Paris-New York seferini yapan Air France’ın AF 0008 uçuş kodlu, Boeing 777-200 ER uçağında, binlerce metre yükseklikte, havacılık dünyası için yenilikler ve heyacan içeren bir atmosferin içindeyiz. İlk uçuş tecrübesi sebebiyle tüm yolcular için bu uçuşun hatırasına “Flight CretificateUçuş Sertifikası” bile hazırlanmış. Bu defa ne yeni bir uçağın hizmete başlaması için havadayız, ne de yeni bir hattın açılışı için gökyüzünde süzülüyoruz. Binlerce feet yukarıda olmamızın sebebi; “France is in the air” (Havadaki Fransa) sloganıyla yola çıkan Air France’ın Fransız dokunuşuyla yenilediği uçuş kabinini test etmek...

Air France, uzun süredir kendi ülkesinin hizmet, zarafet, tasarım, yiyecek-içecek, kozmetik, moda, stil alışkanlıkları ve anlayışından uzak bir yaklaşımla hizmet veriyordu. “Havadaki Fransa” sloganıyla işte bu değerleri gökyüzüne taşımayı amaçlamışlar. Çünkü havacılık dünyasında yerdeki hizmetlerle başlayıp havadaki her türlü ikram, sunum ve kabin personeli yaklaşımıyla giderek hararetlenen bir rekabet var.

‘DEĞERLERİMİZ EN KIYMETLİ VARLIĞIMIZ’

Babasının görevi sebebiyle çocukluğunu Türkiye’de geçirmiş olan Air France-KLM Grubu CEO’su Alexandre de Juniac, havacılık dünyasında zirvelerde olabilmek için bu yeniliği ve dönüşümü yapmalarının gerekli olduğunu tespit etmiş, ellerindeki en kıymetli varlığın Fransa’nın değerleri olduğundan hareketle uçağın içindeki koltukları, eğlence sistemini, yemekleri, içecekleri, ikram malzemeleri dahil her şeyi yeniden ele almışlar. Dönüştürmeye başladıkları ilk modeller de uzun hatlarda kullandıkları Boeing 777-200 ve 300 olmuş. Ben de Boeing 777-200 ER uçağında, Alexandre de Juniac ve ekibiyle birlikte New York’a uçtum. La Premiere (first class), business, premium ekonomi ve ekonomi sınıfına ait başta yeni koltuklar olmak üzere tüm ürünlerin New York’ta “Air France is in the air” ismiyle sergilendiği Center 548 salonunda da yeni konsepti bir arada gördüm ve tek tek inceledim. Bu sergi daha sonra halka açılacak.

Bu yıl 80’inci kuruluş yıldönümünü kutlayan Air France’ın yaptığı yeni tanıtım şekli, havacılık dünyasında bir ilk... Bu tanıtımın ilk adımı mayısta Çin, Şanghay’da yapılmıştı. İkincisi New York’ta gerçekleşti, sonuncusu ise eylülde Paris’te olacak.

2017’E KADAR 1 MİLYAR EURO

Air France, kabin içinde yaptığı bu devrim gibi yenilik için 2017’e kadar 1 milyar Euro’dan fazla para harcayacak. İlk etapta Boeing 777 serisiyle başlayan değişim, daha sonra Airbus A330 ve A380’lerle devam edecek. Uzun hatlardaki 44 Boeing 777 model uçakları yenilenmiş. Böylece Air France, 76 La Premiere kabin, 2 bin 102 business, bin 100’den fazla premium ekonomi ve yaklaşık 10 bin koltukta yeni ekonomi sınıfıyla hizmet vermeye başlamış. Air France yetkilileri, tüm sınıflarda yolcuları evlerinde hissetirecek ürünler tasarlayabilmek için 3 yıl çalıştıklarını belirtti. Air France-KlM Grubu, Paris ve Amsterdam merkezlerinden 113 ülkede 231 noktaya bağlantı veriyor. Yeni konsept, peyder peyder bu çeşitli hatlarda hizmete girecek.

Air France’ın yeni kabinleri

La Premiere – First Class

Air France’ın özel kabin şeklinde tasarladığı ve sadece uzun uçuşlarda kullanılan Boeing 777-300’lerde yer alan La Premiere (First Class), uçak içinden özel yolcu salonuna kadar yenilenmiş. Yolcuya evinde olduğu hissini vermekle yola çıkılmış. Özel aydınlatma, her türlü pozisyonda kullanımı rahat bir koltuk tasarımı, kaliteli uyku malzemeleri, Fransa’nın seçkin kozmetik markaları tarafından özel tasarlanmış kişisel seyahat ve bakım çantaları (amenity kit). Bu sınıfa özel lavabo, ikramlar, özel perdeler La Premiere’de öne çıkan yenilikler. Dahası; özel kabin ve personeli yolculara eşlik ediyor. Yolcular, özel araçlarla alınıp yolcu salonlarına ve uçağa öyle geçiriliyor.

Her uçakta 4 adet La Premiere kabin var.

Yatak uzunluğu 2.01 m, eni 77 cm. Koltuk genişliği 57 cm. Kabin toplam uzunluğu ise 2.30 m. Toplam alan 3 metrekare. Her yolcunun 24 inç (61 cm) genişliğinde HD dokunmatik ekranı bulunuyor. 12 dilde hizmet veren eğlence sistemi, filmler, müzikler, belgeseller, müzikler, TV dizileri vs. toplam bin saatlik bir eğlence sistemi söz konusu.

‘Gökyüzünde özel koza’

Air France, business’ta her yolcu için özel alan oluşturmaktan yola çıkarak, “A Private Cocoon in the Sky Özel Koza Gökyüzünde” konseptini geliştirmiş. Böylece her yolcuya özel alan oluşturulmuş. Yorganı, yastığı, terliği, uyku bandı, amenity kit’i, özel ceket veya palto askısı düşünülmüş. Full flat yatağa dönüşen koltuk, 180 derece yatıyor. Yolcuların birbirini rahatsız etmesi söz konusu değil. Özel eşyalar için baş üstü dolabı yer alıyor. Ses kesen kulaklık, 48x42 cm büyüklüğünde masa, 16 inç (41 cm) genişliğinde HD dokunmatik ekran ve business için Fransız dokunuşu özel yemek mönüleri, alkollü, alkolsüz zengin içecek ikramları.

‘Uçakta uyumayan kalmayacak’

Air France yetkililerinin özellikle ekonomi sınıfına hitap eden “Uçakta uyumayan kalmayacak” iddialı sloganı, ekonomideki koltukların daha ergonomik, 3.5 kg daha hafif, daha konforlu ve geniş alanlı olarak tasarlanmasından kaynaklanıyor. Her ekonomi koltuğunda USB port bulunuyor. Her koltukta elektrikli aletleri şarz etme imkânı var. Yeni koltuklar muadillerine göre 2.5 cm daha geniş bacak alanı sunuyor. Geniş masa, rahat kullanımlı kolçaklar ve ayak koyma bölümleri seyahati daha konforlu hale getiriyor.

‘Türkiye İHA’larla kendini dünyaya gösterebilir’

Bu hafta Airport stüdyosunda Türkiye’nin insansız hava aracı serüveninde önemli ismi Haluk Bayraktar vardı. Sohbetin tamamını Pazar 16.15’te Habertürk’te izleyebilirsiniz. O sohbetten önemli kilometre taşları:

• “Ürettiğimiz Bayraktar Taktik İHA, 18 bin feet uçuş irtifası, 10 saat uçuş süresi ve 150 km haberleşme menzili esas alınarak tasarlandı. Ancak biz kriterlerin en az 2 katı üzerinde bir hava aracı amaçladık. En az 20 saat uçabilen, 27 bin feet yüksekliğe çıkabilen İHA ürettik. Bu anlamda rekor kırdık.”
• “Türkiye’nin dünyada kendini göstermesi açısından insansız hava aracı teknolojisi çok önemli. Şu an bizim geliştirdiğimiz İHA sisteminde parçaların yüzde 93’ü özgün ve milli.”
• “150 km menzilden uçağı kontrol edebiliyoruz. Ancak farklı bir haberleşme anteni de koyarak, uçağın menzili olan 2 bin km’ye kadar kontrol edebiliyoruz.”
• “Ürettiğimiz insansız hava aracı yüklenen bilgilere göre yedek meydanlara inişini yapıyor, frenini yapıyor ve otomatik taksi yaparak, hangarın önüne kadar gidebiliyor.”
• “Bizim İHA sistemimizde dünyada ilk defa 3 beyin kullanıldı. Bunların üçü aynı anda uçağı kontrol ediyor. Ayrıca bunların hangisinin uçağı kontrol edeceğini belirleyen 3 ayrı beyin daha var. Bu anlamda Türkiye’de ve dünyada ilktir.”
• “Yaklaşık 3 ay içerisinde ürettiğimiz Bayraktar Taktik İHA sistemini TSK’ya teslim edeceğiz.”