Top
Nuri Nencan

Nuri Nencan

nnencan@htgazete.com.tr

06/04/2016

Eğitimde durum ne alemde

 

Bu konuda geçmişte çeşitli yazıları kaleme aldığımı, sekiz yıldan bugüne dek Haber Türk’ü okuyanlar çok iyi hatırlayacaklardır.

Her yıl “çaresizliğin bir yolu bulunacak, gençlerimiz kurtulacak” diye beklerken daha da kötüleşen sistem, sonunda içinden çıkılmaz hale geldi. (Getirildi)

Genlerimizin her defasında ümitle ve heyecanla bekledikleri Yüksek Öğretim giriş sınavı, bu yıl da, öğrencilerimizin öğretmenlerimizin, velilerimizin ve onların yakınlarının umutlarını söndürdük...

Konuyu sizinle paylaşmak istiyorum. Her yıl, üniversite giriş sınavlarına iki farklı grup, öğrencilere ev sahipliği yapmaktadır.

Bunlardan birinci grup, o yıl okuduğu liselerden mezun olanlar (veya mezun olacağı) varsayılanlar. Kısaca, o yıl lise son’da okuyanlar.

İkinci grup, halen üniversitelerimizde okuyan, fakat kazandığı bölümü sevmeyen, şansını ikinci, hatta, üçüncü, dördüncü defa deneyen öğrenciler.

Böyle, olunca, üniversite sınavına girenlerin tamamı iki milyon’u geçiyor. Oysa, bu yıl mezun olup üniversiteye girmek isteyen lise mezunları 900 binin biraz üzerinde kalıyor.

Kısaca bu yıl yüksek öğretim sınavına giren tüm öğrencilerden 10 tanesinin sadece dört tanesi bu yıl liselerden mezun olanlar, altı tanesi, şanslarını bir kez daha denemek için sınava giren üniversiteli gençler oluşturuyor.

Sorun şurada; bu yıl, gerek eski lise mezunları, kısaca halen üniversitede okuyan ve yeniden imtihanlara giren veya üniversiteye giremeyen dışarıda yeni yıl imtihanların açılmasını bekleyen bir milyon 171 bin öğrenciye mukabil, 913 bin yeni lise mezunu ile birlikte 2 Milyon 84 bin öğrenci imtihanlara girmiştir.

 

ÖZEL OKULLAR

 

Devletin bu yönde çalışan birimlerine baksınlar. Örneğin TAKEV Okulları ve İzmir’de benzeri özel okul öğrencilerinin tamamı 180 taban puanı üstünde net puan almışlar ve Haziran’da yapılacak ikinci imtihana girmeye hak kazanmışlardır.

Durum bu olunca 180 taban puan alamayan gençlerimiz yine açıkta demektir. Bunların sayısı beşyüzbin seviyesindedir.

Şimdi sormak lazım.

Yine TAKEV’i örnek vereceğim.

Şu da biline ki, özellikle İzmir’deki diğer özel okullar da TAKEV’den farklı değil. Hemen hepsi başarılı.

YGS 1 den YGS 6 ya kadar farklı puan türlerinin hepsinde Fen Lisesi dalında puan alan gençlerin tamamı ile, yine TAKEV Anadolu Lisesinden mezun olacak gençlerin tamamı Haziranda ikinci imtihana girmeye hak kazandıklarına göre, tüm bu özel okulların başarılı olmasının sırrı nedir acaba.

Devlet neden özel okulların başarılı olduğunu kabul ederek bir araştırma yapmaz.

Neden özel okullar ve onları yönetenler ve onların öğretmenleri devlet okullarında öğretmenlik yapanlarda daha mı farklı...

Ve neden devlet, yetenekli fakir çocuklara ve her gün artan şehit çocuklarımızın özel okullarda okumasını teşvik etmez. Hedefiniz “insan” olursa sorun çözülür.

Evet, devletin böyle bir yasası var, ama kifayetsiz. Bunları da yazdım ve yine yazacağım.

Anayasa’nın sosyal devlet anlayışı, öncelikle ve ivedilikle eğitimde uygulanmalı. Böylece çökmüş bulunan eğitim kısmen düze çıkabilir. Yeter ki isteyin.

Bugünlük hoşça kalın.

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları