Top
Nuri Nencan

Nuri Nencan

nnencan@htgazete.com.tr

23/03/2016

Şeyh Edebali (1)

 

Sizlere birkaç köşe yazısı ile Osmanlı İmparatorluğunun kurucularından Şeyh Edebali'nin kim olduğunu ve geçmişte bu ülkede ne kadar saygın ve dürüst insanlar yaşadığını, tarihimizin ne kadar sağlam temellere dayalı olduğunu anlatmaya çalışacağım.

Edebali, 800-810 sene evvel Kırşehir'in bir köyünde doğmuştur. Mevlana ile yaklaşık aynı yıllarda yaşamıştır. İlk tahsilini Karaman'da yapmış, sonra Şam'a gitmiş, yine ülkesine dönmüş, Eskişehir yakınlarında bir zaviye kurmuş, halkı aydınlatmaya başlamıştır.

Ansiklopedilere göre Şeyh Edebali, bir İslam bilginidir. Ahi Şeyhidir. İmparatorluğun kurucusu Osman Gazi'nin hocası ve kayınpederidir. Orhan Gazi'nin dedesi, İmparatorluğun fikir babasıdır.

Osman Bey'e nasihatler, dünya durdukça yaşayacak, Türk Ulusuna ve yöneticilerine önderlik edecektir.

Bugün, başta ABD ve Avrupa'nın çağdaş demokratik ülkelerini yönetenler Şeyh Edebali'nin açtığı yoldan gitmekte ve demokrasinin nimetlerinden istifade etmektedirler.

Tarihi bilgi veren kitaplar şu hikâyeyi anlatırlar.

Osman Gazi, misafir olarak kaldığı bir evde, şöyle bir rüya görür. Şeyh Edebali'nin koynundan çıkan bir "ay" gelir Osman Gazi'nin koynuna girer. Göğsünde bir ağaç biter. Dalları gökleri, kökleri dünyayı sarar.

Osman Bey rüyasını hocası Edebali'ye anlatır.

Edebali der ki, "Ey Oğul Osman, Allah sana ve soyuna hükümdarlık verdi. Mübarek olsun. Kızım Malhun Hatun senin helalin olsun (karın olsun) Osman Gazi, Malhun Hatun (Rabia Bala Hatun) ile evlenir.

Gelecek hafta sizlere Şeyh Edebali'nin ölümsüz vecizelerini nakledeceğim. Bunlardan, yaşayan her insanoğlunun özellikle yöneticilerin ders alması gerektiğine sizler karar vereceksiniz.

İşte bunlardan bir tane

Ey oğul, sabretmesini bil

Vaktinden önce çiçek açmaz.

Şunu da unutma

İnsanı yaşat ki,

Devlet yaşasın.

Geçmişte Osmanlı'yı idare edenler böylesine mert, dürüst, yüce Allah'a inanmış, vicdan sahibi insanlardı. Nur içinde yatsınlar.

Sıkıntılı günler yaşıyoruz. Bir tarafta hemen her gün asker, polis ve halkımızın şehit edilmeleri içimizi karartırken gülmek, eğlenmek içimizden geçmiyor. Ama... Yine de hayat akıp-gidiyor.

Gelin takvimden bir yaprak daha koparalım.

 

 

Etmezsen etme

Adamın biri, bir gün ağacın altında namaz kılıyormuş,

Ağaçta bulunan başka biri de onu izliyormuş. Namazını bitiren adam daha sonra namazının kabul olması için Allah'a dua etmeye başlamış.

-"Allah'ım sen namazımı kabul et" Ağaçtaki adam

-"Etmem" diye cevap vermiş. Adam şaşırmış

Tekrarlamış:

-"Allah'ım sen kıldığım namazı kabul et"

-"Etmem". Adamın şaşkınlığı iyice artmış. Yine

-"Allah'ım kabul et" demiş. Ağaçtaki adam tekrar:

-"Etmem" deyince adam sinirlenmiş

-Etmezsen etme. Zaten abdestsiz kılmıştım.

Hoşça kalın.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları