Top
Güntay Şimşek

Güntay Şimşek

gsimsek@htgazete.com.tr

21/03/2009

Nabucco'da Rus ve Alman taktikleri

  Anadolu’yu Doğu-Batı Enerji Koridoru konumunu güçlendirecek Nabucco, Rusya ve Almanya’da gelişmeler sebebiyle sadece Türkiye’nin ve adı geçen ülkelerin değil dünyanın gündeminde. ABD Başkanı Barrack Obama’nın ziyaretinin bir noktasında da Nabucco Projesi’nin yer alacağına dikkat çekmek bile anlamsız.

Fakat bu aşamada Rusya, Nabucco için doğal gaz problemini, Almanya ‘destekliyorum’ demesine rağmen finans tarafını dünya kamuoyunun dikkatini sunuyor. Bu noktada Türkiye’nin ve Nabucco’yu destekleyen ilgili diğer ülkelerin de halkla ilişkiler ve lobi faaliyetlerini ihmal etmemesi lazım.

Çünkü Rusya ve Almanya’nın Nabucco’ya karşı yürüttükleri faaliyetleri, bazı stratejilerini pazarlık olarak masaya getirme çabasından başka bir şey değil.

Mesela Nabucco Projesi için yapılan pazar araştırmaları bu hattan taşınacak doğal gaza yüksek talep olduğunu gösteriyor. Bu gazdan en fazla istifade edecek ülkelerden birisi Almanya, bu hattan Almanya gidecek gazdan rahatsız olacak ülkede Rusya. İki ülkenin Baltık Denizi üzerinden Avrupa’ya gaz iletme projesi söz konusu. Pahalı bir proje ama masada. Rusya Güney Akım Projesi’nin sürekli koltuğunun altında tutuyor.  

Nabucco Gas Pipeline International GmbH olarak kurulan şirket, yaptığı en somut araştırmalardan birisi neticesinde değişik Orta Asya ve Orta Doğu doğalgaz üreticilerinden taşıma için yüksek talep geldiğini gerçeğiyle karşılaştı.

Taşıma Talebi Kabul Etme İşlevi, Hukuki Çerçeve-Muafiyet Prosesi-Devletler Arası Sözleşmeler son halini aldığında bu Nabucco’nun başlamaması için bir sebep yok.

            Dolayısıyla her Nabucco dedikodusuna kulak kabartmak yerine Türkiye ve Enerji Bakanlığı yoluna devam etsin, ama lobiciliği ve halkla ilişkileri de unutmasın...

Airbus’tan Türkiye’ye güzel haber  

            Fransa’da Airbus’ın merkezi Toulose’da en yetkili kişilerle iki gün boyunca yaptığım görüşmelerde Türkiye lehine olumlu adımlar atılacağına dair izlenimler edindim. Airbus sadece Türk Havacılık ve Uzay Sanayi kısa adıyla TAI ile değil Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı ile de yakın çalışma içinde. Eğer görüşmelere olumlu ilerlerse 2010 yılından itibaren Airbus’ın ürettiği tek koridorlu uçakların 18. bölümünün (kuyruktan önceki kısım) yapımını tek tedarikçi olarak TAI’ye üretecek.

Airbus Uluslarası İşbirliği Operasyonlar Başkanı  Simon Ward de kendisiyle yaptığım görüşmede şunları söyledi;

‘Daha önce Türkiye ile yapılan bu tarz kontratlar kısa süreli ve off set kapsamındaydı. En fazla 4-5 yıllık zamanı kapsardı.  Ancak Türkiye’nin havacılık endüstrisi otomobile göre çok düşük fakat hızla yükseliyor. Ayrıca havacılık endüstrisi tecrübesi ve kapasitesi çok iyi. İyi iki üniversitesi var. Dolayısıyla anlaşma sağlanması halinde, Airbus tek koridorlu uçak ürettiği müddetçe gövdelerinin 18. bölümünü de TAI tek tedarikçi olarak imal edecektir.’

Ward, geleceğin uçağı A 350 projesinde de TAI’nin bazı bölümler için üretimini tek tedarikçi olarak üstlenme şansı olduğunun altını çizerek, ‘Eğer bu projede de TAI yer alırsa üretimini kısa sürede ikiye katlayabilir. Bunun istihdama da ciddi yansımaları olur’ açıklamasını yaptı.

Bilindiği üzere TAI Airbus’ın askeri nakliye uçağı A 400 M’de görev aldı. Geçen yılda geleceğin yolcu uçağı A 350’nin kanatlarına hareketlilik kabiliyeti sağlayan aileronların tasarım ve üretimini üstlenmişti.

            TAI yetkililerine ve özellikle Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı’nın başında bulunan Alpaslan Korkmaz’a açıkça şu mesajı iletmekte fayda görüyorum.
Airbus’a daha fazla baskı yaparak daha fazla iş alabilirler. Zira Airbus’ın işbirliği yaptığı ülkeler içinde Türkiye’nin payı son yıllarda artmasına rağmen çok düşük. Ancak, Türkiye bölgede havacılık sektörünü en hızla büyüten ülke konumunda olduğuna göre bunun endüstriye de yansıtılması gerekir.

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp