Top
Güntay Şimşek

Güntay Şimşek

gsimsek@htgazete.com.tr

28/05/2014

Kürt petrolü restleşmesi bağımsızlığa gider mi?

Türkiye’nin ana oyuncusu haline geldiği ‘Kuzey Irak Kürt Petrolü’ tartışmasının nasıl biteceğine dair 2 senaryo var.

Birincisi; Erbil-Bağdat anlaşır, fatura Türkiye’ye kesilir. Çünkü Türkiye ile Irak arasında 1973’te imzalanan ve 2010’da yenilenen Petrol Boru Hattı Anlaşması’na aykırı olarak ve Bağdat’ın onayı olmadan Kürt petrolü bu hattan taşındı ve Bağdat’ın itirazlarına rağmen dünyaya pazarlandı. Tartışmayı ‘Tahkim’e taşıyan merkezi Bağdat Hükümeti, anlaşma detayları sebebiyle haklı çıkabilir..

İkinci senaryo ise daha dikkat çekici; Türkiye bilinçli olarak ve Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) ile yaptığı anlaşma çerçevesinde Kürt petrolünü dünyaya pazarlayıp, bedelini de Türk bankalarında tutacak. Bağdat Hükümeti’nin uyarılarını dikkate almayarak, iki taraf arasında gerginliğin zirve yapmasına Kürt Yönetimi birlikte katkı sağlayacak. Daha sonra IKBY tarafı referandumla bağımsızlığa gidecek ve böylece bu bölgenin doğalgaz ve petrolünün Türkiye’ye ve dünyaya rahatça pazarlanmasının önü açılacak. Mevcut boru hattı Bağdat-Ankara yerine Erbil-Ankara ilişkileri çerçevesinde hizmet vermeye başlayacak ve bunu doğalgaz boru hattı takip edecek.

Ancak bu senaryolar kâğıt üzerine yansıdığı gibi bölgeye yansımayacak. Bağdat-Erbil ve Ankara-Washington hatlarında gerginliğe sebep olacağı gibi senaryoların asıl pişirildiği Londra’da ise enerjinin nüfuzlu çevreleri Erbil’in bağımsızlığını hızlandırmak için ellerinden geleni yapacaklardır.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın açıklamalarının Bağdat’ı sakinleştirmek bir yana ‘Tahkim’e götürecek kadar kızdırmasını bu gözle incelemek gerekir. Ancak ne Türkiye tarafı ne de Kürt tarafı ‘Tahkim’i pek ciddiye almıyor, hatta böyle bir adımı yeni gelişmeler kaydetmek için bekliyorlar gibi... Kürt doğalgazını Anadolu’da kullanıma sokmak ve dünya pazarlarına ulaştırmak üzere Ceyhan’a getirmek amacıyla ikinci boru hattı inşasına da bugünlerde başlanabilir.

Bu aşamada cevap bekleyen epeyce soru var: Kerkük-Yumurtalık Ham Petrol Boru Hattı ne olacak? Borç uyuşmazlığı sebebiyle Erbil’in Bağdat’a sağladığı petrolü kesmesinin ardından, IKBY’nin, Bağdat Hükümeti’nden bağımsız olarak Amerikan petrol şirketi Exxon ile anlaşması, iki taraf arasında gerginliğe sebep olmuştu. Bu adıma Amerika nasıl ve neden izin vermişti? Erbil-Ankara ilişkilerini eleştiren Washington Irak’ta kimin yanında yer alır? Enerji kaynaklarının yaklaşık yüzde 85’ine sahip olan Bağdat’ın mı, yoksa kendi bölgesindeki kaynaklarla yetinen Erbil’in mi? Ve Türkiye’nin stratejileri ne derece doğru?

3. HAVALİMANI İÇİN BÜYÜK İDDİA!
Bilindiği üzere İstanbul’a yapılacak 3. havalimanı ihalesinin üzerinden tam bir yıl geçti ve henüz yer teslimi alanın çeşitli problemleri sebebiyle yapılmış değil. İhaleyi 22 milyar 152 milyon Euro artı KDV ile LimakCengiz-Mapa-Kolin-Kalyon Grubu kazanmış, Cumhuriyet tarihinin en büyük ihalesi olarak kayıtlara geçmişti, ama ne zaman bitirileceğine dair soru işaretleri vardı. İhale yapıldığında inşaatın 1 yıl içinde başlayacağı ve 2018 yılının sonunda tamamlanacağı açıklanmıştı. İşte bu tarih üzerinden ben de Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir ile iddiaya girdim. İddiam şuydu; ‘Arazi şartları ve kredi gibi sorunlar nedeniyle 2018 yılına bu havalimanı yetişmez. Şayet yetişirse Nihat Bey’e bir takım elbise alacağım.’ Nihat Bey’in iddiası ise, ‘1 Ocak 2018’de bu havalimanı hazır olacak. Olmaz ise sana bir uçak alacağım.’ Uçak işi karışık olduğundan güzel bir araçla yetineceğimi söyledim ve iddialaştık. Ulaştırma Bakanı Lütfi Elvan’ın, önceki gün 3. havalimanı için verilen borç garantisinin detaylarını açıklamasıyla umarım kredi bulmada ellerini rahatlatır, geriye inşa tarafındaki zorlu süreç kalır ve Nihat Bey kazanır.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp