Top
Hakan özenen

Hakan özenen

hozenen@htgazete.com.tr

29/08/2011

Otomotivin bayramı bayramdan sonra başlayacak

Otomotive satışlar, iç pazarın büyüklüğü, kredi faizleri, kur artışı, artışın araç fiyatlarına yansıması olarak bakanlar için sektör zor günler yaşıyor, yaşamaya başlayabilir, ya da yaşayacak. Ama sektöre bu pencereden bakmayı bırakınca, dünya çapında yaşanabilecek ve Türkiye’yi hesapta olmayan biçimde etkilecek büyük sürprizleri bir kenara bırakmak şartıyla, 2011’in sonbaharıyla birlikte Türk otomotivinde yeni bir dönemin başlayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Nisan ayında kamuyla paylaşılan “Türkiye Otomotiv Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı”na yeniden şöyle bir bakacak olursak, sıralanan öncelikli hedeflerin tamamının 2014 yılına kadar hayata geçirileceğini de hatırlarız. Peki bu süre içinde otomotiv dünyasında ne gibi yenilikler olacak? Temel hedefin, eylem planının mümkün olan en büyük yüzdede hayata geçirilerek, ülkeye yeni yatırımların çekilmesi ve mevcut yatırımların büyütülmesini sağlayarak katma değeri yüksek bir sektör yaratmak. ‘Test merkezi’, ‘AR-GE ve Tasarım Merkezleri’, ‘Özgün teknoloji’, ‘İklim değişikliği ve buna bağlı olarak ortaya çıkacak olan yeni teknolojiler ve yeni yakıt türleri’, ‘Sanayinin ihtiyacına yönelik insan kaynağı‘, ‘Yerli araç kullanımının teşviki ve özendirilmesi’, ‘Ömrünü tamamlamış araçların trafikten çekilmesi’, ‘Altyapı ve liman yatırımları‘ ve ‘Sanayinin ihtiyacına yönelik hammadde üretimi’ gibi daha makro, gündelik olarak dile getirilen sıkıntıların çok uzağında olan başlıkları hatırlayınca, 2012 yılından itibaren Türkiye’nin yepyeni bir savaşa gireceğini söylemek mümkün. Peki bu yeni döneme savaş demek ne kadar doğru? Sadece belgenin başlığına bakınca bile bunun bir savaş ilanı olduğunu anlamak gerekiyor aslında. Yazının tam burasında, tahsilini gördüğüm ‘dilbilimden’ yararlanmam gerekiyor. Strateji kelimesi yerine eskiden Türkçe’de Arapça kökenli sevkülceyş kullanılırdı. Ben o dönemi hiç görmedim, sanırım bu kelimeyi kullanan kuşak artık yaşamıyor. Bu kelime Batı dillerine eski Yunanca’dan geçmiş olan ve açılımı statos (ordu) ago (sürmek, sevk etmek) kelimelerinin bire bir karşılığıydı. Yani bir orduyu hedefe uygun biçinde sevk ve idare etmek. Bayramdan sonraki günler, artık bir ordu büyüklüğüne gelmiş olan Türk otomotiv sanayiinin, doğru bir sevk ve idare idare ile dünyada kendine yer edinmeye çalışacağı yılların başlangıcı olacak. Ama herkesin bildiği gibi günümüz orduları artık ‘Beni seven arkamdan gelir’ türünden motivasyonlarla idare edilemiyor. Yüksek teknoloji, keskin zekâ ve mutlaka paylaşımcı işbirlikleri yapmak gerekiyor. Bu savaştan yerli bir marka, yeni marka ve (veya) model yatırımları çıkması elbette çok önemli, bunca çaba da zaten bunları hayata geçirmeye yeter. Ama bütün bunlardan çok daha önemlisi, dünya otomotivinin tamamının kullanmak isteyeceği küçücük de olsa, patenti bize ait bir yenilikle çıkabilmektir. İşte asıl bayram, o zaman kutlanabilir. Herkesin bayramı kutlu olsun.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp