Top
Nihal Bengisu Karaca

Nihal Bengisu Karaca

nbkaraca@htgazete.com.tr

21/03/2009

İstiklal Marşı'nı hortumlamak

Bülent Arınç ne dedi? "İstiklal Marşı aşığıyım ama ilgili ilgisiz her toplantıda İstiklal Marşı okunmasını doğru bulmuyorum" dedi. Arınç ne dese kendisini ona cevap yetiştirmekle mükellef sayanlar hop oturup hop kalktılar. CHP Manisa Gençlik Kolları Başkanı Mustafa Başgülşen Arınç'a 'alçak' demeye kadar vardırdı işi. "Biz CHP'li gençler olarak dahili ve harici düşmanlarımızı çok iyi bilyoruz ve İstiklal Marşımızda yer aldığı gibi yurdumuzu alaçaklara uğratmamaya söz veriyoruz." Haa pardon, hem düşman hem de alçak demiş, gençliğin başı saptamalara doyamamış. Birilerini hain, düşman ve alçak diyerek damgalamaya bayılan, kendisini yapıştırdığı damgalara oranla değerli hissedebilen bir gençlik yetişiyor.

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk da boş durmamış, Arınç'ı böylesine hassas bir konuda bu kadar özensiz davrandığı için kınamış. Hitler için helva yapıp dağıtan Eğitim-Sen'ciler ne derse desin, ben Bület Arınç'ın söylediklerine katılıyorum. Arınç özensizce davranmıyor, bilakis 'özene davet' ediyor.

İstiklal Marşı güzeldir; bir takım önemli gün ve gecelerde okunmasında zarardan  çok fayda vardır, diyelim. Fakat manikürcü kızlar toplantısı, bir balina Aydın vardı n'ooldu o? tadındaki girişim ve platformlar ayarındaki işlerde bile kalkıp ciddi ciddi İstiklal Marşı okumak, neye delalet eder bilir misiniz? Bu ülkede 'istiklal' filan olmadığına.

Zımni bir kuraldır zira: Neden çok fazla bahsediliyorsa içi boşalıyor demektir. Çok fazla 'dürüstlük' denilen yerde, dürüstlük tehlikededir. Çok fazla 'aşk' denilen yerde kimse aşık değildir. Bu minvalde, çiçek böcek konuşulacak bir ortamda bile "Korkma!" diye başlayan bir metin okunuyorsa bu sahiden korkmamız gerektiğine gönderme yapar. Nitekim İstiklal Marşı'nın yazıldığı dönem, milletin işgalden ve zillet içine düşmekten korktuğu, yıldığı bir dönemdi.

Şimdi her köşe başında bir İstiklal Marşı okunmasından mütevellit durumu o ülkede  istiklalin içinin boşaldığı ve korkmamız gerektiği algısı üzerinden yorumladığımızda şu soruyu da sormamız gerekir:

Kimden Korkalım Kimdir Bu İşgalci?

Aynı zamanda şöyle de bir gerçek vardır:
Sokaklarımızda tankıyla tüfeğiyle gezinen 'somut' bir işgalci söz konusu değildir.Yoksa , bu durumda bir düşman, bir alçak mı aramalıyızdır? Şöyle içimizden?... Sokaklarımızda gezinen?...

Elbette uluslararası ilişkiler, küreselleşme analizleri, imzalanan paktların dikkatlice okunan içerikleri doğrultusunda çok uluslu bir 'imparatorluğun' dünyayı dizayn etme çabasının gerçekliğine varabiriz. Ama o kadar. 'Küresel emperyalizm' 'Küresel kapitalizm' gibi gerekçelere, devletin resmi marşlarıyla değil, milli ekonomi politikalarıyla ve kendine özgü bir kültür telakkisi ile mukavemet edilir çünkü.

Bunu yapabiliyor musun devlet olarak? Hayır. Onlarca yıldır uyguladığı politikalarla devlet globalizme taraftır. Dünyayı idare eden parametrelerin dışında kalamayacağını düşünmektedir. Toplum olarak derece derece küreselleşmenin nimetlerini tüketmekteyizdir. Skype'yi, Starbucks'ı, Oscar'a aday gösterilen filmi sinemalarda izleyebilmeyi, malların serbest dolaşımını, internette dolaşmayı hatta Cammembert peyniri sipariş etmeyi sevmektedir millet. Tipik işgalciyi, güleryüzlü profesyonel -görece- işgalciye dönüştüren globalizmi yani. Tüketebildiği oranda, ulaşamadığı kısmını da bir 'ihtimal' olarak.

Devlet ve millet olarak, işgalin bu tipik ve açık olmayan 'kapalı' haline bir itirazın yoksa, ya da çağımızda artık, tam bağımsızlık diye bir şey olmadığı realitesinden hareket ediyorsan...
İstiklal Marşı bolluğundan murad ettiğin asıl şey ne?

Geriye tek bir ihtimal kalıyor o zaman. Bu alışkanlık 'Devlet'in salt devlet olmaklığından kaynaklı ta'zim isteğinin onaylanmasını, bir korkuyu, bir tapınmayı ima ediyor. Devlet kendisini İstiklal Marşı üzerinden aklıyor. Marşın gücünü kendi gücüne aktarıyor, marşı hortumluyor.

Dünyanın aldığı bu komplike durum bizi daha dikkkatli düşünmeye, bir gün çok ihtiyaç duyabileceğimiz şeylere içini boşaltmadan sahip çıkmaya icbar ediyor. İstiklal Marşı o kadar önemli ki, az kullanılmalı diyorum. Arınç'a katılıyorum.

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp