Fenerbahçe derbi maçını kazanarak yoluna devam ediyor.

Kadıköy’de 10 kişi kalan Beşiktaş’a yenilen Sarı-Lacivertliler, büyük üstünlük sağladıkları maçta rövanşı da almış oldu.

Karşılaşma öncesi her iki takım açısından beklentiler büyüktü. Özellikle Beşiktaş’ın bir sıçrayış göstereceği ve sürpriz yapacağı öngörülüyordu.

Hatta, Fenerbahçe’nin işinin çok zor olduğu yönünde tahminler de vardı.

Ancak, izlediğimiz 101 dakikalık karşılaşma da Fenerbahçe’nin ezici üstünlüğünü izledik. Sarı-Lacivertliler hak ettikleri bir galibiyet alırken en az attıkları kadar da kaçırdılar.

Kaleci Mert penaltı dahil 6 önemli kurtarış yaparak tarihi bir farkı engelledi.

İrfan Can biraz dikkatli olsa kendi adına büyük bir hikaye yazabilirdi.

Fenerbahçe; oyun süresince ne yaptığını bilen, plana sadık kalan, oyunu bırakmayan, mücadeleden yılmayan, sürekli golü düşünen, kazanma arzusu olan bir anlayışı sahaya yansıttı.

Ferdi her maç olduğu gibi yine performansını üst seviyede tuttu. Dzeko, golcülüğü dışında oyunu yönlendirdi. Lider olma özelliğini çok verimli olarak sergiledi.

Sarı-Lacivertliler takım olarak harika işler yaptı. Bekler tüm atakların içerisindeydi. Beklenenin aksine çok koştular. Tek aksayan yanları stoperleriydi.

Fenerbahçe’nin güzel, coşkulu harika performansı kaliteli ayakları ile birleşince arzulanan sonuç ortaya çıktı.

Beşiktaş’a gelince, işlerinin çok zor olduğu bir kez daha görüldü.

Rıza Çalımbay, ideal kadroyu kurmakta zorlanıyor. Fenerbahçe karşısına çıkarken öncelikle rakibi durdurmayı amaçlamıştı.

Gedson’un ilk yarı sakatlanıp oyundan çıkması tüm planları alt üs etti. Orta saha üstünlüğü Fenerbahçe’nin eline geçti.

Siyah-Beyazlı takımda, gözle görülür bir vurdum duymazlık söz konusu. Futbolcular pes etmiş, bu işten vazgeçmiş, laf olsun diye sahaya çıkmış gibiydiler. Hiç birinin bu kadar kötü oynamaya haklarının olmadığını birileri onlara hatırlatmalı.

Beşiktaş formasını giyen bu oyuncuların kayıtsız kalışı yadırgandı elbette. Sanki, sonucu kabullenmiş bir anlayış içerisindeydiler. Sorumluluk almak istemediler.

Formanın hakkını vermekten uzaktılar. Büyük takım oldukları bilincinden uzaklaşmışlar. Psikolojik çöküntünün getirdiği tedirginlik, inançsızlık alışık olmayan bir durum olarak yansıdı. Yaşanılan hayal kırıklığının elbette bir nedeni olmalı.

Rakibinin kovalamaktan vazgeçen, mücadelelerin tamamını kaybeden, pas yapamayan takımın bu görüntüsünün altında yatan sorunlar saptanmalı.

Örneğin Aboubakar neden bu kadar formsuz ve isteksiz?

Siyah-Beyazlıların sezon öncesi transfer mühendisliğinin sıfırı çektiği, paraların çöpe gittiğini söylemeye gerek yok.

Hasan Arat, başkan seçildikten sonra ilk derbi karşılaşmasında ki yenilgi sonrası büyük bir şaşkınlık yaşadı. İşi toparlamak için kolları sıvamalı. Ara transfer önemli bir fırsat. Beşiktaş’a yakışır bir oyun isteniyorsa en az 4-5 kaliteli futbolcuya ihtiyaçları var.