Top
Güntay Şimşek

Güntay Şimşek

gsimsek@htgazete.com.tr

14/05/2009

Azerbaycan'da ne oldu?

        Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın Bakü’ye gitmesi sadece iki ülkede değil, dünyanın birçok merkezinden yakından takip ediliyor. Erdoğan’ın, Azerbaycan Milli Meclisi'nde yaptığı konuşma daha çok Azeri kamuoyuna yönelikti. Bu noktada maksadın hâsıl olduğunu söylemek mümkün. Ancak stratejik derinliği olan konular Erdoğan-Aliyev, ilgili bakanlar ve taraflar tarafından kamuoyu önünde değil basına kapalı toplantılarda ele alındığından neticesini seyahat sonrası tahlil etmek daha iyi olacaktır.

         Çünkü Azerbaycan'la yapılan görüşmeler bu seyahatten önce başladı ve devam ediyor. Avrupa Birliği’nden (AB) enerji konularına yönelik sıcak haberlerin geldiği bu günlerde, Azerbaycan – Türkiye görüşmelerinden özellikle Nabucco Doğal Gaz Boru Hattı için nihai bir karar açıklanabilir.  

         Başbakan Erdoğan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, BOTAŞ Genel Müdürü Saltuk Düzyol’un bu seyahatteki en önemli gündem maddesi enerji nakil hatları ve güvenliği konusu.

         Bu seyahati Rusya’da yakından takip ediyor. Hatta Rusya’dan gelen ‘Ülkeler arasında enerji alanında ortaya çıkacak anlaşmazlıklar yeni savaşlara yol açabilecek’ açıklamasını da dikkatle incelemek gerekiyor. Kremlin Basın Merkezi’nden yapılan şu açıklamaya önemli;

         ‘Uluslararası politika uzun vadede Orta Doğu, Barents Denizi ve Kuzey Kutbu, Hazar ve Orta Asya bölgelerinin de dâhil olduğu enerji kaynaklarının kontrolü üzerine yoğunlaşacak.’

         Bu değerlendirmeyi yorumlamak için uzun hesaplar yapmaya gerek yok. Ermenistan’ın Dağlık Karabağı işgalinde Rusya’dan gördüğü desteğin arka planına bakmak yeterli. Ayrıca Azerbaycan-Ermenistan arasındaki bu sorunun çözümünde Rusya’nın en etkin oyuncu olarak devrede bulunmasının bir sebebi de bölgedeki etkinliğini korumak ve Hazar Bölgesi enerji kaynaklarında söz sahibi olmak. 

         Yukarıdaki açıklamanın devamında tehdit olarak algılanacak ifadelerde var; ‘Enerji kaynaklarını elde etme mücadelesinde ortaya çıkan sorunları askeri güç kullanarak çözme çabalarının da göz ardı edilemez.’

         Azerbaycan ziyaretinin akabinde Erdoğan’ın Soçi’de Rusya Başbakanı Vladimir Putin ile yapacağı görüşme bu sebeple önemli. Dolayısıyla Azerbaycan ile ilişkilerin hangi noktaya geldiğini ve nasıl sonuçlanacağını tam görebilmek için bu kayda değer görüşmeyi beklemek gerekiyor. Net ifadeler ve anlaşmaya varılan konular, ancak Putin görüşmesi sonrasında ortaya çıkacaktır.

 Krizi sevenler var

      Önceki gün Habertürk’te canlı yayında krizde dibin görülüp-görülmediği, sanayideki kapasite kullanım oranlarındaki değişimin ne anlama geldiğini konuşuyorduk. Telefonla bağlanan bir yazar, stüdyodaki arkadaşlara sinirli bir şekilde cevap vermeye başladı. Yetmedi, kapasite kullanım oranlarının ekonomide iyi işarete ettiğine dair haberi eleştirmeye başladı.

         Anlaşılıyor ki, Türkiye’de ciddi bir kriz sever lobi var. Olumlu haberlere, psikolojik etki yapacak gelişmelere dahi tahammülü yok. Elbette sanayide kapasite kullanımın direkt olarak krizden çıkıldığına işaret ettiğini kesin bir dille söylemek mümkün değil. Ancak, ortada bir gerçek var ve içinde bulunulan atmosfere iyi tarafından bakılmasının da faydalı katkılar olacağı unutulmamalı. ‘Krizden çıkılıyor’ mesajını iyi yorumlamak gerekir, fakat ‘kriz devam ediyor, daha kötü olacak’ demenin, bunu savunmanın ne anlamı olabilir?

         Tek anlamı var; Kriz lobisi hükümetle olan hesabını buradan görmek istiyor. Kriz sürsün, ortam şenlensin, hükümet sıkışsın, çaresiz kalsın havasındalar. Ne diyelim? Yollarına devam etsinler. Allah onları da ıslah etsin…

           Merkez Bankası’nda Kenç bir görev daha

          Merkez Bankası’ndan şu açıklama yapıldı; ‘Merkez Bankası Para Politikası Kurulu üyeliğine Banka Meclisi üyelerinden Prof.Dr. Turalay Kenç seçildi.’ Geçen hafta ise ‘Turalay Kenç Merkez Bankası’nda’ diye yazmıştım. Devamında ise şunları kaydetmiştim;   

            Para Dergisi’nde teklifimi kırmayarak yazar kadrosuna dahil olmuştu. Uzun bir sürede keyifle çalıştık. Küresel finans konusunda güzel yazı ve fikirleriyle bizleri aydınlattı.. Prof. Dr. Turalaya Kenç’in son görev yeri ise Merkez Bankası Meclis Üyeliği oldu.’

         Anlaşılan Kenç, artık yurtıdışı görevlerini tamamen bırakıp Ankaralı olacak. İkinci görevinde de başarılar…

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp