YENİ müfredat programı  kapsamında ilköğretim öğrencilerine verilen bir ödev vardır. Eğer çocuğunuz ilköğretimde okuyorsa “performans ödevlerini” bilirsiniz. Neden derseniz; çünkü bu ödevleri genelde çocuğunuz değil siz hazırlarsınız da ondan. Zaten öğretmenlerin de bu ödevleri öğrencilerin hazırladığını düşündüğüne inanmıyorum. Bazen birinci sınıf öğrencisine verilen performans ödevine baktığınızda bunu onun hazırlamasının imkânsız olduğunu görürsünüz.

İşte oğlu ilköğretim birinci sınıfta olan bir velinin aşağıdaki mektubu bu performans ödevlerinin nasıl hazırlandığının en güzel kanıtı:

“Oğlumun performans ödevinin konusu çevre kirliliği ve çevre duyarlılığıydı. Bu konuyu 8 maddede inceleyecekti. İnternette bu konuda araştırma yapacak, çevre kirliliğiyle ilgili bilgileri, gazete ve dergilerde çıkan yazıları toplayacaktı. Çevre kirliliğini ve temizliğini gösteren alanları gözlemleyecek,  fotoğraflayacak ve bir uzmanla da röportaj yapacak, bunları da kartonlara yapıştıracaktı. Bu arada çocuğun 6.5 yaşında olduğunu hatırlatmak istiyorum.

Aile olarak iş bölümü yaptık. Ben internetten bilgileri topladım, bastım, gazete ve dergilerden çevre yazılarını  kestim. Çocuk bunları aldığımız renkli kartonlara yapıştırdı. Sonra baba  çocukla birlikte yola düştü, bir haftasonu Küçükçekmece Gölü‘ne gittiler. Gölde poşet avına çıktılar, gördükleri çöpleri, poşetleri babası gösterdi oğlum Cem fotoğrafladı. Sonra temiz ağaçlıklı alanları buldular, onların fotoğraflarını çektiler. Bu fotoğrafları babası bastırdı. Cem kartonlara yapıştırdı. Sonra ben yine internetten çevre uzmanı araştırdım. Bir dernek yetkilisinden randevu aldım. Akşam oturup, bu uzmana sorulabilecek
soruları hazırladım. İşten yarım gün izin aldım. Hep birlikte röportaja gittik. Cem bizim hazırladığımız soruları sordu, biz fotoğrafladık. Evde bu kayıtları
çözdük ve yazdık. Çünkü okuma yazmayı yeni öğrenmiş çocuktan söz ediyoruz. Sonra da oturup hep birlikte bir Türkiye maketi yaptık. Sonunda performans ödevimizi teslim ettik. 80 aldık. İtiraf etmek gerekirse bu nota babasıyla biraz moralimiz de bozuldu ama Cem’e belli etmedik. Aslında not bize verildi. Ödevi yapan bizdik. O kadar çalışmıştık aslında.

Bu arada kız kardeşimin iki çocuğu var, biri 4. sınıfta biri 2. sınıfta. Hafta sonları biz çocukların ödevlerini yapmaktan görüşemez haldeyiz. Bunlar nasıl performans ödevleri? Bütün ödevleri biz yapıyoruz”

Bu veli sadece bir örnek. Gerçekten verilen ödevler çocukların kapasitelerinin çok üzerinde. Öğrencileri “araştıran, sorgulayan” hale getirmek iyi güzel de onların düzeylerini gözetmeden verilen ödevler ailelerini ancak “öğrenci veli” haline dönüştürüyor.