Beşiktaş için çok ama çok önemli bir sınavdı Kasımpaşa maçı. Oynanacak futbol, atılacak gollerden daha da önemlisi tribünlerin tepkisinin ne olacağı, bunun sahaya nasıl yansıyacağıydı...
Sonuçta yakışan oldu. Beşiktaşlı Beşiktaşlılığını gösterdi. İyi gün değil kötü gün dostu olduğunu bir kez daha belgeledi. Kardeş kardeşe kavgayı bıraktı, takımına sahip çıktı. Dosta düşmana "İşte Beşiktaşlılık budur" dedirtti.
Tribünlerin dünkü görüntüsünden, birlik beraberliğinden ders çıkarması gereken çok insan var. En başta geleni de Yıldırım Demirören. Ardından da o erdemi gösterebilirlerse tüm yönetim kurulu üyeleri. Hala bir tekinin bile istifa etmemesi inanılır gibi değil. Hepsi başkanlarının kulu kölesi olmuş sanki!
Ne yazık ki sayın başkan dün İnönü'ye bile gelemedi. Takımının İnönü'deki maçına gelemeyen bir başkan. Acizliğin son noktası. Hem de "Tribünleri temizleyeceğim" demecinin ardından. Taraftar da cevabı yapıştırıverdi. "Temizlesene temizlesene, yaptıklarını temizlesene."
Aslında haftalar öncesinde "Gaziantep'e başkan olsana" tezahüratları Demirören'in yolun sonuna geldiğinin net bir göstergesiydi. Ama başkanın yine umurunda olmamıştı. Dün bir kez daha ortaya çıktı ki, artık hiçbir Beşiktaşlı Demirören'i istemiyor. Tabii ki başkanı kongre üyelerinin oyları belirliyor ama, kulübe üye olmayan milyonlarca Beşiktaşlı, Demirören'e karşı. Yakışan şudur. Demirören kongreyi beklemeden koltuğa veda etmelidir.
***
Sahaya dönersek... Aslında Beşiktaş bu ligin en tempolu, en çok pozisyona giren, takım savunmasını en iyi yapan takımı. Haftalardır yazıyoruz, tek sorun, geçen sezon fileleri sarsan isimlerin bu sezon golleri yapamaması. Dün nihayet -son anları hariç- rahat bir galibiyet aldı Beşiktaş. Ama iyi mi oynadı. Asla. Hatta en kötü oyunlarından birini sergiledi. Pozisyon açısından 9 haftanın en kısır maçını oynadı. Hele hele maçın son on dakikalık bölümü bitmek bilmedi Beşiktaşlılar için. Kartal'ın en sıkıntılı bölgesi orta sahası. Tabata-Yusuf'lu orta saha biraz lüks kaçıyor. Bu bölgede oyunu iki yönlü oynayan, sert, mücadeleci isimlere ihtiyaç duyuluyor gibi gözüküyor.
Futbol olarak da geçmiş maçlara oranla çok fazla bir artısı yoktu Beşiktaş'ın. Önceki haftalarda yapılamayan goller dün gol yapıldı. Tek fark bu. Diriliş maçı oldu Beşiktaş için desek yeridir. Bu sonuçla da Beşiktaş hem güven kazandı hem de yeniden taraftarını.
Ayrıca da Nihat'ı. Nihayet bir gol bulan Nihat'ı. "Bir gol atsam gerisi gelecek" diyordu, dileriz dediği gibi olur. Faturayı da "Beni bitirdiniz" diyerek hep basına çıkarıyordu. Aylar sonra gol attı, sessizliğine son verdi. Umarız artık basınla kavgayı bırakır, işine bakar da bundan da karlı çıkan Beşiktaş olur.
Son söz. Tribünlere damga vuran tezahürat gibi tam bir temizlik maçı oldu. Hakem, Eskişehir maçı öncesi Beşiktaş'ı (Ferrari'nin kırmızısı ve penaltı çok ağırdı), Beşiktaş, Kasımpaşa'yı, taraftar da yönetimi tertemiz etti!