Top
Murat Bardakçı

Murat Bardakçı

mbardakci@htgazete.com.tr

15/04/2011

Afrika'da büyü darbesi

FRANSA'nın Batı Afrika'daki eski sömürgesi Fildişi Sahili'nde kıyamet koptu, muhalif lider Alassane Ouattara, Fransa'nın gönderdiği askerî birliklerin desteği ile başkent Abidjan'ı ele geçirip Devlet Başkanı Laurent Gbagbo'yu alaşağı etti.
O sırada bir de rezalet yaşandı, darbeci askerler gözaltına aldıkları sabık lider Laurent Gbagbo'nun karısı Simone'u taciz ettiler, hattâ bol bol "taciz hatırası resmi" de çektirdiler.
Kara Afrika'da böylesine renkli hadiseler meydana gelir de basınımız görmeden durur mu? Dünya kadar sivilin hayatını kaybetmesi yahut emperyal hisleri kabaran Fransa'nın eski sömürgesine yeniden asker göndermesi bir tarafa bırakıldı ve Fildişi Sahili'ndeki darbe ülkenin sâbık first lady'sinin tacize uğraması meselesine kilitlendi.
Afrika'daki bu darbenin, üzerinde durulmayan bir başka boyutu daha var: "Cucu" boyutu...

YORUBA'NIN SIRRI
"Cucu", Afrika büyüsü demektir ve Afrikalılar'a sorarsanız sadece büyü değil, tabiat güçlerinden kaynaklanan ve bu güçleri kullanmayı öğreten derin ve karmaşık bir bilgi sistemidir. Bu bilgiye ve maharete sahip olanlar "babalau" denen cucu ustalarıdır, cucunun en büyük üstadları ise Nijerya ile Benin'de yaşayan Yoruba kabilesinden çıkar.
Büyü, siyah Afrika'da çok büyük bir sektördür. Bir yanda babalaular, diğer yanda müşteriler vardır ama müşteriler pek sıradan insanlar değildir. En üst seviyedeki politikacı, devlet başkanı ve diktatör bile babalaunun önünde elpençe divan durur; zira iktidarın gerçek gücünün cucu üstadlarında olduğuna samimiyetle inanırlar.
Cucunun iktidar sahibini belirlemedeki rolü konusunda en mükemmel örnek ise, büyüler ve büyücüler diyarı Benin'de seneler boyunca yaşananlardır.
Anlatılanlara göre, iktidarı 1991'de rakibi Nicephore Soglo'ya devretmek zorunda kalan sabık diktatör Mathieu Kereku, Soglo'nun başkanlık sarayına yerleştiği ilk günün gecesinde kabilesinin büyücülerine cucu yaptırmış, Soglo hemen o gece komaya girmiş, Paris'ten gelen bir has-tahane uçağı ile apar topar Fransa'ya götürülmüş ve güç-belâ kurtarılmıştır. Sonra memleketine döner, intikam için kendi büyücülerini devreye sokar ama Kereku'nun babalauları daha usta oldukları için pek bir şey yapamaz, üstelik iktidarını bile kendisini âhıretin kapısına kadar göndermiş olan Kereku'ya devretmek zorunda kalır. Kereku ise rakibine karşı cucu yaptırdığını saklamaz, hattâ "erdiğini", "vahiy aldığını" ve "Allah'la konuştuğunu" bile apaçık söyler.

RUHLARIN MEKÂNI
Son birkaç hafta boyunca, Fildişi Sahili'nde de böyle bir cucu mücadelesi yaşandı. Devrik lider Laurent Gbagbo'nun askerlerin tacizine uğrayan karısı Simone memleketin "en büyük cadısı", yani cucu ustası idi ve bu mahareti ile herkesi korkutmuştu.
Yabancı ajanslar, geçen gün küçük ama çok ilginç ve bizde gözlerden kaçan bir haber geçtiler: Ülkenin yeni lideri Alassane Ouattara'ya bağlı bir grup asker, başkent Abidjan'ın dışında, çalılıkların arasına gizlenmiş bir kaidenin üzerindeki küçük bir sütunu parça parça etmiş ve altından kanlara bulanmış elbise parçaları çıkartmışlardı.
Askerlerin anlattıklarına göre, yerle bir edilen minyatür sütunu devrik lider Laurent Gbagbo'nun karısı, yani "başcadı" Simone Gbagbo diktirmişti. Yıkılan sütun Simone'un hükmettiği ruhların ve güçlerin mekânı, kanlı elbise parçaları ise rakiplerini kahretmek için yaptığı büyüler idi. Ama, yeni lider Alassane Ouattara'nın bulduğu büyücüler Simone'dan daha güçlü çıkmış ve hem Simone'un, hem kocası Laurent'in, hem de cucu için dikilmiş gizli sütunun sonunu getirmişlerdi.
Bu yazdıklarıma inanıp inanmamak sizlere kalmış. Ama bundan 20 sene kadar önce bu işi merak edip bir yazı dizisi hazırlamak maksadıyla birkaç haftamı Nijerya ile Benin'deki cucu üstadı Yorubalar'ın arasında geçirmiş ve hakikaten tuhaf işler yaptıklarını gözlerimle görmüştüm.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp