HABERTÜRK; yöneticileriyle, çalışanlarıyla, okurlarıyla ve çok kısa sürede medya dünyasında elde ettiği saygın konumuyla dinamik ve seçkin bir ailedir.
Parlak geleceğine içtenlikle inandığım HABERTÜRK ailesinde zaman zaman yazılarımla birlikte olmaktan mutluluk duyacağım.
Hepinize içtenlikle merhaba...
Demokrasi sadece vatandaşın oy kullandığı, siyasi partilerin şekillendirdiği ve liderlerin aktör olduğu bir politik yaşamı değil, sivil toplumu, kurumları ve kuralları anlatan toplumların hayat tarzıdır.
Ulusal iradenin gerçek demokrasiye dönüşebilmesi için bağımsız ve güçlü bir yargıya, hukukun üstünlüğüne, insan hak ve özgürlüğüne, güçlü bir medya düzenine ve etkin bir kamuoyu denetimine mutlak ihtiyaç vardır.
Bunun yanında, demokrasi, katılımcılık, açıklık, hesap verebilirlik ve sivil toplumun etkinliğiyle anlam kazanır.
Kaldı ki demokrasi siyasi parti çoğunluğuna dayalı parlamento egemenliği değil, muhalefetin çoğunluk olabileceği yolun açık olduğu, özgür medya ve anayasal kurumlarla var olan bir sistemdir.
YENİLİKLER BURADA
Gücünü bağımsızlığından ve özgürlüğünden alan HABERTÜRK şekil ve içerik olarak alışılmış kalıpları kırıp, medya düzenine yeni ve özgün bir boyut kazandırmıştır.
Demokrasilerde basın özgürlüğünü tehdit eden en temel husus iktidarla basın arasında oluşan organik bağdır.
Özgürlüğün alanını daraltan yasal engeller, demokrasinin olanakları içinde mücadeleyle kaldırılabilir.
Ancak medya-iktidar ilişkilerindeki organik bağı koparmak o kadar kolay olmayabilir.
HABERTÜRK, toplumun haber alma ve bilgi edinme hakkına işlerlik kazandıran ve her kesimi kucaklayan çoğulcu bir yayıncılık anlayışını yansıtmaktadır.
Haber alma ve bilgi edinme hakkı temel insan hakkıdır.
Bu hakkın kullanmasının en etkili aracı da özgür basındır.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ifade özgürlüğüne ilişkin 10'uncu maddesi; bilgi edinme ve haber alma hakkını güvence altına almıştır.
HABERTÜRK, iç politikadan uluslararası ilişkilere, eğitimden kültüre, ekonomiden sosyal sorunlara, yerel olaylardan sivil toplum örgütlerine kadar geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır.
ÖZGÜR DENETİM
Çoğulcu ve katılımcı demokrasinin en belirgin özelliği; iktidar gücünün denetlenebilir olması ve bu denetimin de siyaset, yargı, medya ve kamuoyu yoluyla yapılmasıdır.
Gerçek demokrasilerde siyaset hukuku değil; hukuk siyaseti denetlemektedir.
Yasama ve yürütmenin baskın güç olması, yargının etkisizleştirilmeye kalkışılması; demokratik rejimin sigortasının gevşetilmesinden ve korumasız bırakılmasından başka bir sonuç vermez.
Demokratik rejimin taşıyıcı sütunları, açık toplum, denetlenebilir iktidar gücü, serbest muhalefet, temel insan hakları, bağımsız ve etkin yargı ile özgür basındır.
Tüm bu kurumlar ve kavramlar aslında, demokrasinin denge unsurlarıdırlar.
Sonuç olarak bağımsız, özgür, güçlü medya; demokrasinin emniyet supabıdır.
