YÖK’ün 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun bazı maddelerinde değişiklik
için hazırladığı yasa tasarısında yer alan “öğrenci haklarından
yararlanmayı” düzenleyen bölüm, yükseköğretimde kalitesizliği getirmek için atılmış bir adım. Çünkü bu değişiklikle üniversiteye bir kez
giren, “ilelebet öğrenci” kalacak. Düzenlemenin yasalaşmasıyla öğrencinin başarısızlık nedeniyle ilişiğinin kesilmesi mümkün olmayacak. YÖK bu düzenlemeyle “af tartışmalarına” da son noktayı koyacak. Bundan sonra başarısızlık nedeni ile üniversite ile ilişiği kesilen olmayacağı için af çıkarılmasına da gerek kalmayacak. Çünkü bu değişikliğin anlamı “sonsuz af.”
Zaten mevcut 2547 sayılı kanunda bir öğrencinin başarısızlık nedeniyle bir yükseköğretim kurumundan ilişiğinin kesilmesi son derece zor. Son sınıf öğrencilerine zaten 3 ve daha az dersleri için sınırsıza varan ek sınav hakları tanınıyor.
Bunun dışında başarısız olunan derslerde -ki kaç ders olduğu bile belirlenmiyor-, hiçbir sınırlama getirmeden tümüne sonsuz sınav hakkı tanınıyor. Bir yandan yükseköğretimde kalite tartışmaları yaşanırken,
bir yandan da kalitesizliği teşvik edecek bu tür kararların alınması son derece şaşırtıcı.
Bir çift sözüm de Genel Kurul’daki akademisyenlere: Tasarı Genel Kurul’da görüşülürken, bazı akademisyenlerin düzenlemenin özerkliğe aykırı ve kalitesizliğe neden olacağını söyleyerek itiraz ettiklerini biliyorum. Buna rağmen tasarı onaylandı. Akademisyenlerin, çekincelerini
kapalı kapılar ardında dile getirmenin yetersiz olduğunu ve dinlenmediklerini görüyor olmaları gerek. Artık itirazlarını kamuoyunun önüne çıkıp, yüksek sesle dillendirmeleri gerekmiyor mu?