maç görüntülerinin Avrupa’da yayınlanmasını istiyoruz” demesini tuttum. Başkanı tebrik ederim. İyi ve vizyoner bir Kulüpler Birliği Başkanı’na sahibiz. Bir gün sonra Lig TV’ye bu kez Rize Başkanı Metin Kalkavan konuk oldu. Finansal Fair Play’e Tam Uygunluk belgesi alan 2 kulüpten biri olduklarını mutlulukla dinledim. Rize gibi bir ilde kurumsallaşmayı sportif başarıdan önce hayata geçirmek için yaptıklarına memnuniyetle şahit oldum. Tarihte ilk defa bir başkandan “Türk futbolunda en temel sorun yöneticiler” lafını hayretle işittim. Ama en çok transfer ve takım ile ilgili sorulara hiç yanıt vermeyip “Bu tür konularda konuşması gereken tek kişi Mustafa Denizli’dir” yanıtına bayıldım. Denizli boşuna Rize’ye gitmemiş anladım. Başkanı tebrik ederim.   

***

Halil Ünal gibi Metin Kalkavan gibi Zafer Yıldırım gibi Akhisar Başkanı Hüseyin Eryüksel gibi vizyoner başkanlar arttıkça Türk futbolunun geleceği çok daha parlak olacak.

Lig TV’de üst üste 2 kulüp
başkanının açıklamaları Türk
futbolu için ümidimi artırdı.
Önce Eskişehirspor Kulüp
Başkanı Halil Ünal konuk oldu
Lig Tv’ye. Başkanın tecrübesi bir
yana talepleri ve sorunlara
yaklaşımını çok beğendim.
Kulüplere gelir artırıcı projeler bir
yana ilk defa bir başkandan
“düzgün ve oturmuş bir finansal
yapı çalışması yapılması
gerekiyor” cümlesini duydum.
Ligin şirketleşmesinden;
Bundesliga’yı örnek almasından
bahsedişinden etkilendim. En çok
da “Lig TV’den maç
görüntülerinin Avrupa’da
yayınlanmasını istiyoruz”
demesini tuttum. Başkanı tebrik
ederim. İyi ve vizyoner bir
Kulüpler Birliği Başkanı’na
sahibiz.
Bir gün sonra Lig TV’ye bu
kez Rize Başkanı Metin Kalkavan
konuk oldu. Finansal Fair Play’e
Tam Uygunluk belgesi alan 2
kulüpten biri olduklarını
mutlulukla dinledim. Rize gibi bir
ilde kurumsallaşmayı sportif
başarıdan önce hayata geçirmek
için yaptıklarına memnuniyetle
şahit oldum. Tarihte ilk defa bir
başkandan “Türk futbolunda en
temel sorun yöneticiler” lafını
hayretle işittim. Ama en çok
transfer ve takım ile ilgili sorulara
hiç yanıt vermeyip “Bu tür
konularda konuşması gereken tek
kişi Mustafa Denizli’dir” yanıtına
bayıldım. Denizli boşuna Rize’ye
gitmemiş anladım. Başkanı tebrik
ederim.
  
Halil Ünal gibi Metin
Kalkavan gibi Zafer Yıldırım gibi
Akhisar Başkanı Hüseyin
Eryüksel gibi vizyoner başkanlar
arttıkça Türk futbolunun geleceği
çok daha parlak olacak.
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp