Top
Nihal Bengisu Karaca

Nihal Bengisu Karaca

nbkaraca@htgazete.com.tr

10/08/2009

Erkek cenneti


NE zamandır pazar günlerini film eleştirisi yazmaya ayırmak istiyorum; lakin Habertürk TV izlemekten ve her biri bir film tadında olan karakterlerin eleştirisinden başımı alamıyorum, desem yeridir.
Sözgelimi Teke Tek'in Cübbeli Ahmet'inin karşısına "Sansürsüz-Özel"in Adnan Oktar'ının dikilmesi. Daha Cübbeli'nin üzerine romanlar yazılabilecek tuhaflıkları bitmemiş iken... Reva mıdır?
İki resim arasındaki 7 benzerliği bulun hadi... Farklı yanları çok, ama benzerliklerde gani. Bir kere ikisi de pek şenlikli, sempatik. Cübbeli'nin mizah duygusu daha gelişmiş ama Adnan Oktar da stilden kurtarıyor; delilik ithamını bile iftihar kabul ettiğini söylemesi etkileyici.
İkisi de fantastik. İkisi de yaşayan İslam ile "Yüzüklerin Efendisi" arasında ilginç bir mood'da dolaşmaktalar. Neden televizyon dediğimiz süreç, sözgelimi bir İhsan Eliaçık'a, asla bu kadar eli açık olamayacaktır, diye düşünüyor insan. Çünkü İhsan Eliaçık misali kişilik tipi çok mantıklı, tutarlı, entelektüel. Reyting almaz ki!
Cübbeli Ahmet de, Adnan Oktar da, popülist. Çoğunluğu erkek olan bir kalabalığa seslendiklerinin farkındalar. Ki konumuz budur.
Cübbeli Ahmet'in cennet tasviri mesela, beni epey güldürdü. Muhafazakârlık adını verdiğimiz "dünyevi" ideolojinin bütün açmazlarını ikiyle çarpıp ahirete taşıdı muhterem. Hesapta "Herkes cennette her istediğini elde edecek". Fakat o da ne? Birden anlaşılıyor ki, "herkes"ten kasıt, erkekler... Erkeğe verilecek hurileri müjdeledikten sonra kadına da dünyada evli olduğu adamla evli olma "hakkını" lütfediyor Cübbeli'm.
Bu tasvir, ortalama modern eğitim almış ve kendisine biraz saygısı olan her kadını irrite eder. Kocasını çok sevse, hatta "Sonsuza kadar mutlu yaşadılar" hikâyesine inansa bile. Dinin kendi içinde tutarlı olan mantığına da ters. Madem dindar kadınlar, kamu düzeni ve kamu ahlakı adına dünyada iken birtakım sorumluluklar yükleniyor ve madem cennette bu sorumluluklar için bir sebep kalmıyor, neden cennette bile evli olunuyor? Orada da mı çocuk doğuracağız? Nesil-nesep meselesi cennette de devam mı ediyor? Bu nasıl bir saçmalık?

AHİRETTE BİLE CİNSİYET AYRIMCILIĞI

Bakıyorum da, ne zaman cennet lafı geçse ve konu hurilere gelse, dindar-laik demeden tüm erkekler aynı cıvıklık tonunda yayılıp gidiyorlar. O vakit benim de tüm kadınlar adına şu zihin jimnastiğini yapma hakkım var. Madem cennettir, nezaketen sorulması gerekir kanaatindeyim: Jack mi, Sawyer mi, Said mi? Yoksa eskilerden bir şey mi olsun?
Hadi biz ağırbaşlılığımızdan taviz vermeyelim, "Filhakika çok yerinde bir soru Allah'ım, fakat bana seni gerek seni' diyelim. Ama bu ihtimalin varlığının böylesine reddedilmesi son derece ilginç, hatta züğürt tesellisi gibi. Ki daha ağır fantezilere de olanak tanınması gerektiği kanaatindeyim. Benim cennet fantezim mesela, dünyada almadığım beher intikam adına, cehennemde yanmalarını zevkle izleyebileceğim her insanoğlu-insankızı için, "zoom-in" mekanizmalı özel bir loca. Statlardaki gibi.
Kinim dinimdir tarikatı üyesi olarak, bu şekilde zor görünüyor olsa da ola ki yırtarsam, hakkımı asla helal etmeyeceğim kişileri izlerken serin, yiyecek içecek servis edilen ve klasik müzik çalan bir locam olsun isterim. Çok mu süfli geldi? Belki. Ama sizin süfliliğiniz daha bir koyu. Öyle ki, cennet olması gereken yerde, dünyadaki düzenin devam etmeyeceğini, bu düzenin dünyada işler biraz daha yolunda gitsin ve kadınlar şerrinizden biraz daha korunabilsinlerdiye böyle kurulduğunu anlamak bile işinize gelmiyor.

