Milletvekili aday listelerinin tamamlanıp Yüksek Seçim Kurulu’na teslim edilmesine sadece 4 gün kaldı.

Mevcut yönetim sisteminin yanısıra, seçim sisteminin getirdiği yeniliklerden birisi de şu. En azından bugünkü tabloda öyle.

Partilerin listelerde kime yer verip vermediği, yeni isimlerin olup olmadığı ikinci planda kalıyor.

Asıl merak edilen, ittifakların kendi içinde nasıl bir liste dengesi oluşturacağı.

Cumhur İttifakı'nda yer alan dört parti, kendi amblem ve logosuyla seçime gireceği için bu yöndeki merak daha düşük düzeyde. Belli illerde ortak liste ihtimali hemen hemen ihtimal dışı kalmış görünüyor.

Burada öne çıkan iki başlık var. 17 Bakan ve bir cumhurbaşkanı yardımcısının milletvekili listelerinde olacağının erkenden ilan edilmesi. Dolayısıyla sözgelimi üç dönem kuralı işlediği takdirde kimi isimlerin yeni dönemde kabinede olma ihtimalleri. İlave olarak da muhtemel bir kabineye girecek yeni isimlerin kimler olabileceği.

LİSTELER KRİZE YOL AÇAR MI?

Millet İttifakı tarafında ise, hangi illerde ortak liste yapılacağı, bu illerin sayısı, CHP ve İYİ Parti arasındaki denge ve mutabakat merak edilenlerin başında geliyor.

Burada diğer bir tartışma alanı, ittifakın diğer dört üyesinin seçimlere nasıl gireceği. Muhataplarının bir bölümü tarafından kuvvetle reddedilse de, Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığına destek vermeleri mukabilinde masanın dört üyesine milletvekili sayısı anlamında bazı vaatlerde bulunulduğu hala konuşuluyor.

Şimdi bu rakamların netleşeceği viraja giriliyor. Herkesin memnun olacağı bir denge oluşur mu? Siyaseten bu çok zor. Büyük bir krize yol açar mı? Bahse konu partilerin böyle bir kriz çıkaracak siyasi güçleri de, ayrılıp başka adrese gidebilme ihtimalleri de bulunmuyor.

Bu durumun o partilerin tabanlarına nasıl yansıyacağını ise seçimlere ayrı ayrı girmeyeceklerine göre, seçim sonrasında bile sadece analiz olarak görebileceğiz.

TEMAYÜL HAMLESİ

Dikkat çekici bir nokta da İYİ Parti’nin yaptığı temayül yoklaması çalışmaları.

İYİ Parti; İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Adana, Afyonkarahisar, Antalya, Aydın, Elazığ, Erzurum, Eskişehir, Kayseri, Manisa, Mersin ve Yozgat'ta temayül yoklaması için sandık kurdu. Bu illerin toplam milletvekili sayısının 276 olduğunu da not edelim.

Dolayısıyla bu illerin bir ortak çalışmaya açık olduğunu ya da sözgelimi diğer dört partinin adaylarına yer vermeye uygun olacağını söylemek zor.

Kaldı ki İYİ Parti kendi listelerinde DEVA, Gelecek, Saadet ve Demokrat Parti’ye yer vermeye sıcak da bakmıyor.

CHP ile İYİ Parti arasında ortak listeye konu olan illerin sayısı da 10 civarında. Bunlar üzerinde anlaşmak için de sayılı saatler kaldı.

İTTİFAK İÇİNDE İTTİFAK OLACAK MI?

Peki Millet İttifakı tarafında uzun zamandır tartışılan “ittifak içinde ittifak” senaryoları ne durumda? İttifak içinde DP dışındaki üç partiye ait bir gündem bu.

Bu konuda gerek beyanları, gerekse temaslarıyla en açık olan parti Saadet ve lideri Temel Karamollaoğlu. Ancak kimin logosu altında seçime girileceği dahil pek çok belirsizlik var.

Ancak asıl konu başka.

DEVA Partisi lideri Ali Babacan, çok önceden kendilerinin 41 ilde amblem ve logosuyla seçime gireceğini dile getirmişti. Üstelik birden fazla beyanı var bu konuda.

Bir de geçen yıl yaşanan kriz elbette.

Babacan’ın sözlerini hatırlayalım: “Sayın Davutoğlu, 'Üç parti (Saadet, Gelecek ve Deva) deklarasyon yapalım' diye önerdi. Partinin yetkili organlarına götürdük. Başkanlık kurulunda 21'de 21 reddedildi. Bir arkadaşımız bile desteklemedi. O bizim kendimizi nasıl tanımladığımızla ilgili bir konu. İstemiyor arkadaşlarımız.”

Bu sözlere Ahmet Davutoğlu da sert tepki göstermişti.

Şimdi giderek sıkışan takvimde bir anlaşma zemini olur mu? Ya da Kemal Kılıçdaroğlu bu partiler arasında bir uzlaşma sağlayabilir mi?

Sadece birkaç gün içinde öğrenmiş olacağız.