Top
Güntay Şimşek

Güntay Şimşek

gsimsek@htgazete.com.tr

19/05/2009

Rusya – Türkiye taktik oyunları

     Şu ana kadar Rusya ve Türkiye arasında gerçekleşen ticari faaliyetlerde Rusya’nın açık ara ağırlığı söz konusu. Buna rağmen Türkiye’den Rusya olan nakliye problemleri henüz aşılmış değil. Tarım ürünlerini ihracında ortaya çıkan sorunlarda tam anlamıyla çözülemedi.

         Ancak problemlerin en üst düzeyde ele alınarak değişik, hatta başka ülkelerle yapılan ilişkilerin dışında stratejilerle ilerlediğini önemli bir kaynaktan teyit ettim. Kaynağım iki ülkenin bölgede hem ilişkilerini geliştiren hem de nüfuz ağlarını çakışan noktalarda korumaya çalışan ortaklar gibi davrandığının altını çizdi.  

         Birinci strateji; Rusya, gümrüklerinde yaşanan sıkıntıları, Rus bürokrasisine havale ederek, diğer projelerle ilişkilendiriyor. Böylece Türk ihraç ürünlerini taşıyan TIR’ları kapıda bekletiyor. Bir taşla iki kuş vuruyor. Hem taşımacılıktan kendi payını artırmak için bilinçli zorlama yapıyor. Hem de Türk ihraç ürünlerinin gümrüklerdeki zaman kaybından dolayı uğradıkları zararlarla rekabet gücünü azaltıyor.   

         İki; Özellikle tarım ürünlerinde ihraç sonrası sorunları ortaya koyuyor. Ticaretin sağlıklı yapılmasının önünü tıkayarak elini güçlendiriyor. Çözüm noktasında farklı talepleri ve ilişkileri gündeme getiriyor.  

         Üç; Azerbaycan – Ermenistan sorununu iki ülkenin kendi arasında çözmesi gerektiğini Putin Soçi’deki görüşmede Erdoğan’a anlatırken, diğer taraftan Dağlık Karabağ meselesini çözebilecek güçlü konumundan Türkiye’nin bir çıkarım yapmasını engelliyor. Zira 6–7 Haziran’da Rusya liderliğinde iki ülke Karabağ işgaline görüşmek üzere biraya gelecek.

         Öte yandan, son görüşmede ortaya çıkan tablo nedeniyle Rusya’nın yürüttüğü taktiklerden yavaş yavaş geri adım atarak, Türkiye’nin sorunlarını çözeceğine dair gelişmeler, haberler var.

         Mavi Akım II Doğal Gaz Boru Hattı ortak bir kararla hayata geçirilecek, Rusya ülkemizde ilk ‘Nükleer Santrali’ kuracak, mevcut hatlardan alınan doğal gaz miktarı artacak. Buna karşılık Rusya’da, Türkiye’den yapılan ihracattaki sorunları, gümrük bürokrasisini ortadan kaldırarak bölgenin en önemli ticari ortağı ile ilişkileri stratejik düzeye taşıyacak.

         Ancak doğal gaz boru hatları konusunda iki ülkenin rekabeti devam edecek. Rusya Güney Akım projesini, Türkiye’de Nabucco’yu hayata geçirmek için gayret sarf edecek.

          Nabucco’ya talep fazlası gaz

        

 

         Dün, Avrupa ile Arap enerji firmaları, Avrupa'nın Rusya'ya bağımlılığını azaltmayı amaçlayan Nabucco projesine yeterli doğal gazı sağlamak için yeni bir konsorsiyum kurduğuna dair haberleri ajanslar geçti. Irak'ın kuzeyinden Nabucco projesine doğal gaz satın almak için bölgeye 8 milyar dolarlık yatırımı bu konsorsiyum kararlaştırmış.

         Fakat Nabucco’nun kapasitesi 31 milyar metreküp olarak planlanmasına karşın BOTAŞ’a tam 69 milyar metreküplük talep gelmiş durumda. Nabucco’nun başlangıçta ihtiyaç duyduğu gaz miktarı 15- 16 milyar metreküp olmasına karşın, Azerbaycan, Irak, İran, Mısır, Suriye ve Türkmenistan’da gaz sahası olan özel şirketlerin Nabucco’ya başvurarak taşımak istedikleri gaz miktarı kapasitenin çok üzerinde.

          Ayrıca Rusya ile Türkmenistan arasında yaşanan yüksek gaz fiyatı tartışması da bir avantaj olarak görülüyor. Türkiye enerji nakil hatlarında ne kadar güçlü olursa, Rusya ile olan bütün ilişkiler daha sağlıklı gelişecektir. Bu açıdan da Nabucco’nun önemine dikkat etmek gerekir. 

          

       Domuz gribi abartılıyor mu?

      

       Meksika’da başlayan ve tüm dünyaya yayılan domuz gribine karşı birçok ülke havalimanlarında çeşitli önlemler aldı. Türkiye’nin de aralarında bulunduğu bazı ülkeler ise termal kamera sistemi ile havalimanı girişlerinde ateşli yolcuları kontrol ediyor.

         Tokyo Narita, Bangkok, Singapur Changi havalimanları ile Abu Dabi, Dubai ve Sharjah havalimanları termal kamera sistemi kuran meydanlardan bazıları. Ancak gribin en fazla etkili olduğu ülkelerde bizdeki benzer uygulamalar yok. Türkiye’de havalimanlarında maskeleriyle görev yapan çalışanlarda yolcular üzerinde bir şaşkınlığa sebep oluyor.

         Hafta sonu Amerika’dan dönen bir havayolu yetkilisi; ‘Acaba Türkiye bu konuyu biraz abartıyor mu?’ Diye bana sordu. Hatta British Airways ile Londra aktarmalı geldiğini ve uçakta domuz gribini yönelik forum doldurmak zorunda kaldığını söyledi.

         Alınan önlemler gerçekten yerinde mi? Amerika’da olmayan uygulamaların Türkiye’de faydası var mı, yok mu? Bilemiyorum. Bildiğim bir şey var; Önlem alınması doğru, ama kamuoyu tedirgin edilecek şekilde uygulamalar yapılıyor. Ortaya çıkan tablo ürkütücü oluyor.  

         Türk turizminin bu tarz uygulamalardan, ulu orta verilen haberlerden zarar gördüğünü söylemeye gerek var mı?

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp