İki milyon üniversiteli bu haftadan itibaren yeni öğretim yılına başlıyor. Bu öğrencilerin yüzde 25'i Yurtkur'dan öğrenim kredisi alıyor. Öğrenim kredisi zammı ise emekli maaşlarına yapılanı aratmıyor. Geçen yıl 160 lira olan kredi bu yıl 20 lira zam gördü. 180 lirayı almak için bu yıl 422 bin kişi başvurdu. 75 bini için kredi çıktı.

Birçok öğrenci bu krediler ile geçinirken, büyük kısmı da ailelerinden gelen sınırlı paranın üzerine bu krediyi ekliyor. Kredi tüm şehirlerdeki öğrenciler için aynı. Oysa İstanbul gibi kentlerde öğrenciler birkaç aktarma ile okullarına gitmek zorunda. Üstelik yaşam koşulları diğer kentlere göre çok daha pahalı. Kentlere göre düzenleme yapılması gerekiyor.

Cem Sezer, aylık harcama listesini göndermiş. İstanbul Üniversitesi'nde okuyor. Ağabeyi ile emekli öğretmen babasının çalışması ve ailesinin harcamaları kısmasıyla evden, ayda 500 lira ancak gönderiliyor. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nden (ÇYDD) de ayda 125 lira burs alıyor.

İlk yıl Edirnekapı Erkek Yurdu'nda kaldığını ancak kalabalık odalar ve yaşam koşulları yüzünden 3 arkadaş ayda 600 liraya eve çıktıklarını anlatıyor. Aylık harcamasını sıralamış: 627 lira.

Gönderdiği listeye bakıyorum. Hiçbir lüksü yok, dışarıda yemek yemiyor, sinemaya ya da tiyatroya gitmiyor, arkadaşları ile kafede oturup bir şey içmiyor, kitap alamıyor. Şansı, üniversitesinde öğle yemeğinin 50 kuruş olması. Hafta sonu öğle yemeği için 3 lira ayırmış, akşam yemeği için de 4 lira. Bir tost ve çaya denk geliyor.

Cem'e göre aralarında çok daha zor koşullarda yaşayanlar var. Yüz binlerce genç, Cem'in koşullarında işte böyle öğrencilik yapıyor.