Fenerbahçe açısından bence lig şampiyonluğu çok zor bir hedef. Avrupa'da da Sevilla favori. Türkiye Kupası alınırsa yine de ben Jorge Jesus'lu Fenerbahçe'nin çok başarılı bir sezon geçirdiğini söyleyeceğim. 23. hafta itibariyle son şampiyonluğun da senesi dahil maç başına 2.217 puan almış JJ'nin takımı. Müthiş başarılı. Gel gör ki G.Saray daha da başarılı bir sezon geçirdiğinden 'olduğundan daha başarısız' gözüküyor.

Bu şartlarda G.Saray'a karşı oyun olarak da skor olarak da kaybedilen bir maçın ardından 6'da 5 yapıldı. Adana'da tarihe geçecek bir hakem operasyonu; belki de şike kokan bir hakem terörü olmasa 6'da 6 yapılacaktı. Üstelik bir haftadır köpürtülen, planlı ve kontrol edilebilir bir kaos çıkarma amacı olduğu belli olan siyasal manevralarla gereksiz yere önem kazanan maçta F.Bahçe, Kayserispor'u yenmeyi başardı.

Maça ekstra anlam yüklenmişti ve Fenerbahçeliler açısından mağlubiyet veya puan kaybı sadece bu sebepten bile kabul edilemezdi. Arda 11'deydi. Bu bile pozitif enerji kaynağıydı. İlk defa iyi oynamadı. Daha da kötüsü skoru erken saatte 2-0'a getirecek pozisyonu bitiremedi; bir de üstüne kendini attı. Kendisine hiç yakışmayan bu işi bir daha yapmayacağına eminim.

Gerçi kimse çok iyi gününde değildi. Enner de Attila da bilhassa Crespo da kötülerdendi. İlk devre Kayseri'nin gol atamaması onlar adına beceriksizlik ve şanssızlıktı. 2. yarı toparlanan ama yine de 'nakıs' kalan bir Fenerbahçe vardı sahada. Takım savunması bu devre daha iyiydi. Ferdi; mükemmel golü ile maçı kopardı. Son haftaların en iyisi Arao-Ferdi-King ve 2. yarıdaki Lincoln ile Kayseri'yi yenmeyi başardılar. Yarışa tutunmanın yanı sıra tartışmaların gölgesinde önemli bir mesaj verdiler: Bizim işimiz sahada..