Futbol Federasyonu’nun harcama limitlerini artırma kararı tartışmaları da beraberinde getirdi. Ağırlıklı olarak Anadolu kulüpleri bu karara karşı olduklarını açıkladılar. Borç yükü içerisinde olan kulüpleri, daha da çok borçlandırmaya götürecek bir karar olarak yorumlanan bu girişime en büyük tepkiyi Trabzonspor ve Başakşehir kulüpleri gösterdi.

Tepkilerin artması üzerine Göztepe ve Kulüpler Birliği Başkanı Mehmet Sepil, tüm kulüp başkanları ile görüşeceğini ve harcama limitinin yeniden yüzde 30’a indirilmesi için TFF’ye görüş bildireceğini spor basını ile paylaştı. Sepil, daha önce harcama limitlerinin artırımı ile ilgili alınmış bir karar olduğunu da anımsattı…

Futbol Federasyonu yeni sezon başlarken, kulüplerin içinden çıkılmaz hale gelen borçları için Bankalar Birliği ile yapılan anlaşmanın bir kurtuluş formülü olduğunu öne sürmüştü. Birçok kulüp bu yapılandırma ile yeni bir bütçe yaptı…

27 Haziran 2019 tarihinde yürürlüğe giren Kulüp Lisans ve Finansal Fair Play talimatı ile TFF kulüplerin harcama limitlerini belirleyeceğini açıklamıştı.

Bu uygulamanın anlamı şuydu; Kulüplerin transfer harcamaları, teknik kadro ücretleri ve menajer giderleri TFF’nin belirleyeceği limitler dahilinde olacaktı…

Harcama limitlerinin belirlenmesindeki tek kıstas ise kulüplerin denetimden geçmiş nihai finansal tabloları…

DESTEKLEYEN DE VAR ELEŞTİREN DE

Fakat gelinen noktada bu bütçeler yine delinmeye başlandı. Federasyon yüzde 30’luk harcama limiti artırımı ile kulüplere bir nefes daha almaları için destek olmuştu…

Ocak ayının yaklaşması ve ara transfer döneminin başlaması ile bazı kulüplerden gelen istekler doğrultusunda harcama limitinin yüzde 40’a çıkarılmasının mantıksız olduğu ve borç batağının daha da derinleşeceği iddialar arasında…

Aslında yüzde 40’lık artırım, naklen yayın gelirlerinin yüzde 13 azalması sonucu alınan bir karardı…

Harcama limitinin artmaması halinde işlerin daha da zorlaşacağını öne sürenler de var elbette…

Bir başka eleştiri ise; borcu olmayan Kasımpaşa, Göztepe, Sivasspor gibi takımların örnek olması gereken mali disiplini destekleneceğine bir darbe almış oldu. Bankalar Birliği bu kulüplerin tüm taleplerini geri çevirdi. Borçluları kurtarma planı, borcu olmayanları desteklememe şekliyle haksız bir uygulamaya dönüştü. Federasyon bu konuda borçsuz kulüpleri hiçe saydı. Taleplerine sırtını döndü…

Asıl iddia ise doğruysa çok vahim. Mali disiplinsizlik sonucu federasyonunun yaptırımları ile karşı karşıya kalan kulüplerin kurtarılması için bu kararın alındığı şeklinde. Eğer bu artırım yapılmazsa bazı takımların puan silinmesi gibi birçok yaptırım ile karşı karşıya kaldığı öne sürülüyor…

Elbette bu iddia federasyon tarafından yapılacak şeffaf mali tabloların açıklanması ile netlik kazanacaktır. Ancak neresinden bakarsanız bakın futbolumuz can çekişiyor. Bu yarayı tedavi etmek yerine, kangrene çevirmek kulüplerin geleceğini daha da çok belirsizliğe sürükleyecek gibi…

SİVASSPOR RÜZGARI ESİYOR

Süper Lig’de Sivasspor fırtınası esiyor. İlk yarının bitimine iki hafta kalan liderliğini sürdüren Sivasspor dar bütçesine karşın yaptığı çıkış ile dikkat çekiyor. 3 büyük diye tanımlanan Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray’ın harcadığı paraların çok çok altında bir ücret politikası ile bütçesini denk tutuyor…

Milyon dolarlık futbolcu transferi yerine, az paralara aldığı yabancılar ile yerli oyuncuları harman ediyor…

Sonuç ortada…

Sivasspor yönetimi tıpkı Kasımpaşa ve Göztepe gibi borcu olmayan, gelir gideri dengeli bir takım olarak da gıpta ediliyor. Hatta örnek kulüplerden biri olarak saygıyı da hak ediyor…

Sivasspor'un yönetimsel başarısının bir de teknik adam tarafı var. Bu hikayede başrolü oynayan asıl kahramana gelince…

Rıza Çalımbay, futbolda en üst düzeye gelmiş, yalnızca tek takım Beşiktaş’ta oynamış, teknik adamlık başarısı ile kariyerini kanıtlamış bir futbol emekçisidir…

Disiplinli, akıl ve yaratıcılık özellikleri olan, samimi, işini seven, azimli, yetenekli iyi bir profesyonel. Futbol oynadığı yıllarda anımsandığında gerçek bir futbol Mehmetçiği demek fazla bir övgü değil Rıza için…

Beşiktaş özkaynak düzeninin bir ürünü olan Rıza Çalımbay, genç yaşta profesyonel takıma yükselmiş yıllarca kaptanlık yapmış, çalışkanlığı ile “atom karınca” diye futbola damga vurmuş bir isimdir…

20 yıl Beşiktaş formasını giyen, Milli Takım kaptanlığı yapan Rıza’yı Beşiktaş altyapısında futbol eğitimine başlatan antrenörü Adnan Dinçer, onun için şöyle bir tanımlama yapıyor:

"Kıtlığını çektiğimiz futbol dünyasında nadir bir yıldızdır o."

SIRADA BAŞKALARI VAR

Futbolumuz artık eskilerden sıyrılmalı. Hatta kurtulmalı. Başarısız teknik adamlar yerini gençlere bırakmalı. Sürekli aynı isimleri izliyoruz. Yıllardır elde edilen doğru dürüst bir başarı yok. Rıza Çalımbay örneğinde olduğu gibi, Erol Bulut, Abdullah Avcı, Tayfur Havutcu, Sergen Yalçın, Okan Buruk gibi genç teknik adamlar futbolumuzun geleceği olmalı. Gençleşme yalnız takımlarda değil, teknik adamlarda da gerçekleşmeli. Alttan gelen genç teknik adamlara fırsat vermenin tam zamanı şimdi…