YA KISKANÇLIK YOK, YA CİNSELLİK

Keyfinizi kaçırmak istemem. Ama iddia edilen odur ki, cennette iki şeyden biri olmayacaktır. Ya kıskançlık, ya da cinsellik. Lakin popülist olunca her şeyi vasat erkek aklına göre yontup öyle sunmak lazım tabii! Kıskançlık olmayacak deseler, erkek kısmı "Ne yani cennette hepimiz boynuz mu takacağız?" diyecek. Cinsellik olmayacak deseler anında "dindentirstim.com", "neredeateistolabilirim.com" şeklinde binlerce internet sitesi açılacak, en mülayimi bile "Nasıl yani yaaa, anneciiiieem" olacak.
Onlar öyle. Yiğit Bulut'un sorduğu sorular karşısında, Yiğit Bulut'un daha önce yazdığı evrim konulu yazıları okusalarmış dertlerini daha iyi anlatabilirlermiş izlenimi uyandıran Oktar cemaati üyeleri midir peki, Cübbeli cemaatinin alternatifi? Maalesef hayır. Cübbeli Ahmet, kadın konusundaki tutumlarını "söylemsel" düzeyde yeterince açık ederken, Oktar cemaatinin "pratiği" etrafında şayia dolaşmakta.
Evrim teorisinin din haline getirilmesine karşı verdikleri haklı mücadele takdire şayan olabilir. Fakat birbirini ısrarla tekrarlayan "ağlayan kadınlar senfonisi"
sayesinde, birçok kişinin zihninde beliren tablo kadınlara gayet kötü davranılan bir "erkek cennetini" şimdiden, "zaten" kurmuş oldukları yönünde.
Cemaat, mücadelelerine inanılmasını güçleştiren bu iddiaları ciddiye alsa ve enerjisinin bir kısmını da bu söylentilerden aklanmaya verebilse keşke. Ama neden gerek duysunlar ki? Nasılsa karşıtları, yani Darwinist-laik kesimin erkekleri de kadını iyi et-kötü et mülahazaları düzeyinde algılamakta ve kurdukları tezgâhta, seküler cennetlerinin tadını çıkarmakta.
Fakat gözden kaçırılmaması gereken bir şey var. Laik-modern-Batılı çizgi, kadın konusunda en azından bir "teorik tutarlılık" ortaya koyuyor. Dahası dünyevi ideolojiler tecrübeyle değillenebilir, yalanlanabilir olduklarından insanlığı ontolojik açıdan incitebilme, varoluşsal bir travmaya neden olma potansiyeline sahip değiller. Fakat dini yorumlayan bilirkişilerin kadın ile ilgili teori ve pratikleri, tamiri mümkün olmayan varoluşsal yaralanmalara ya da korkulara neden oluyor.
Cumhuriyet mitinglerinde neden daha fazla kadın var sorusunun cevabı da, erkek cemaate namaz kıldıran Amerikalı Emine Vedud gibi kişilerin işlerine neden o kadar coşkulu bir ilgi gösterildiği de en temelde bu konuyla ilgili.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp