İstanbul'da sokağa çıkmaya imkan vermeyen yağmura rağmen cumartesi günü müthiş bir gece trafiği vardı. Allah'tan plastik botlar moda da, altına
botunu çeken o gece sokaklardaydı. Ben ilk olarak Dot Bilsar'ın Aşk ve Tanrıların Şafağı adlı oyunlarının galasına gittim. Oyunların yazan Mark
Ravenhill'in katılımıyla gerçekleştirilen kokteylde oyuncu istilası vardı. Bu dönemde daha çok senaryo yazmakla uğraşan Sinan Tuzcu ve eşi Dolunay Soysert, Serkan Altunorak ve Uğur Yücel'in dizideki belalısı Şebnem Bozoklu ve Galerist'in sahibi Murat Pilevneli ilk göze çarpanlardandı. Saçlarının
rengini açıp sarının cazibesine kapılan Hatice Aslan ise her zamanki cool tavrını gece boyunca sergiledi. Aşk adlı oyunun oyuncularından biri Rıza Kocaoğlu olunca sevgilisi Saadet Işıl Aksoy da onu yanlı/ bırakmadı tabii. Rıza, sanırım oyunun sertli¬ğinin etkisinden kurtulamamış olacak ki, o gece burnundan kıl aldırmazken Saadet olanca sempatikliğiyle etrafa gülümsyordu. Ayak üstü sohbet edip yeni projelerini öğrenmek istedim, çünkü ekrana onun kadar yakışan bir kız az bulunur. Buna rağmen o bu dönem hiçbir diziyi kabul etmemiş, kendini haziranda çekimleri başlayacak olan yeni filmine kanalize etmiş. Bir diğer konuk Engin Altan Düzyatan da yeni dizisinin Mardin'de çekilmesinden biraz şikayetçiydi. İklimin çok fazla sert olması, normal olarak yaşamalarını zorlaştırıyormuş. Dizi yüzünden çok sevdiği Kürklü Merkür oyununa da ara veren yakışıklı oyuncu, dizideki rolünden hayli memnun. Bu ay erkek stil dergisi Arena dergisine yaptığı kapak çekiminden bahsedince, fotoğrafları gören bir arkadaşının onu arayıp "oğlum görünmeyen bir yerine nazar boncuğu iğnele" dediğini anlatırken bir hayli eğlendi.

EVLERE SEMAZEN SERVİSİ
 
Tiyatrocuların yanından ayrılıp modacı Simay Bülbülün New York'a giden bir arkadaşı için düzelediği partiye gittim. Konu moda olunca moda editörleri ve fotoğrafçılarının olduğu bir parti olması da doğal tabii. Her şey normal bir ev partisi çılgınlığında devam ederken bir anda ortaya çıkan semazen kıyafeti giymiş bir performansçı partinin seyrini değiştirdi. Adının Alper Akçay olduğunu öğrendiğim artist, bildiğimiz semazen kıyafetini ufak dokunuşlarla 21. yüzyıla uyarlamış. Bir de dönüş faslını elektronik müzikle yapınca herkesin ağzı açık kaldı. Projeksiyonlar yardımıyla tam bir görsel sanat haline dönen gösteri çok kısa sürdü belki ama bunca yıllık parti kariyerimde izlediğim en etkileyici performanstı.

Dior'un neon nefesi

Cumartesi gecesi neon ışıklarla beraber semazen gösterisini izleyince Christian Dior'un bu gözlükleri aklıma geldi. 2009 yaz sezonu için tasarlanan Blow serisi ilk bakışta biraz tuhaf görünse d§ Sağlam bir çekiciliğe sahip. Bazı modacılar Dior'un sırf yeni bir şeyler üret¬mek için bu seriyi geliştirdiğini iddia etseler de, neon renklerinin fazlasıyla moda olacağı yaz günlerinde "eksik" olmamak için denenebilir. Fazla iddialı gelenler için siyahı da mevcut!