Top
Güntay Şimşek

Güntay Şimşek

gsimsek@htgazete.com.tr

27/03/2013

Satılacağı önceden belliydi!

Türkiye'deki büyük grupların hizmet sektöründe çok başarılı olduğunu düşünenlerden değilim. Başarılı oldukları zaman da bunu hisse satışı için planlama yapıldığı şeklinde anlamak mümkün diye düşünüyorum. Özellikle satış için anlaşma yapıldıysa tüketicinin bunu hissetmemesi mümkün değil. Neden mi? Elbette aldığı hizmetin kalitesiyle...
Yapı Kredi Sigorta (YKS) için de aynı şeyleri söylersem yanılmış olmam. Poliçeyi yenilemek için son güne kadar bekletmeler, ameliyata girecek bir hastanın işlemi için son dakikaya kadar bilgilendirme yapmamalar bunun işaretiydi. Benzer durum Ak Sigorta için de geçerli, onlar da yakında satış için harekete geçerler mi, zaman gösterecek...
Neden böyle? Çünkü büyük gruplar kendilerini yarı devlet gibi hissettiklerinden, hizmet sektöründe direkt bireye temas eden alanlarda memnuniyeti bir yere kadar dikkate alıyor, sonrasında başka argümanları devreye sokuyorlar. Mesela direkt olarak sözleşmeyi tek taraflı feshedebiliyorlar. Uğraşmıyorlar. Koydukları kuralları daha fazla kendi menfaatlerine esnetirlerken, haklı olan bireyin hakkını teslim etmek için fazla gayretli olmuyorlar. Bu sebeple YKS'nin satılması belki sektör için hayırlı olmuştur.
Fakat sigorta konusu da burada kapanmıyor. Çünkü kamu tarafında sektörü düzenleyen, kontrol ve denetimi yapanların da ciddi eksiklikleri, kusurları söz konusu. Bu aşamadan sonra umalım Hazine Müsteşarlığı ve Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği de üzerine düşeni yapar. Ben tek taraflı bakış açısıyla tüketiciyi değil, sektörü önceliklendirdiklerini düşünüyorum.
Ayrıca sigorta sektörünün bir başka cephesini oluşturan ve sayıları 1401 olan sigorta eksperi sayısı 4 yıldır yerinde sayıyor. Her türlü trafik kazası, yangın, sel baskını, deprem vb. tüm işlemlerde rapor tutan bu meslek grubu, sigorta sektörünün büyümesine rağmen yerinde sayıyor. 4 yıldan bu yana yeni sigorta eksperlerinin sektöre kazandırılması için sınav açılmıyor. Neden acaba?


Sigortacılara bir düzen lazım

Diğer taraftan sigorta sektöründe herkesin anlayacağı, artı ve eksi detaylarıyla çerçevesi çizilmiş ürünler, paketler görmek neredeyse imkânsız. Tüketicinin, rakip sigorta şirketlerinin ürünlerini birbirleriyle karşılaştırma şansı ve imkânı yok. Her şirketin aynı alanda değişik detaylar içeren paketleri kafa karışıklığına sebep oluyor. Birkaç ay öncesinin cep telefonu tarifesi gibi... Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) kısa süre önce cep telefonu operatörlerinin tarifelerini anlaşılır ve birbirleriyle kıyaslanır hale getirip sitesinde yayınlanmaya başladı. Şikâyetleri de bu siteden takip ediyor. BTK'nın çalışmaları bu konuda sigorta sektörüne örnek olabilir. Böylece tüketici kendisine uygun ürünü rakipleriyle kıyaslayıp tercih edecek noktaya gelir. Aksi halde bu tablo sürdürülebilir görünmüyor...


Eğitim sektörü büyüyor!

Hükümetin neşter atmakta zorlandığı Milli Eğitim Bakanlığı ve ilgili sektörün nasıl düzeleceğini bilmiyorum. Yeni Bakan Nabi Avcı'nın da nasıl bir planı var bilmiyorum. Ancak bu alandaki kargaşanın, tutarsız politikaların ciddi bir eğitim sektörü oluşturduğunu söyleyebilirim. Bana "Hangi sektöre girelim, yatırım yapalım" diyenlere kesinlikle "Eğitim, özel okul" diyorum, neden mi?
■ Devlet yeterli okul açamadığı için müşterisi boldur.
■ Sektörün içi denetim ve kontrol argümanları tutarsız olduğundan, hem dikey hem yatay büyüme şansı vardır. Mesela...
- Okul açar, peşine dershane takarsın.
- Okul açar, yemek işini de üstlenirsin, kantinleri de kimseye kaptırmazsın.
- Okul açar üniforma işine girer, üzerine bir de okul servis ağı kurarsın.
- Öğrenciler sınava tabidir, ama özel okuldaki öğretmenlerin böyle bir derdi yoktur. Yani çalışacak eğitimciyi istediğin fiyattan bulma şansın vardır.
- Hatta turizm firmalarıyla, tur operatörleriyle anlaşırsın, kesmezse bu şirketi kendin kurar öğrenci ve aileleri için geziler düzenlersin.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp