Ulusal televizyonlar ‘Benimle Evlenir misin?’ adlı programlarda, kadın ve erkeklerin vazgeçilmez görüntülerine sahne oluyor.

Geçen gün televizyon önünde kumanda ile gezinirken 45-50 yaşlarında bir Anadolu kadını, başındaki yemenisi ile kendisine talip olan erkeğe hiç kıvırtmadan ‘Bak ahbap, senden hiç elektrik alamadım, yolun açık olun, kusura bakma’ dedi.

Elektriklenme şimdi bizim siyasi parti aday adaylarına da geçmiş olacak ki garanti milletvekilliği için bir elektriklenme ihtiyacı içindeler.

Seçimler yaklaştı, aday adayları yarışıyor. Geçen hafta içinde AK Parti Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek televizyonda konuşuyor; “5 bin 900 aday adayı başvurdu. Bunların pek çoğunu tanımıyoruz bile...” Kendisi de gülüyor. Bu durumun, diğer partiler için de farklı olmadığını biliyoruz.

Bir de seçimlerde oy kullanacak vatandaşlarımıza bakalım. Konuştuğum pek çok arkadaşım, oy verecekleri siyasi partileri şimdiden tespit etmişler.

Pek azı kararsız olsa da sandık başına gidince onlar da oylarını kullanacak ve böylece seçim sonuçları alınacak.

Bizim aday adaylarımızın bir kısmı (A) partisine uygun fikirler taşımalarına ve öyle tanınmalarına, daha da öte evvelce (A) partisinde makam pazarlığı yapmalarına rağmen bu seçimlerde istenilen elektriği ve garantiyi alamayınca (B) partisine yönelmişlerdir. Bu davranışlar siyasi ahlaka sığar mı? Siyasi etikle bağdaşır mı?

MAKYAVELİZM

Bunun izahını Machiavelli yapıyor. Hepiniz bilirsiniz ama ben yine size, Machiavelli’yi ve onun düşüncelerini anlatmaya çalışayım.

Machiavelli, 1469-1527 yılları arasında İtalya’da yaşamış ve bir devlet felsefesi yaratmış büyük bir düşünürdür.

1513’te Princebe (Prens) adlı bir eser yazmıştır.

Machiavelli bu eserinde, devleti esas almıştır. Onun için devlet önemlidir; ferdin önemi yoktur.

Machiavelli’nin bu düşünceleri 20’nci asra kadar süregelmiştir. Nazi Almanya’sı ve Faşist İtalyası, bu düşüncelerin tatbikatçıları olmuştur.

Bunun temelinde “hedefe ulaşmak için her yol mubahtır.” Bunun sınırı yoktur. Hukuk, din, ahlak, yalan söylemek, kişiliğinden vazgeçmek, hile, hurda her şey serbesttir. Amacınıza ulaşmak için bütün bunlar yasaldır.

Bugün, hedefine varmak için hiçbir kural tanımayan, bu zihniyeti benimseyerek mücadele eden ve politika yapanlara ‘Machiavellist’ denilmektedir.

Machiavelli, esasında devleti hedef almıştır. ‘Devlet yaşamalı ve yaşatılmalıdır’ derken politika yapanları da ihmal etmemiştir.

“Devletin başındakiler kin ve nefret yaratmaktan kaçınmalı, bu tür davranışları başkalarına yaptırmalıdır.”

“Devletin başında olanlar her şeyi bilmezler, bilemezler. Onun için danışmanları olmalıdır. Onları dinlemeli ancak sonuçta kendi bildiklerini yapmalıdır” diyerek tam bir faşizan zihniyet tarif etmiştir.

Machiavelli’nin devlet görüşleri artık 21’inci yüzyılda işlevini kaybetmiştir. Ancak gerek iş dünyasında gerekse politika aleminde Machiavellistler hala doludizgin at koşturmaktadır.