Top
Güntay Şimşek

Güntay Şimşek

gsimsek@htgazete.com.tr

14/02/2013

Kenya'ya ihracatımız neden düştü?

Dün Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın Kenya'yı ziyaret etmediği için ihracatımızın düştüğüne birazcık espri ve mizah katayım derken, yanlış anlaşılmalara fırsat verecek ifadeler kullanmışım. Öncelikle sohbet ortamında aldığım notlarda tüm detaylar proaktif Nairobi Büyükelçisi H. Avni Aksoy'a aitmiş gibi bir hava oluşmuş, kendisinden ve acar ekibinden özür dilerim.
Evet, Kenya'ya ihracatımız düşmüş, ancak nedeni Türkiye'den ve elbette Sayın Zafer Çağlayan'ın bu ülkeye ziyaret gerçekleştirmemesinden kaynaklanmıyor. Ben Sayın Çağlayan'a pas atayım derken, top yine Nairobi Büyükelçiliği'nin bahçesine düşmüş. Mizahi de olsa tespit bana ait. Bakanımızın hoşgörüsüne sığınarak diyorum ki: "Sayın Çağlayan Kenya'ya gitmiş olsaydı, bu ülkeye ihracatımız düşmezdi". Amaç, Bakan Çağlayan'ı Masai Mara'da safariye çıkarmak. Başka bir şey değil.
Şimdi gelelim Nairobi Büyükelçiliği Ticaret Müşaviri Ş. Koray Demircan'ın bilgi notlarına...
"Ülkemizin 2009 yılında Kenya'ya ihracatı 70 milyon dolar olmuştur. 2010'da 86 milyon dolara, 2011 yılında ise ihracatımız 199 milyon dolar yükselmiştir. 2012'de ise 138 milyon dolara gerilemiştir. İhracatımız 2009 yılından itibaren 70, 86, 199, 138 milyon şeklinde bir yapı arz etmiştir.
2011 yılında Güney Afrika Cumhuriyeti'ndeki önemli bir demir-çelik tedarikçisinin fabrikasındaki yangından ötürü Kenya'nın demir-çelik ithalatı ülkemize yönelmiş ve Kenya'ya ihracatımız 2011 yılında 199 milyona çıkmıştır. Yükselişin tamamı demir çelik ürünlerinden kaynaklanmaktadır. Söz konusu fabrikanın 2012 yılında tekrar faaliyete geçmesiyle birlikte tamamı demir çelikten kaynaklanan bir ihracat düşüşü yaşanmıştır. Yükselişe ve düşüşe olağandışı bir durum yol açmıştır."
Ayrıca ben espri yaparken bir gerçeği öğrenmiş oldum. Sayın Çağlayan Kenya'yı ziyaret etmek istemiş, ancak bu ülkeden kaynaklanan bazı detaylardan dolayı ziyaret gerçekleşmemiş.


Eski devlet yapısı geri mi dönüyor?

Son günlerde cep telefonlarına Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından ilginç mesajlar gönderiliyor. Konunun ne olduğunu anlamayan bir tanıdığım, GİB'den gelen bir mesajı bana göstererek, "Bu nedir?" diye sordu. Mesaj şu: "31.1.2013 itibarıyla borcunuz bulunmaktadır. Detayı gib.gov.tr/borçbilgilendirmeservisi'nden öğrenebilirsiniz. Borç ödenmişse bu mesajı dikkate almayın."
Bu mesajı alan bilgisayarın başında saç baş yoluyor. Çünkü mesajla gelen borçlandırma için internet üzerinden, çağrı merkezinden bir cevap bulmak zor. Bu çağda bile "İlgili vergi dairenize gidin" diyen bir devlet yapısı var.
Vatandaş vergilerinin detayına İnternet Vergi Dairesi üzerinden ulaşamayacaksa veya sürekli kontrol etmesine rağmen yıllar sonra sürprizler yapılacaksa, bu site neden hizmette? Çağrı merkezini aradığında bir çözüm yolu yoksa istihdam sağlamak için mi sabah 9'da mesaisi başlayan bir call center (çağrı merkezi) hizmete alındı? Soru çok. Böyle bir anlayışla, telefona korku mesajı salarak vergi toplama mantığı olabilir mi?
Üstelik GİB mesajıyla tedirgin olan tanıdığım, her ay İnternet Vergi Dairesi'ne girip borçlarını takip eden birisi. Yani titiz. Daha önce "Motorlu Taşıt Sorgulama" bölümünde kendisine böyle bir borç tahakkuk ettirilmediğinden şaşırmış. Zira ödemesi istenen trafik para cezasının birisi tam 6 yıl öncesine ve satmış olduğu bir araca ait. Üstelik aracını satarken ilgili vergi dairesinden de borcu olmadığına dair belge alıp satış işlemi yapmasına rağmen tedirgin olmuş. Diğer iki cezanın ise belgeleri kendisine tebellüğ etmemiş ve sistemde hiçbir zaman yer almamış. İstenen para ise bir çağrı merkezi memurunun aylığı kadar.
Sorusu net: "Daha önce sorgulama sisteminde borç olarak hiç görünmeyen rakamları şimdi neden önümüze koyuyorsunuz?" Korkutarak gelir kaydetmek için mi?

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp