"Vücut geliştirme" deyince aklınıza hemen yeni yağlanmış pazular, şişkin bacaklar, meşhur tabiriyle kat kat baklavalar geliyor değil mi? Bu olayın aşırısını estetik bulanlardan değilim. Üstelik araştırınca vücut geliştirme sporunun çok estetik bir dalıyla tanıştım. Bikini fitness... Bu sporla tanışmamı sağlayan isimse Simay Öztürk. Bikini fitness'a birkaç ay önce başlamış. 9 yıl yüzüp şahane bir vücuda sahip olunca antrenörü Kaya Arslantepe bir gün ona bu yeni teklifle gelmiş. Vücut geliştirme federasyonuna 2 yıl önce bağlanan "bikini fitness" Türkiye'de pek tanınmıyor ama Avrupa'da yaygın. Neyse 1.68 boyunda ve 59 kilo olan Simay, 4 ay içinde fit bir vücuda sahip olmuş ve Avrupa Genç Bayanlar Bikini Fitness Şampiyonası'nda üçüncülüğü elde etmiş.

Seni biraz tanıyabilir miyiz?

1993 doğumluyum. Yeditepe Üniversitesi Gastronomi Mutfak Sanatları Bölümü'nde okuyorum. 9 yıl profesyonel olarak yüzdüm. Şimdi de fitness yapıyorum ve çok zevk alıyorum. Hedefim dünya şampiyonasında dereceye girmek ve şu an sadece buna odaklandım.
Tam olarak nedir bikini fitness? Normalden farkı ne?
Vücut geliştirmenin kası en az, sempatikliği en fazla olan spor dalı. Vücut geliştirmeden farkı, kas miktarının daha az olması. Tabii yine de vücutla orantılı bir şekilde kas olması gerekiyor.
O şişkin, hatta aşırısı kaba olan görüntü sende yok, klasik fitnness'tan farklı bir çalışma temposu ve şekli mi var? Nasıl çalışıyorsun, haftada kaç saat?
Evet, o şişkin görüntü bende yok ama "kaba" yanlış bir tabir. Günümüzde artık kaslı kadınlar daha şık ve güzel duruyor. Yağlı ve şişman görüntüdense kaslı olmak daha avantajlı bence. Yoğun bir çalışma tempom var. Her gün 2 saat antrenman yapıyorum.
Nasıl başladın bu spora?
Normal insanlar gibi spor salonuna gidiyordum. Antrenörüm Kaya Arslantepe vücudumun bu spora uygun olduğunu düşündü ve beni yarışmalara hazırlamaya başladı.





Dünyada tanınan bir spor dalı mı bu?
Dünyada çok popüler. Türkiye'de de yeni yeni yayılmaya başladı fakat bizim yarışmalarımıza Türkiye'de maalesef bikini giyen herkes giriyor. Ben spor yapmayanların girmemesi gerek diye düşünüyorum.
Nasıl tanımlarsın bu sporu? Ne yararını gördün?
Bikini fitness hayatımın bir parçası oldu. Antrenman yapınca kendimi daha iyi hissediyorum. Fiziki görüntü ve sağlık açısından da oldukça yararlı. Vücuttaki yorgunluğu alıyor, kafa boşaltıyor, motive ediyor. Türkiye'de gençlerin en önemli sorunu kilo ve bu spor kilonun ilacı.
İnsanlar yaptığın sporu duyunca, şaka yaptığını düşünüyor mu?
Evet şaka gibi bir durum var ortada! İnsanlar yaptığım sporu bilmiyorlar. Her defasında açıklama yapmak zorunda kalıyorum. Yurtdışında bu spor adeta bir yaşam tarzı. Ayrıca dereceye giren sporculara çok büyük yardımlar yapılıyor ama bizde bunların hiçbiri yok. Bu spora daha çok önem verilmesini istiyorum. Tüm yatırımlar futbola. Bikini fitness masraflı bir spor, sponsor şart. Verilen değer arttıkça başarı da artar.

Kıvanç Tatlıtuğ'un baklavaları...
Gelelim Avrupa üçüncülüğüne... Nasıl geldi bu başarı? Rakiplerin nasıldı? O günü anlatır mısın?
O günü nasıl anlatsam bilmiyorum, çok güzel duygular içindeydim. Avrupa Şampiyonası için çok çalışmıştım ve emeğimin karşılığını aldım. Rakiplerim çok kuvvetliydi ama bende bu yarışma için çok yoğun bir programla çalışmıştım ve başardım. Vücudunuzun orantısına, kasların görünümüne ve şekline göre değerlendirme yapıp puan verdiler. Bir de yağ ve kas ölçümleri yapıldı. Yağ ne kadar azsa o kadar artı puan. Sempatiklik ve güzellik de ayrıca puan kazandırdı.
Bu arada ilginçtir, Yeditepe Üniversitesi Gastronomi Mutfak Sanatları Bölümü'nde okuyorsun. Tezat değil mi?
Bizim beslenme tarzımızı düşününce oldukça tezat ama yiyemesem bile yemek yapmayı çok seviyorum.
"Kıvanç Tatlıtuğ'un baklavaları benimkinden az. Üstelik ben ödüllüyüm" demişsin. Kimin baklavaları güzel sence?
Aslında öyle demek istemedim, sadece çok abartıldığını düşünüyorum. Bizim camiada herkesin baklavası var zaten, erkeklerde öyle beğendiğim biri yok ama vücutçu Işıl Aktan'ın anatomisi çok hoşuma gidiyor ve bence çok feminen bir görüntüye sahip.