Cumartesi 3. havalimanının temel atma törenine yurtdışında olduğumdan dolayı yetişemedim. Ancak uçaktan iner inmez radyoyu açtığımda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, temel atma törenindeki konuşmasını dinleyebildim. Geçen yıl mayıs ayında ihalesi yapıldığında 6 ay sonra yer tesliminin yapılacağı ve inşaatına başlanacağına dair cümleler kullanılmıştı. Ancak arazinin zorlu şartları, kamu ve özel sektörle sahiplik ilişkilerinin kısa sürede çözüme kavuşturulamaması, ÇED raporu gibi sebeplerden bu işin zannedildiği kadar kısa sürede gerçekleşmeyeceğini kaydetmiştim. Neticede yanılmadım. Bir başka iddiam daha vardı: Bu havalimanının 2018’e yetişmesi zor.
Bu iddiam için de Limak Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir ile iddiaya girdim. Türkiye’nin büyüyen havacılığını göz önüne aldığımda, iddiamda haklı çıkmayı hiç istemediğimin de altını çizeyim.
Fakat Türkiye havacılığının ve Türk Hava Yolları’nın (THY) önünü sadece havalimanı sebebiyle tıkayanlara, başta Ulaştırma Bakanlığı ve Devlet Hava Meydanları İşletmesi yetkililerine de uyarıda bulunmak gerekiyor. Başbakan Erdoğan’ı “Dünyanın en büyük havalimanını yapacağız” şeklinde ikna etmiş olmaları yetmiyor. Bir de Başbakan’a neden bu kadar geç kaldıklarını izah etmeleri lazım. Açıkçası bu hususlarda beni ikna edemezler. Çünkü havacılığımızın ve Türk ekonomisinin gelişimi, genelde Türkiye’nin, özelde İstanbul’un doğal HUB (merkez) konumu ortadayken vizyoner davranamamalarını ciddi irdelemek gerekiyor. Zira bu yaklaşım yeni havalimanında başka sorunlara tekabül edecektir. Onun da geleceği iyi planlanamayabilir. Mesela Bulgaristan ve Romanya hava sahasıyla yeni havalimanının trafiği kesişecektir. Kontrolde bu anlamda bir sıkıntı olabilir. Uyarmış olayım. Bu ve benzeri sorunlar halledilmez ise 150 milyon yolcu/yıl kapasite sadece tabelada kalır. Özet: Büyük havalimanı yapmak marifet değil, büyüyen havacılığımızı yönetmek önemli. Ne demek istediğim 3. havalimanı bitene kadar net bir şekilde anlaşılacaktır.

‘3. havalimanı için 300 Volvo kamyon yolda, kredi arayışına henüz çıkılmadı’

Nihat Özdemir ile 3.havalimanını konuşurken, Başbakan Erdoğan'ın açılış tarihini 29 Ekim 2017'ye çekmesinin haksızlık olduğunu söyledim. "Bu tarih, benim iddiamı kaybedeceğim anlamına geliyor" dediğimde Nihat Bey gülümseyerek; "Elbiseyi hazırlasan iyi olur" dedi. Bense Nihat Bey'in işe cipin lastiklerinden başlamasını tavsiye edecektim, ama yutkundum. Devasa bir havalimanının inşası için nasıl bir başlangıç yapacaklarını sorduğumda, Özdemir şu cevabı verdi; "3 ay önce 300 Volvo kamyon sipariş ettik. Daha önce Türkiye'de hiçbir inşaatta kullanılmayan araç parkıyla hızla yola koyulacağız ve inşaatları zamanında yetiştireceğiz."
3. havalimanının ilk etabını, sözleşmedeki şartnameden bir adım daha ileri giderek 90 milyon yolcu/yıl kapasiteli terminal ve ilgili destek bölümleriyle bitireceklerinin altını çizen Özdemir'e ne kadar kredi kullanacaklarını ve ilk etabın maliyetinin ne olacağını sordum. "Henüz kredi arayışına çıkmadık. Önümüzdeki günlerde hem kredi meselesini halledeceğiz hem maliyet tarafındaki rakamlar netleşmiş olacak" dedi.
3. havalimanı Türkiye için hayırlı olsun ve zamanında yetişsin...