Top
Nihal Bengisu Karaca

Nihal Bengisu Karaca

nbkaraca@htgazete.com.tr

21/10/2011

'Kürt baharı' ne zaman?

ÇARŞAMBA gününe büyük bir kederle başladık. PKK'nın vahşi saldırısına maruz kalan Dağlıca'da ölü sayısı an be an artmaktaydı. Rakamın 24 değil, çok daha yüksek bir sayıya ulaştığı rivayet ediliyordu. Evvelki gün 5 kişiyi yitirmiştik. Bu yazı yazılırken bir kişinin mayın tuzağında hayatını kaybettiği haberi düşmüştü ajanslara.
Son saldırılar dahil, son iki buçuk ayda PKK'nın Türkiye'ye yaşattığı şeyin sözlükteki tek karşılığı: Vahşet. Gerçekler, birilerinin dışını mumyalayıp iç organlarını boşalttığı "barış"la, "demokrasi"yle, "onurlu mücadele"yle karşılanacak türden değil. Pusudan, tuzaktan ibaret işlere "savaş" denildiği de görülmüş şey değil. Hayır, buna savaş da denemez. Savaşan iki millet olsaydık, İstanbul'un taşı toprağı Kürt olmazdı, savaşan iki millet olsaydık Kürtler ve Türkler arasındaki ilişkiler, komşuluklar, hele hele evlilikler vakayı adiyeden sayılmaz, "sıradışı aşk hikâyeleri" tahtına, Eleni ile Mustafa'nın münferit hikâyesinin yanına yazılırdı.
Hayır bu başka bir şeydi .
Kurumlardan aldığı bazı yetkileri ulusalcılık perspektifi üzerinden kullanan bazı Türkler ile onların dışkı yedirdiği Kürtler arasındaki bir çatışma idi bu. El hak, hakiki gerekçeleri vardı eziyet çeken, dağa çıkan ilk Kürtlerin. "Niye terörist oldun kardeşim?" sorusunun cevabı belliydi: Bize dışkı bile yedirdiniz. Devlete ve otoritesine silahlı yollarla isyan etmek bir suç teşkil ediyor bile olsa, alttan alta bir moral üstünlüğü vardı hareketin.
Dikkatinizi çekerim "var-dı", artık yok. Epeydir yok.
Hatta diyebilirim ki Habur'dan beri, devlete hükümet eden partinin diğer partiler tarafından parçalanmayı göze alarak, geri dönüşleri kabul ettiği o günden beri. Bir hükümetin "çadır mahkemeleri" diye karikatürize edilen ve çok açıktır ki bir barış umuduyla ulus devletin temellerini esnetme pahasına attığı, kendini rezil etme pahasına attığı o adımdan beri.
TRT Şeş'ten beri. O da olmadıysa, Artuklu Üniversitesi'nde Kürdoloji bölümü açıldığı günden beri. O da olmadıysa "Yeni Anayasa" sürecine girilmesinden beri.
Artık PKK'nın ileri sürdüğü gerekçelerin hiçbiri, uğruna bu çapta terör eylemleri gerçekleştirmeyi mazur kılmıyor, bırakın mazur görünmeyi, giderek sosyolojik analizlerle anlaşılabilir olmaktan çıkıyorlar. Bu saldırganlık artık olsa olsa "antropoloji"nin ilgi alanına girer.
Dün itibarıyla hissettiklerim şunlar: Hiçbir "dil" uğruna bu kadar ölüme neden olmaya, bu kadar rezalet çıkarmaya değmez. Çünkü ölüler barışamaz.
PKK, neyi amaçlıyor olursa olsun, ölenlerin ve yaşayanların ruhları nezdinde sürgündür. Türkleri, Kürtleri, Lazları, Çerkezleri öldüre öldüre yaptığı kariyer, kendisini yükseltmiyor, bir bataklık gibi aşağı çekiyor.
Bu arada artık , "terör"den "hoşlanmayan" ve anadilde eğitim gibi haklara taraftar olan muhalif Kürtlerin de sessizliklerine son vermeleri gerekiyor.
Dili ve kimliğiyle ilgili beklentileri olan ve bu arada "daha az merkez, daha çok yerinden yönetim" diyen PKK muhalifi, terörizm karşıtı Kürtler, "her şeyi merkezden beklememek gerektiği" gerçeğini ne zaman idrak edecekler? Meydanları doldurmanın ve "Hayır, bu yolla değil!" demenin vakti gelmedi mi?
PKK'nın hızını kesecek ve devleti de haklar konusunda cesur adımlar atmaya teşvik edecek olan yegâne şey, Kürt kamuoyunun çoğulcu bir niteliğe kavuşmasıdır. Eski milletvekili Abdurrahman Kurt'un da dediği gibi bir "Kürt baharı"dır.
Kürt muhalefetinin çoğulcu karaktere kavuşmasını sağlayacak olan da şiddet karşıtı Kürtlerin kendisidir. Tepeden inme manipülasyonlarla değil, iç dinamiklerle olur bu. "Kürtçemi istiyorum ama bu yolla değil!", "Etnisite vurgusu içermeyen bir Anayasa istiyorum, ama bu şekilde değil!" diyen Kürtlerin meydanlara akmadığı her gün, PKK'nın kanlı vesayetine biraz daha alan açılıyor. Bu açılımın nüans ve renk ayırt etmeyen devlet baskısını çekmesi de herhalde çok şaşırtıcı bir şey değil.
Sözün özü: PKK ise PKK'lığını yaptığı sürece, devlet de devletliğini yapar, sorunun çözümü, şiddet karşıtı demokratik mücadele yanlısı örgütsüz Kürtleri bekliyor.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp