TEKNOLOJİ ilerledikçe biz de yeni medeniyet seviyesine atlamaya çalışıyoruz, el mecbur. Farkındasınızdır, etraf uzun süredir “Aşk arıyorum ama bulamıyorum” diyenler ama aşkı bulduğunda da panikleyip elinden çıkaranlarla dolu. Kendimize ayıracak vakti bulamayınca başkasını hayatımıza almak da zorlaşıyor. Bir nevi robotlaşıyoruz. E biz robotlaşınca robot eş bulma durumu da ortaya çıkıyor tabii. Bu durumu çözmek adına kişilik bilgisi yükleyebileceğiniz akıllı yatak arkadaşı robotlar satılmaya başlandı bile. Japonya’daki robot barmenlerin çalıştığı bar iyi hoştu enteresandı ama bu sistem dünyaya yayılır da fabrikalarda işçiler yerine robotlar çalışırsa neler olacak diye kara kara düşünüyoruz. Doktor robotların bir bakışta röntgenimizi çekip hastalığımızı söylemesi falan fena olmazdı tabii ama yakın gelecekte hayatın her alanında onlarla karşılaşacak olma psikolojisi beni geriyor. İşlerin bu kadar hızlı gittiğini, mesela ülkemizde İTÜ’de robot olimpiyatlarının düzenlendiğini bilmiyordum doğrusu.

Sentetik biyoloji ile beraber her şey daha hızlı gelişiyor. Kalp piliymiş, işitme cihazıymış artık çok basit buluşlar arasına girerken şimdi eklemlerimizi güçlendirecek, basit işlemler takılan daha güçlü kollar, hızlı koşan dayanıklı bacaklar peşindeyiz. Öyle bir dönem gelecek ki insanlar sağlam organlarını bu makinelerle değiştirmeye başlayacak. Her yıl değiştirilen telefon modellerinin ihtiyaçtan çok hava atmayla yakından ilgili olduğunu düşünürsek arkadaşınızda gördüğünüz implant kolun sizde de olması için çabalayacağınız günler uzak değil. Ya da hayran olduğunuz ünlülerin Barbie versiyonları gibi robot versiyonları çıkar mı? Yakın gelecekte isteyen Ryan Gosling’le isteyen Gigi Hadid’le aynı yatağı paylaşabilir mi? Bu şekilde aramızda son kalan duygular da biter mi acaba? Terminatör’de Arnold’un unutulmaz repliği çınlıyor git gide; İnsanlığı yok etmek doğanızda var!