KADDAFİ'nin öldürülme şekli, kare kare internete düştüğünde aklıma gelen ilk şey, Usame bin Ladin'in "yok edilmesi" ile Kaddafi'nin "halledilmesi" arasındaki fark oldu. Twitter'da da paylaştım: Neden Bin Ladin'in naaşı denize atılırken ve ona dair hiçbir şey gösterilmezken, Kaddafi'nin dövülerek öldürüldüğü her kare fütursuzca dolaşıma girdi?
Cevabı basit. Usame bin Ladin'in öldürülmesi üzerinden yapılmak istenen bir "ABD propagandası" idi. Kaddafi'nin öldürülmesi üzerinden yapılmak istenen ise "Müslüman antipropagandası".
Usame bin Ladin'e yargısız infaz yapanlar dünyanın "gelişmiş", "ileri demokrasileri" idi. Yapılan yine basbayağı uluslararası hukuku ihlal ve suçu ne olursa olsun bir adamın yargı önüne çıkarılmadan yok edilmesiydi, ama biz bir çizgi film izledik. Ceset denize atıldı, izler silindi. Ne kadar da asil! Kaddafi'yi döve döve öldürenler ise "Müslüman", tabii arada bir fark olacak!
İki adamın ölümü arasındaki ortak nokta, ikisinin de konuşmalarının engellenmiş olmasıdır. Adil yargılama imkânı elde edebilselerdi, verecekleri bilgiler "skandal" içeriği haiz bilgiler olacaktı hiç kuşkusuz.
Kaddafi diktatördü, çok kişinin canını yakmıştı ama böyle öldürülmeyi hak etmiyordu. İnfial yaratan öldürülme biçimi ve o görüntülerin dünyayı fütursuzca dolaşması, İngiliz gazetelerinde filan basılması, Kaddafi'yi öldürenlerin "Allahuekber"leri fırından yeni çıkmış iken birden "şeriat"ın da ilan edilivermesi, bize tek bir şeyi anlatıyor: Libya'nın nasıl borçlandınldığını.
LİBYA USULÜ ŞERİAT
Adı üstünde "geçiş" konseyinin şeriat ilan etme yetkisi var mı? İslam hakkında, Müslümanları "yönetilebilir" bir kıvama getirmek için uydurulmuş "ılımlı", "ılımsız" gibi ayrımları kabul eden bir Abdülcelil'in ilan ettiği "şeriat" dinen meşru olabilir mi? İslam'ın hangi çağdaş yorumu Kaddafi'nin cesedinin sergilenmesine cevaz verir? Bu sorular sorulmayı bekleyedursun. Abdülcelil'in "şeriat animasyonu" o kadar "kıtipiyoz" ki, konuşmasında hemence dile getirdiği konu "evlilik ve boşanma" hükümleri, Kaddafi'nin çokeşliliği yasaklayan kanunlarının kaldırılması.
Ne kadar hazin. İnsanı "tüketici"ye indirgeyen mantalite, "şeriat"ı da "çokeşlilik" adlı ürünün reklam sloganı haline getirdi. Dövünmek için çok geç, ama dövünmek alkışlamaktan iyidir.
Daha önce de yazmıştım. Batı mahreçli global sistem; içinde devlet ricalinin de bulunduğu ulusüstü/ulusötesi sermaye grupları ve manipülatörleri, bölge ülkeleriyle ister şeriat adı altında ister "ılımlı İslam" adı altında bir pazarlığa oturmuş durumda: "Kadın-erkek eşitliği', "inançların kamusal alanda rahat ifade edilebilmesi", "cemaatlerin statüsü" gibi konularda taviz veriyor, mütedeyyin ataerkil topluma bazı haklar ve imkânlar "bahşediyor"; karşılığında da "serbest piyasa"yı, ülkenin kaynakları üzerinde serbestçe at koşturma imkânını alıyor. Bu gizli/açık uzlaşmaya göre, Müslümanlar da artık laiklerin hasmane duygularının stres topu olmaktan kurtuluyor ama İslamcılık düşüncesinin "dönüştürücü, sosyal adaleti ve eşitliği sağlayana kadar mücadeleyi salık veren" misyonundan kopmayı da vaat etmiş bulunuyorlar. Nasıl bir tehlikeyi üstlendiklerinin farkında olduklarını iddia edemeyiz.
Libya'nın şeriat ilanı da buradan okunmalı. Böylece, 1) Bu ilan, ülke yönetimine destursuz dalmayı da, zamanı geldiğinde yeni Libya'nın kapısına kocaman bir çarpı işareti koymayı da kolaylaştıracak. At koşarken önüne bir pürüz çıkarılırsa söz konusu ulusötesi/ulusüstü yapıların menfaatleri yönünde kamuoyu yaratılması kolayca başarılacak. "Bunlar zaten... " denilecek, "kendi liderlerini bile nasıl da korkunç bir şekilde, yargılamadan infaz etmişlerdi! Hepiniz izlediniz, gördünüz!"... 2) Ülkenin en bunalımlı döneminde ortaya çıkacak bir sürü geri zekâlılık yeniden ve yeniden İslam'a hamledilebilecek, seküler düşünce sistemlerine geçiş üstünlüğü sağlanacak.
"Sanki eski sitem daha mı iyiydi? Libya şeriatla yönetilmek istiyorsa yönetilir, ne var bunda?" diyenleri duyuyor gibiyim.
Eskisi kaba kötülüktü, yeni olan sofistike kötülüklere gebe. Gelen de şeriat filan değil. Geçici yönetim tarafından piyasaya sürülen genetiği değiştirilmiş bir ürün.
Not: Van'daki depremde hayatını kaybedenler için Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır diliyorum. Vanlı kardeşlerimize zor günlerinde maddi manevi destek ulaştıran tüm yetkililere ve sivil topluma teşekkür ediyorum.
