Top
Ibrahim Yıldız

Ibrahim Yıldız

iyildiz@htgazete.com.tr

18/03/2022

Elense de beğenildi

Galatasaray, Avrupa defterini kapattı. Dünya devi Barcelona’ya İstanbul’da yenilerek beklentileri boşa çıkardı. İlk karşılaşmanın berabere bitmesi herkesi umutlandırmıştı. Stadı dolduran taraftarların coşkusu oyuncuları olumlu yönde etkiledi. İlk yarı iyi bir oyun oynayan Sarı-Kırmızılılar Marcao’nun golüyle heyecanlandı. Oyunun başında Gomis’in kaçırdığı gol pozisyonu ise kayda değer bir nottu. Golün ardından Barcelona beraberliği sağlarken, savunmanın hatası vardı. İkinci yarının başında gelen ikinci gol ise oyunun tüm seyrini değiştirdi. Buna rağmen Galatasaray pes etmeden mücadele etti. Gol bulmak için çaba gösterdi. Kabul etmek gerekir ki, Barcelona gibi bir takımla oynamak kolay bir iş değil. Buna rağmen Galatasaray beklentilerin çok ötesindeydi. Lig’de neredeyse yerlerde sürünen bir takımın Avrupa’da farklı performans sergilemesi şaşırtıcıydı. Galatasaray bunu yapan bir takım olarak biliniyor. Bu açıdan bakıldığında Barcelona’yı eleyebilse sürpriz olmazdı. Üstelik, İspanya ekibi bildiğimiz oyunu oynamaktan çok uzak. İstanbul’da buna bir kez daha tanık olduk. Galatasaray’ı iyi oynamadan yendiler. Elinde çok yetenekli oyuncuların olması, skoru elde etmelerini kolaylaştırıyor elbette. Galatasaray, Barcelona’yı bir daha bu kadar kötü yakalayamaz diyebiliriz. Oynanan iki karşılaşmaya baktığımızda bu yorumu yapmak yanlış olmaz. Ancak günümüz futbolunda ne kadar yetenekli oyuncu olursanız olun gücünüz yoksa bir hiçsiniz. Kerem’in dikkat çekmesi, beğenilmesi, Avrupalı takımların radarına girmesinin tek nedeni güçlü oluşu. Bunun için adından sıkça söz ediliyor. Karşılaşmanın ikinci yarısında oyun kurmakta zorlanan Galatasaray, ancak kontra toplarla şans bulmak istedi. Takımın en hızlı oyucusu Kerem bile Barcelona savunmasını geçemedi. Tecrübe, kalite ve hız karşısında o da başarısız kaldı. Ülkemiz futbolunun neden kaliteyi yükseltemediğinin en somut göstergesini bir kez daha gördük. Hızlı oyun, fiziksel güç, topu koşturma ve hatasız pasın ne denli değerli olduğunu Barcelona herkese gösterdi. Bir başka gösterge ise İtalyan hakemin yönetimiydi. Bu maçı bizim hakemlerden biri yönetseydi. Oyun çok kez durmuş olurdu. İkili mücadelede kasıt olmadığında oyunu hiç durdurmadı. Yere düşen oyunculara aldırış bile etmedi. Oyunu devam ettirdi. Doğruyu yaptı. Alışık olmadığımız için yadırgadık. Faul bekledik. Bu ayrıntı karşılaşmanın en önemli notudur. Futbolcular ve hakemler bu maçtan gerekli dersleri çıkarmalı. Karşılaşmayı çok kez izlemeliler. Bu nedenledir ki, ülkemizde topun oyunda kalış süresi ile Avrupa’daki arasında büyük fark var. Zamandan çalan, yorgun, bitkin futbolcuların aldatmalarına hakemler kanmasın. Futbolda kaliteyi yükseltmek istiyorsak, fiziksel güç yanı sıra gereksiz faullerden arınmalıyız. Galatasaray; Avrupa Ligi’nden elense de ortaya koyduğu mücadele ile beğenildi. İlk golü atan Marcao takımın en iyisiydi. Kerem, çok şey yapma isteği ile telaşlıydı. Daha sakin olabilse farklı işler yapabilirdi.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp